PİRHA- AHAD-DER Adana Şubesi Kadın Komisyonu Üyesi Canser Dayanır, Suriye’de özellikle Alevi kadınlara yönelik katliamların ve kaçırılmaların tüm dünyanın gözü önünde sürdüğünü belirterek, Alevi köylerine yapılan baskınlarda onlarca kadının kaçırıldığını ve akıbetinin hala bilinmediğine dikkat çekti.
Suriye İçişleri Bakanlığı, ülkenin kıyı bölgelerinde gündeme gelen 42 kadın ve kız çocuğunun kaçırıldığına dair iddialarla ilgili yürütülen soruşturmanın sonuçlarını kamuoyuna açıkladı. Bakanlık açıklamasında, incelenen 42 vakadan yalnızca birinin gerçek bir kaçırılma olayı olduğu bildirildi.
Resmi açıklama kamuoyunda tartışma yaratırken, kadın örgütleri ve sivil toplum temsilcileri Suriye’deki kadınların yaşadığı sistematik şiddetin “rakamların ötesinde bir gerçeklik” olduğunu vurguladı. Arap Halkı Alevileri Derneği (AHAD-DER) Adana Şubesi Kadın Komisyonu Üyesi Canser Dayanır, PİRHA’ya yaptığı açıklamada, bölgedeki kadınların yıllardır süren savaşın hem fiziksel hem de toplumsal şiddetine maruz kaldığını belirtti.
“DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE SOYKIRIM YAPILIYOR”
Suriye’de özellikle Alevilere dönük katliamların tüm dünyanın gözü önünde yapıldığına dikkat çeken Caner Dayanır, kadınların daha katmanlı bir mağduriyete maruz kaldığını belirtti. Suriye’de hala kadınların kaçırılma, tecavüz, şiddet tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu vurgulayan Dayanır, “2011’den beri savaş ve çatışmaların ortasında kalan Suriye’de, Aralık 2025’ten bu yana cihatçı çeteler ve özellikle ideolojik olarak seküler yaşamı hedefine koyan Colani liderliğindeki HTŞ’nin soykırıma varan katliamlarına tanıklık ediyoruz. Bölgede yaşayan Hristiyanlara, Dürzilere, Kürtlere, kadın ve çocuklara yönelik katliamlar tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşiyor. HTŞ çetelerinin Suriye’de yaptığı katliamlara ne yazık ki yabancı değiliz. Bu coğrafyada yaşayan kadınlar olarak, bu katliamları IŞİD’den, Taliban’dan biliyoruz. Rojova’da, Kobani’de, Afganistan’da Kürt, Arap, Ezidi kadınlar hep savaş ganimeti görülüp kaçırılıp tecavüze uğradı. Bugün de hala Suriye’de Alevilerin yaşadığı Lazkiye’den Tartus’a, Humus’a kadar, tüm dünyanın gözü önünde apaçık şekilde soykırım suçu işlenmekte, Alevi kadın ve kız çocukları kaçırılmakta, akıbetleri hakkında bilgi alınamamaktadır” dedi.
“SURİYE’DEKİ KADINLARIN SESİNİ YÜKSELTECEĞİZ”
Suriye’deki kadınların sesini duyurmak adına mücadele edeceklerini dile getiren Dayanır, şunları söyledi:
“İdlib’in batısındaki Alevi köylerine yapılan baskınlarda kadınların kaçırıldığı, bir kısmının fidye için tutulduğu, bir kısmının ise zorla evlendirildiği ya da toplu tecavüze maruz bırakıldığı bilgileri, köylerden kaçabilen tanıklar tarafından uluslararası insan hakları kuruluşlarına bildirildi. Ancak dünya kamuoyu tüm bu olan biten karşısında aynı sessizlikle yaşananlara karşı kayıtsızlığını koruyor. Bugün itibarıyla kaybolan onlarca kadının akıbeti hala bilinmiyor. Bizler AHAD-DER olarak başta kendi bölgemiz olmak üzere tüm Ortadoğu’da halkların eşit ve bir arada barış içinde yaşadığı bir ortam oluşuncaya dek mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Özellikle bir kez daha altını çizmek isterim ki, biz kadınlar Suriye’deki kız kardeşlerimizle daima dayanışma içinde olacak ve onların isyan çığlıklarını büyüteceğiz.”
Fatoş SARIKAYA/ADANA

Yoruma kapalı.