Alevi Haber Ajansi

Suriye’deki Alevileri neler bekliyor?

PİRHA – Gazeteci Pelin Laçın, Suriyeli gazeteci Abir Naeseh Bilgin ile HTŞ sonrası Alevilere yönelik saldırıların detaylarını konuştu. Gazeteci Abir Naeseh Bilgin, Alevilere yönelik saldırıların ‘münferit’ olmaktan çıktığı bilgisini paylaştı.

Yeni Yaşam Gazetesi‘nde Pelin Laçın imzalı haberde, Suriye’de Esad rejiminin devrilmesi ve Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ) ülkeyi ele geçirmesi ardından Alevilere yönelen saldırılara işaret edildi.

Suriyeli Arap Alevi bir gazeteci olan Abir Naeseh Bilgin ile görüşen Laçın, Humus, Hama, Lazkiye ve Tartus gibi Alevilerin yoğun yaşadığı bölgelerde yaşananlar hakkında bilgi paylaştı. Abir Naeseh Bilgin, HTŞ’nin ülkeyi ele geçirdiği 8 Aralık 2024’ten bugüne dek neler olup bittiğine dair gözlemlerini aktardı.

MAHKUMLAR İÇİN AF BEKLENİYOR

Abir Naeseh Bilgin, Suriye’de HTŞ yönetimi tarafından Alevilere dönük tutuklama ve gözaltılara dair bir şeffaflık olmadığını söyledi. Bilgin ayrıca, Alevilerin eski rejimin ordusunda yer almış kişiler için af beklediğini de belirtti. Naeseh Bilgin, “Toplamda yaklaşık 10.000 (asker olduğu söyleniyor) kişi tutuklu durumdaydı. 3 farklı hapishaneye dağıtıldıklarını biliyoruz ama her biri hangisinde, aileleriyle iletişime geçemiyorlar ve ne olacağıyla ilgili kimsenin bir fikri yok” diye konuştu.

Adalet Bakanlığı’nın yapacağı araştırma neticesinde 10 bin kişiden ‘eli kana bulaşmamış’ olanları tespit edip aşamalı olarak çıkaracağına dair duyuru yaptığı bilgisi verildi. Teyitli olmayan af bilgisine ek olarak, idare 1 ay önce tutukladığı, Süveyda’lı (As- Suwayda) mahkumları (önceki hafta) serbest bıraktı. Süveyda çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu bir yerleşim olduğu için serbest bırakılanların da Dürzi olduğu ifade ediliyor.

“SON BİR AYDA ÖLEN KİŞİ SAYISI 200”

Ayrıca Suriye’de doğrudan sivil yurttaşlara dönük halihazırda gerçekleşen cinayetler ve linç girişimleri için Suriye İnsan Hakları Gözlem Evi’nin son açıkladığı verilere göre, ülke genelinde öldürülen, cinayet kapsamında son bir ayda ölen kişi sayısı 200. Ama bu kişilerin hangi dini inanç ve kimlikten olduğuna dair net bir bilgi yok. İdare’den (HTŞ yönetimi) henüz buna dair bir açıklama gelmedi.

‘MÜNFERİT’ DENİYOR

Ülkede toplu infaz gibi olaylarının henüz gerçekleşmediğini söyleyebiliyoruz ama her gün ev basmalar, saldırılar ve Alevilerin de öldürüldüğüne dair bilgiler var. İdare ise bu olayları ‘münferit’ olarak açıklıyor. Önceki gün İdare X’te güvenlik kartı örneği paylaşarak halktan eve gelen ve kendilerini İdarenin üyesi olarak gösteren silahlı gruplardan güvenlik kartı ve resmi belge istenmesi gerektiğini ifade etti. Naeseh Bilgin bu konuya dair ise şunları söylüyor:

“Sonuçta ülkede 50 yıllık bir rejim devrildi. Elbette bir başıboşluk ve bundan faydalananlar olacak. Ama gün geçtikçe ve ‘münferit’ olaylar çoğaldıkça insanların tedirginliği de artıyor.”

Zamanında Baas rejimini destekleyen ve şimdi silahını teslim etmeyen bazı sivil milislerin, Alevilerin yaşadıkları bölgelerde saklandığı söyleniyor. Bilgin, Alevilerin onları aralarında hiçbir şekilde istemediğini belirtiyor. Ayrıca Bilgin’e onları tutuklamak için güvenlik operasyonları yapıldığında, masum sivil insanların da keyfi tutuklanmaya maruz kaldıklarına dair haberler geliyor ve bu durumun insanları endişelendirdiğini ifade ediyor.

36 gruptan oluşan HTŞ’nin içinde, bu olaylara dair de tek bir görüş ve tutumdan söz edilemiyor. Şam’daki idare azınlıkları koruyacağını söylerken ve intikam eylemlerine karşı olduğunu belirtirken, sahaya bakıldığında ise bu söyleme aykırı eylemlerle karşı karşıya kalınıyor. İdarenin henüz bunu engelleyemediği görülüyor.

Örneğin Naeseh Bilgin, son günlerde arttığına tanık olduğu bir tehlikeye işaret ediyor. Buna göre, HTŞ’nin unsurları, bulundukları bazı bölgelerde, Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı otobüslerin içerisindeki oturma alanlarını, arka kadınlara ön taraf ise erkeklere ait olmak üzere görünmez bir çizgiyle bölüyorlar. Eşi veya kardeşi olduğunu ispat eden belgeyle binenler haricinde, kadın ve erkeğin yan yana oturması yasak. Lazkiye’de iki farklı kafeye silahlı bir militan girip kafede oturan ailelere İslam’ın sigara, nargile içmek, namazı bırakmak, dini görevlerini ihmal etmek gibi suçların günah olduğuna dair vaazlar vermeye başladı. İnsanlar karşı çıktı, çünkü bu tür müdahaleler Suriye’nin toplumsal yapısına ve yaşam kültürüne aykırı bir şey olarak görünüyor.

YÜZDE 90’I YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA

Naeseh Bilgin son olarak, Alevilerin yaşadığı bölgelerde genel atmosfere dair şunları söylüyor:

“14 yıl süren bir savaşın ardından halk başka bir savaşa girmek istemiyor. Herkesin istediği tek şey bu saldırılara ve cinayetlere bir an önce son verilmesi ve güvenliğe kavuşmak. Çünkü insanlar inanılmaz bir şekilde ekonomik sıkıntı yaşıyorlar.

Ülkede Aleviler de dahil olmak üzere, insanların yüzde 90’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. O yüzden önce Alevilerin olduğu bölgelerde yabancı uyruklu militanların bulunmasına engel olunmalı ve güvenlik sağlanmalı ki ekonomik sorunların çözüme kavuşturulması için harekete geçilmeli.”

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak