Alevi Haber Ajansi

‘Suzan’ın hesabını soracağız!’-VİDEO

PİRHA- DEM Parti Kadın Meclisi ve TJA aktivistleri Suzan Elik’in saldırıya uğramasına tepki göstererek, “Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki; yaşanan bu olayda suçlu sadece tetiği çeken fail değildir. İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilenler, kadınların yaşamlarını koruyan yasaları uygulamayanlar suçludur” dedi.

Suzan Elik adlı kadın, boşanma aşamasındaki erkek tarafından ateşli silahla saldırıya uğradı. Yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Suzan Elik için DEM Parti Kadın Meclisi ve TJA aktivistleri Suzan Elik’in tedavi gördüğü hastane önünde basın açıklaması yaptı.

Açıklamaya çok sayıda kadın katılırken, kadınlar “Öfkeliyiz” dedi.

Kadınlar tarafından yapılan açıklamada, devletin kadına yönelik şiddeti besleyen, failleri cesaretlendiren politikalardan kaynaklı Suzan ve Suzan gibi kadınların erkeklerin hedefi haline geldiğini dile getirdi.

Suzan Elik’İn sokak ortasında saldırıya uğradığını aktaran kadınlar, “Evet, bir kadın daha yaşadığı şiddet ortamından kurtulmak için boşanmak istedi ve erkek devlet şiddetinin hedefi oldu.  Fail Yunus Elik’in hala yakalanmamış olması bu ülkede kadına karşı suç işleyen faillere nasıl yaklaşıldığının da göstergesidir” dedi.

“KADINLARIN YAŞADIKLARI ORTAMDA, AİLE İÇERİSİNDE CAN GÜVENLİKLERİ KALMAMIŞTIR”

“Yunus Elik neden bulunmuyor?” diye soran kadınlar, şunları ifade etti:

“Kuş uçsa haberimiz olur diyenler Suzan’ın yaşamına kasteden faili neden bulmuyor. Bu kişinin bulunmadığı her dakika Suzan’ın ailesinin de yaşamı tehdit altındadır. Olası tek bir olumsuzluktan fail Yunus Elik’i bulmayanlar sorumludur.

Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki; yaşanan bu olayda suçlu sadece tetiği çeken fail değildir. İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilenler, kadınların yaşamlarını koruyan yasaları uygulamayanlar suçludur. Bugün İstanbul Sözleşmesi uygulanıyor olsaydı failler bu cesareti gösteremeyecekti. Bireysel silahlanmanın önüne geçecek uygulamalar olsaydı ateşli silahla yaşamları hedef alınan yüzlerce kadın belki de yaşıyor olacaktı.

Sadece 2025 yılının ilk 6 ayında 336 kadın cinayeti işlendi. Katledilen kadınların yüzde 57’si ateşli silahla katledilmiştir. 96 kadın yaşadığı evdeki erkekler tarafından katledilmiştir. Buda bir kez daha göstermiştir ki; kadınların yaşadıkları ortamda, aile içerisinde can güvenlikleri kalmamıştır. Kadına yönelik şiddet ve katliamlar katmerleşerek artarken bunun önüne geçecek politikaları uygulamak bir yana dursun bizzat hayata geçirilen düzenlemelerle kadın cinayetlerin önü açılmaktadır. İşte “Aile Yılı” adı altında hayata geçirilen politikalar bunun göstergesidir. Kadınların nasıl giyineceğinden, kaç çocuk doğuracağına kadar hesaplama hadsizliğini gösteren erkek egemen iktidar kadınların yaşamlarını korumak bir yana, bizzat hedef haline getirmektedir.”

“SUZAN’IN HESABINI SORACAĞIZ!”

Önümüzdeki 10 yılı “Aile Yılı” ilan edilmesi aynı zamanda kadınların aile içerisinde katledilmesinin ilanı olduğunun altını çizen kadınlar, “Bir 10 yıl daha kadınların yaşamlarının korunmayacağının, kadınların aile içerisine hapsedilmek istendiğinin ilanıdır. Bu kapsamda hayata geçirilen her politika kadınların yaşamlarından, hayatlarından çalmaktadır. İyi bilinsin ki, bizler haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Faillerin elini kolunu sallayarak yaşamlarını sürdürmelerine izin vermeyeceğiz. Suzan’ın ve katledilen tüm kadınların sesi, isyanı olacağız. Kadınların katledildikleri aile içerisine hapsedilmesine karşı sokaklardan, alanlardan, meydanlardan geri çekilmeyecek, her yerde olacağız. Aile yılı değil kadınların yüzyılı diyerek mücadelemizi büyüteceğiz. Suzan’ın hesabını soracağız!” ifadelerine yer verdi.

PİRHA/İSTANBUL

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.