PİRHA- Tahir Elçi davasında olay yerinde keşif ve istihbaratçı polislerin dinlenilmesi taleplerini reddeden mahkeme, olay anına dair görüntülerle ilgili hazırlanacak raporun beklenmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 29 Kasım’a ertelendi.
Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesine dair açılan davanın 7’nci duruşması Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, “Bilinçli taksirle öldürme” suçundan tutuksuz yargılanan polisler Sinan Tabur, Fuat Tan ve Mesut Sevgi, görev yaptıkları kentlerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) duruşmaya katıldı.
Elçi’nin yakınlarının yanı sıra Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ve CHP milletvekilleri, Türkiye Barolar Birliği, Paris, Rotterdam, Lion ve Paris barolarından avukatlar ile Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu üyeleri duruşmaya katıldı.
Mahkeme başkanı, “Elçi’yi olası kastla öldürmek” ve olaydan önce “2 polisi kasten öldürmekten” ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanan Uğur Yakışır’a yönelik yakalama kararının henüz gerçekleşmediğini belirtti. Ayrıca, olay yerini gören Mardin Kapı Kebapevi’nin kamerasının görüntülerinin neden açılmadığına dair TÜBİTAK’tan istenilen raporun henüz gelmediği belirtildi.
TANIKTAN ÇELİŞKİLİ BEYANLAR
Dosyaya gelen giden evrakların bildirilmesinin ardından Mardin Kapı Kebapevi sahibi Cihan Elhakan dinlendi. Elhakan, işyerlerindeki bütün kameralarının işyerinin içini gördüğünü, sokağa gören kameralarının bulunmadığını, işyeri dışında bulunan kameralarının olmadığını söyledi. Elhakan, işyerlerindeki kapının 2012-2013 yılında açıldığını ve hiçbir şekilde söküm olayı olmadığını söyledi.
Cinayete dair avukat Mahsuni Karaman’ın sorularını yanıtlayan Elhakan, cinayeti görmediğini, o esnada 15 personelle birlikte mutfakta olduklarını, silah sesleri üzerine işyerinin üst katına çıktıklarını belirtti. Av. Kahraman, Elhakan’a dosyada bulunan cep telefonu görüntülerinin ağabeyine ait olup olmadığı yönünde bir soru yöneltti. Elhakan, çekim yapılıp yapılmadığını bilmediğini ifade etti. Söz konusu görüntüleri izleyip izlemediği sorusuna ise, “Öyle bir şey olmadı” yanıtını veren Elhakan, ağabeyinin ölümüne dair soruya ise, “İhsan intihar etti. Sıkıntıları vardı” dedi.
Avukat Karaman’ın işyerinde bulunan tüm kameraların çalışıp çalışmadığı şeklindeki sorusuna Elhakan, “çalışıyordu” yanıtı verdi. Elhakan, olaydan 3 yıl sonraya kadar işyerlerinin kapalı olduğunu ve işyerlerine gidemediklerini söyledi. Elhakan, Karaman’ın bu süreçte işyerlerine başkalarının girip girmediğine ilişkin soruya, “Girilip girilmediğini bilmiyorum” cevabını verdi.
Av. Karaman, işyerinin sokağını gören döner tezgahta kamera bulunduğunu, bu kameranın görüntülerinin henüz çözülmediğini ve bu kameranın Elçi’nin öldürüldüğü sokağı gördüğünü söyledi. Elhakan, buna dair ise, “Dış kameramız yok” yanıtı verdi.
“KEŞİF GÜNÜ İNTİHAR ETTİ”
Avukat Tuğce Duygu Köksal, tanığın işyerlerindeki kameraların dışarıyı görmediğini beyan ettiğini, ancak dava dosyasında bulunan kameranın sokağı gördüğünün sabit olduğuna dikkat çekti. Köksal, bu durumun çelişkili olduğuna işaret etti. Avukat Köksal, tanık Elhakan’ın ağabeyi İhsan Elhakan’ın Mart 2016’da intihar ettiğini, bu tarihin aynı zamanda söz konusu olay yerinde keşif incelemesinin yapıldığı tarih olduğunun altını çizdi.
Köksal, “İhsan Elhakan’ın bir video çektiği dosyada sabittir. Mart 2016’da intihar etmesi şüpheli bir ölümdür. Olaya ilişkin soruşturma raporunun ve otopsi raporunun dosyaya alınmasını talep ediyoruz” dedi.
YENİDEN KEŞİF TALEBİ
Köksal, mülkiye müfettişlerinin olaya ilişkin düzenlediği raporlarda geçen ve örgüt mensupları Mahsun Gürkan ve Uğur Yakışır’ı takip eden istihbaratçıların dinlenmesini istedi ve olay yeri keşif talebini de yineledi. Kendilerinin dinlenmesini istediği tanıkların dinlenmediği, olayla alakası olmayan tanıkların dinlendiğine dikkati çeken Köksal, olay yerinde sorumlu polis amiri Vedat Gönen, Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde görevli komiser Halil Doğan’ın, yine polis amirlerinden Ümit Mardin’in dinlenmesini talep etti. Köksal, mikro ve makro keşfin yapılmasını, olayın yeniden canlandırılmasını isteyerek, bir keşif günü belirlenmesini talep etti.
Mahkeme, olay yerinde keşif yapılması ve istihbaratçı polislerin dinlenilmesi yönündeki talepler reddedildi. Ayrıca TÜBİTAK’ın olay anına dair görüntülerle ilgili hazırlayacağı bilirkişi raporunun beklenmesine, sanık polisler hakkındaki yurtdışı yasağının devam etmesine karar verildi.
Bir sonraki duruşma 29 Kasım’a ertelendi.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.