PİRHA- SEP Genel Başkanı Güneş Gümüş erken ve baskın 24 Haziran seçimine ilişkin PİRHA’ya konuştu. Gümüş, “Birleşmek ve örgütlü bir mücadeleyi büyütmeye istekli ve inançlı olmak zorundayız. Her yerde sesimizi yükseltmek, mücadelenin parçası olmak gerekiyor” dedi.
Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) Genel Başkanı Güneş Gümüş, 24 Haziran erken seçimine ilişkin PİRHA’ya konuştu. OHAL’in ardından çıkarılan KHK ile ihraç edilen bir akademisyen olan Gümüş, bu erken seçim kararı ile aslında tek adam rejimini kalıcılaştırmak istediklerini söyledi.
Bunu da bir ekonomik kriz ortaya çıkmadan, muhalefet kendini toparlayamadan gerçekleştirmeyi planladıkları erken seçim tarihi belirlediklerini ifade eden Gümüş, “Bir kere buna karşı mücadeleyi yükseltmek lazım. Seçimde toplum oldukça politikleşti. Sorun geniş bir kitleye ulaştığı için burada politikayı yükseltmek gerekiyor. Emekçi temelli bir söylem yükseltmek gerekiyor. Biz sosyalistlerin bir ortak adayla seçime katılması gerektiğini düşünüyorduk. Bu konuda çalışmalardan çok istenilen sonuç alınamadı. Ve dolaysıyla tabii koşullar değişmez ise Selahattin Demirtaş en azından emekçi vurgusu ile bir söylem geliştirecek isim olarak öne çıkıyor bizim açımızdan” ifadelerini kullandı.
Gümüş, yine de sosyalistlerin kendi kimliği ile ayrı bir siyasi hattı ortaya çıkarması gerektiğini düşündüklerini söyledi.
“ÇOK ADALETSİZ BİR SEÇİME GİDİYORUZ”
Gümüş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin gerçekliği olarak emekçilere hitap eden, ezilenlerin, Kürtlerin yanında tavır alma konusunda emekçileri kazanan söyleme ihtiyaç var ülkede. Çok adaletsiz, neredeyse sopa altında bir seçime gidiyoruz. OHAL koşullarında seçim yapılıyor. Her türlü manevrayla seçime katılmalar engelleniyor. 5 günde 100 bin imza toplanması isteniyor her türlü engelleme var.
Dolayısıyla sonuçların değişmemesi üzerine bir baskı da var. Tabii ki bunun içinde mücadele yürütmek gerekiyor. Sonuçlara müdahale etmek, sosyalist söylemlerle kazanmak için mücadele etmek gerekiyor ama şunu unutmamalı:
- Bu tarz iktidarlar seçimlerle gitmeyeceği, dolayısıyla seçim bitiğinde de mücadele bitmeyecek. Umutsuzluğa kapılmamak gerekiyor. Bu mücadeleyi an be an örmek ve mücadele ettiğimiz sürece bizim üzerimizdeki baskıları artıramayacaklarını istedikleri gibi bir toplum mülkiyeti kuramayacaklarını bilmek gerekiyor.
- Onun için birleşmek ve örgütlü bir mücadeleyi büyütmeye istekli ve inançlı olmak zorundayız. Her yerde sesimizi yükseltmek bize giydirilmeye çalışılan deli gömleğini kabul etmiyoruz diye alanlarda olmak, mücadelenin parçası olmak gerekiyor.
- İşte gördük kadınlar tecavüzden çekiyorlar, metal işçileri mücadeleyi, grevleri yasaklansa bile haklarını vermek zorunda kalıyorlar. Yani mücadele edenlerin önünde hiçbir güç duramaz ve bu mücadele olmadan da bir geleceğimizin olmayacağını da bilmek gerekiyor.
- Biz buradayız, milyonlarız, geleceğimizi size terk etmeyeceğiz söylemi ile geleceğe hazırlanmak gerekiyor.”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.