Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç Yaralıları ve Tanıkları, 13 Kasım’da görülecek olan Suruç davasının 3. duruşmasına yüreği adalet için atan herkesi çağırdı
Suruç davasının 3. duruşması 13 Kasım’da görülecek. 2. duruşmada sanığın getirilmesi yönünde karar veren mahkemenin bu kararını bozmasına tepki gösteren Av. Tonç, katliamın tek tutuklu sanığı olan Şahin’in söyleyeceklerinin son derece önemli olduğunu kaydetti. Suruç Aileleri de tüm kamuoyunu 13 Kasım’daki 3. duruşmaya çağırdı.
“Baskılar ve tutuklamalar bizi yıldıramaz adalet için 3. kez Hilvan’dayız” şiarıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binasında düzenlenen basın toplantısında söz alan Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarından Kader Tonç, bine yakın avukatla bu davanın izlendiğini hatırlattı. İlk duruşmada sanık sandalyesi boşken 3. duruşmada büyük bir gelişme olduğunu ve mahkemenin 3. duruşmada sanığın hazır edilmesine yönelik karar verdiğini hatırlatan Tonç, “Ancak davaya günler kala davanın avukatlarından Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar gözaltına alınarak tutuklandı” dedi.
Bu tutuklamaların tek sebebinin davanın avukatsız bırakılmak istenmesi olduğunu kaydeden Tonç, “Biliyoruz ki bu davanın sadece iki avukatı yok. Yine binlerce avukat Suruç katliamı davasını takip edecek” diye konuştu. 3. duruşmaya sanık getirilecekken mahkemenin aykırı bir şekilde bir süre sonra kendi kararından hiçbir talep ve itiraz olmaksızın ara kararla vazgeçtiğine dikkat çeken Tonç, “Katliamın tek tutuklu sanığı var, diğer ikisi firari. O yüzden bu katliamın sorgulanması ve söyleyecekleri çok önemliydi. Ailelerin, yaralıların ve tanıkların huzurunda sorgulanmasını talep ettik mahkemenin enbaşında. Mahkeme katliamı aydınlatmak, maddi gerçeğe ulaşmak kastıyla hareket etmediği için ya da herhangi sebeple sanığı getirmekten vazgeçti” ifadesini kullandı.
“SANIK MAHKEMEYE GELENE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”
Sanık Yakup Şahin’in bizzat sorgulamak istediklerinin altını çizen Tonç, mahkemeye getirilene kadar taleplerini yineleyeceklerini dile getirdi. Tonç, şöyle devam etti: “Sanık bizzat gelene kadar, katliamda ihmal ve kastı olanlar yargılanana kadar adalet mücadelesine devam edeceğiz. Tutuklanan meslektaşlarımızın söylediği gibi, Suruç katliamı aydınlatılsaydı Ankara katliamı olmazdı, sonraki katliamların hiçbiri gerçekleşmezdi. Mücadelemizi onlarla, yaralılarla, ailelerle ve tanıklarla devam ettireceğiz.”
HDP’nin 7 Haziran seçimleri öncesinde düzenlediği 5 Haziran Diyarbakır mitinginde gerçekleşen bombalı saldırıda 14 polise “görevi kötüye kullanmaktan” dava açıldı. Tonç, basın emekçilerinin sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı: “Suruç davasında açılan mahkeme ve ceza orada göstermişti ki devletin ve doğrudan kolluğun büyük bir ihmali ve kastı vardı. Verilen ceza cüzi bir miktardı ama devlet şunu kendisi kanıtladı, dönemin Emniyet Müdürünün (Mehmet Yapalıal) bu durumdan haberdar olduğunu. Amed katliamıyla ilgili çok önemli 14 polis hakkında ‘görevi kötüye kullanmaktan’ açıldı. Bu Ankara katliamıyla ilgili de Suruç katliamıyla ilgili de bir kişi için diğer polisler için de önemli. Hrant Dink davasında olduğu gibi kötüye kullanmaktan ve ihmaldan sorumlu değiller bu dosyanın esas sanıklarıdır. Bunun da mücadelesini vereceğiz ama emsal olması 14 kişi hakkında böyle bir davanın açılması önemli. Suruç katliamında olduğu gibi IŞİD katliamı davaların takipçisi olacağız.”
DURUŞMAYA ÇAĞRI
Tonç’un ardından Suruç şehidi Vatan Budak’ın babası Murat Budak basın metnini okudu. Budak, 3. kez adalet için Hilvan yollarına düşeceklerini hatırlattı. “Katilleri değil bizleri hedef alan cezalarınız, mahkeme önlerinde adeta bizlere işkence haline getirilmeye çalışılan duruşmalar ne umudumuzu kırabilir, ne de mücadelemizden geri düşürebilir” diyen baba Budak, şöyle devam etti: “Suruç için, herkes için adalet mücadelesini büyütmeye; 33 düş yolcusunun eşit, adil ve özgür bir yarınlar düşlerini gerçek kılmaya kararlıyız. Yüreği adalet için atan herkesi, 13 Kasımda Hilvan’da görülecek 3. duruşmada yanyana olmaya çağırıyoruz!”
(Kaynak: ETHA)
Yoruma kapalı.