PİRHA – Tahtacı Türkmen Alevi Gençleri, inançlarının gerek dış etkenlerden gerekse teknolojik gelişmelerden dolayı asimilasyonla karşı karşıya olduğunu belirterek, gençlere Alevi kültürüne sahip çıkma çağrısında bulundu.
İzmir Bayraklı Doğançay Köyü’nde oturan Tahtacı Türkmen Alevi gençlerini, Narlıdere Kültür Evi’ni ziyret ederken konuştuk. Tahtacı Türkmen Alevi kültürünü, gelenek ve göreneklerini sergileyen kültür evini ziyaret eden on kişilik gençlik grubu kültürün önemine vurgu yaptı.
İzmir Bayraklı Doğançay Köyü’nde oturan 23 yaşındaki Kemal Sefer, küçük yaştan itibaren Doğançay Köyü’nde oturuyor. Sefer, köylerde büyümenin inançlarını yaşamaları için fırsat olduğunu ifade etti.
“DIŞARIDAN GELENLER GİBİ YAŞAMAYA ÇALIŞMAK ASİMİLASYONU HIZLANDIRIYOR”
Tahtacı Alevi olduğunu belirten Sefer, Alevilik inancının ve kültürünü küçük yaştan beri içinde olduğunu belirtti. Ege Bölgesi Tahtacı Dernekleri Federasyonu’na dikkat çeken Sefer, “Biri vasıtasıyla federasyona gitmeye başladım. Oradan da beş yıldan beri çalışıyorum. Gençlik kollarını kurdum. Kültürümüze sahip çıkmaya çalışıyoruz ve elimizden geldiği kadarıyla yaşatmaya çalışıyoruz” dedi.
Tahtacı Alevi kültürünün neredeyse her yerde yaşatıldığını kaydeden Sefer, dışarıdan gelenlere ayak uydurma onlar gibi yaşamaya çalışmanın asimilasyonu hızlandırdığının altını çizdi.
Köylerde yaşamanın kültürü yaşatmakta ki katkısını da değerlendiren Sefer, “Her gencin kanı kaynama zamanı vardır bende ona ayak uydurup onlar gibi yaşayabilirdim. Ama yaşamadım köye taşındım ki kültürümü devam ettirebiliyorum. Büyük şehirde oturduğumuz için asimile olmak elde değil.”
Son olarak Kemal Sefer, gençlerin Tahtacı Türken Alevi kültürünü öğrenmesi gerektiğini kaydetti.
“KÜLTÜRÜMÜZ ÇOK GÜZEL ONA SAHİP ÇIKMALIYIZ”
Alev Ateş ise 23 yaşında ve İzmir Bayraklı Doğançay Mahallesi’nde yaşıyor. Ateş de küçük yaştan beri Tahtacı kültürünün içinde büyümüş. Ateş’in bütün ailesi cemlere katıldığı için her Perşembe cemlere gittikleri için kendini şanslı hissedenlerden.
Alev Ateş’ın ailesindekiler artık yaşlandığı için bu kültürü devam ettirecek kimselerinin olmamasında endişe duyduğunu belirterek şöyle konuşuyor;
“Ben küçüklükten beri bu kültürün içindeyim. Benim dedem cemde mürabbi(Yol gösterici, rehber). O vasıta ile bütün aile ceme katılırdı. Her Perşembe ceme katılıyorum. Son zamanlarda yaşlanıp hastalandıkları için o yüzden bunu devam ettirecek pek kimse olmuyor. Ben küçüklüğümden beri gidiyorum orada ne olup bittiğini görüp biliyordum. Kültürümüz çok güzel ama buna sahip çıkmamız gerekiyor. Gençler olarak Tahtacı Derneği Doğançay Şubesi’nde oturup akşamları buluşup kültürümüz hakkında neler yapabilirizi konuşuyoruz.
Tahtacı Alevi gençlerine seslenen Ateş, kültürlerini merak etmelerini, bunun için Narlıdere Kültür Evi’ni ziyaret ederek bilgi sahibi olacaklarını söyledi.
“TEKNOLOJİK GELİŞMELER İNANÇTAN UZAKLAŞTIRIYOR”
Ateş, teknolojik gelişmelerin kültürü, inancı zayıflattığını belirterek, konuşmasını şöyle devam etti;
“Aleviyim diyen herkes bu kültürü sahiplenmeli. Çünkü dağılıyoruz teknolojik gelişmeler sayesinde. İnsanlar artık okumuyor herkesin elinde bir telefon. Gidip cemevi gezelim cemlere katılalım diyen yok. Araştırma yapan yok. Aslında her şey elimizin altında ama hiçkimse araştırmıyor. Bence teknolojik gelişmeler en büyük etken.
Bizim Tahtacı Alevileri diğer Alevilere göre daha dağınıklar. Çünkü bir araya gelemiyorlar. Dernekte bile toplandığımızda kimse gelmiyor. Bu siyasetle bağlantılı olarak çekiniyorlar. İş bulamayacağım çünkü Aleviler iş verilmiyor. Bundan korkuyorlar daha çok. Böyle böyle asimile ediliyoruz. Yeni mezun oldum iş sıkıntısı bende de var bulamıyorum ama korkmuyorum. Kendi inancımı sonuna kadar da yaşamak istiyorum.”
“BU KÜLTÜRÜN TAŞIYICILARI HERKESTİR”
Kadının erkekle her konumda eşit olması gerektiğinin altını çizen Alev Ateş, Alevilerin ibadeti olan cemlerde kadınların ver erkeklerin bir arada ibadet etmesinin önemine vurgu yaptı. Ateş, çocukların inancı ailesinden öğrendiğini belirterek, “Bu kültürün taşıyıcıları herkestir. Kültürümüze hepimiz sahip çıkalım hepimiz yok olup gidiyoruz biz bari devam ettirelim” diye konuştu.
CEMEVİ YAPTILAR AMA ADI KÜLTÜR EVİ
Ali Akar ise Aydın’dan gelmiş Nerlıdere Kültür Evi’ni gezmek için. Ocakzade olan Akar, kültürün yaşaması için gençlerin biraraya gelmesi gerektiğini söyledi.
Aydın’da kültür evi açtıklarını ama ne yazık ki cemevi ismini alamadıklarını üzülerek söyleyen Akar, “Bunu siyasetçiler daha iyi bilir” dedi.
“DEDELERİMİZ KÖYLERİNE GELMELİ”
Akar, ocak dedelerinin geçen yıl hakka yürüdüğünü belirterek, köylerinde başka dede olmadığı için kendilerini yönlendiren birinin olmadığını, dedelerinin köylerine gelmesi gerektiğini söyledi.
Son olarak Narlıdere Kültür Evi’ni gezen gençlerden diğer Tahtacı Türkmen Alevi gençlerine şu çağrıda bulundular; “Biz gençler buradayız siz gençleri de kültürümüze sahip çıkmak için bekliyoruz.” Semra ACAR/İZMİR
Yoruma kapalı.