PİRHA- DAD Genel Merkezi yayınladığı açıklamada, savaş politikalarının Anadolu ve Mezopotamya topraklarında egemenlerin iktidarlarını koruma aracı olduğunu belirterek, “Reya Heq Aleviler olarak cümlesine ricamız diyalog kanallarını açık tutarak, toplumun Rusipi ve Porsipi’lerinin telkinlerine itibar etmeleridir” çağrısında bulundu.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi, Federe Kürdistan Bölgesinde yaşanan gerilime ilişkin basın açıklaması yayınladı.
“SAVAŞ POLİTİKALARI KÜRT HALKINA BİR ÇÖZÜM ÜRETMEYECEKTİR”
Savaş politikalarının Anadolu ve Mezopotamya topraklarında egemenlerin iktidarlarını koruma aracı olduğunun belirtildiği açıklamanın devamında şunlar ifade edildi:
“Bu saldırılar nedeni ile coğrafyanın doğal yerleşik halkları iç birliklerini koruyamamış, biribirinin katliamlarına tanık olmuştur. Ya da bu katliamalara iç ihanetler ile kardeş katline varan süreçler yaşamıştır. Tarih bize gösteriyor ki bu yaklaşımlar ancak, nefsani teslimiyetlerin sonucudur. Reya Heq Alevilerin, Yol kardeşleri Ezidiler ve kadim coğrafyası Şengal üzerinden savaş gerekçesi çıkaran ve savaş politikaları üzerinden egemen olmaya çalışan KDP’nin yaklaşımı, tarihsel referanslar göz önüne alındığında Kürt halkına bir çözüm üretmeyecektir. Demokratik, sosyal birlikteliği zedeleyen yaklaşım, diplomatik zayıflığa da sebep olmaktadır. Ezdixan İŞİD’e terkedilirken, fermanlarına göz yumulurken, bugün Ezdixan üzerinde hak iddia etmek vicdanen kabul görecek bir durum değildir. Hakk Yol çizgisi Aryen geleneğin temel inançsal duruşudur.”
“SAVAŞ POLİTİKALARINDAN VAZGEÇİLMELİDİR”
“Dersim Katliamının 83. yılına gelirken Reya Heq Aleviler, toplumsal birlik olmayınca yenilginin kaçınılmaz olduğunu, en acı deneyimleri ile yaşamış ve yaşamaktadır” denilen açıklamanın devamında şunlar aktarıldı:
“Kürt halkının Dersim, Şengal, Ağrı, Zilan, Halepçe katliamları toplumsal, politik birlikteliğin başarılamamış olmasının sonucudur. Bu sonuçlar yeteri kadar ders çıkarılacak acı deneyimler barındırmaktadır. Ortadoğu da zulme hizmet edecek olan savaş politikalarından geri durmak, toplumsal geleneğimizin kadim çözüm üretme dinamiklerini devrede tutmak elzemdir. Lakin bilinmelidir ki Nemrutların savaş geleneklerine karşı, halkların barış içinde yaşama gelenekleri bir mücadele içerisindedir. Toplumsal birlikteliğimizi güçlü korumak, barışın kazanması, geleceğin demokratik birlikteliğine fırsat alanı açmak olacaktır. Dünya için de siyasa-politik tanımlama açısından, güçlü birlikteliğin ancak sonuç vereceği deneyimlerle aşikardır. Dünyanın, insanlığın doğum mekanı Anadolu ve Mezopotamya için yeni belirlenimler öngörülmektedir. Bu öngörüler ancak güçlü Ulusal Demokratik Birlik ile somut kazanımlara evrilebilir. Savaş politikalarından vazgeçilmesi, vicdanen cümlemizin itibar edeceği çözüm üretme gücü doğuracaktır.”
Bölgede diyalog kanallarından çok KDP’nin egemenlik kurma çabaları kendini açık ettiğinin belirtildiği açıklamada, “Bu durum Kürtler arası ‘Demokratik Birliği’ derinden zedeleyen bir yaklaşım. Ortadoğu’da demokratik bir çizgiyi temsil eden Kürtler, dünyanın da karar verme aşamasında olduğu bir eşikte, herkese kaybettirecek sonuçları doğuracaktır” ifadelerine yer verildi.
“ÇÖZÜM, MUTLAKA DEMOKRATİK BİRLİK TEMELİNDE ALGILANMALIDIR”
“Sorunların çözülmesi demokratik diyalog kanallarının açıklığı ile mümkündür” ifadelerinin dile getirildiği açıklamanın devamında, şu hususlara dikkat çekildi:
“Kürtler ile Türklerin çatışmaları kadar, coğrafya da kader birlikleri de aşikardır. Sınırların farklılaşacağı bu eşikte Kürtlerin statü alanı doğru algılanmakla birlikte, bir gelecek perspektifini ‘Çözüm Süreci’ pratiğinde göstermiş ve toplumda, Türkiye halkları arasında güçlü bir gelecek bakışı kazandırmıştır. Demokratik Ortadoğu egemenlerin savaş arzuları, sömürü geleneklerini kıracak bir gücü ve ruhu içerisinde barındırmaktadır. Diplomaside tecrid politikalarından evrilen bir süreç, dar dönemsel egemenlik alanlarından çok daha verimlidir. Geniş zamana yayılan stratejik, politik çözümlerin fırsat alanıdır. Kürtler açısından çözüm, mutlaka demokratik birlik temelinde algılanmalıdır. Düşmanın türlü halini görmüş bir tarihsel geçmişe hakim Kürtler, konfederatif aşiretler ruhu ile onlarca badireyi savuşturmuştur. Bugün aşiret üzerinden eleştirel yorumlar eksik algılanma potansiyelini barındırdığı gibi, tarihsel dokunun derinliğinden de yoksundur. Kürtler için ulus yaklaşımı konfederatif işleyen, demokratik ruha sahip aşiretler aidiyeti içerisinde ahlaki-politik geleneği barındırır. Gerisi pozitivizme kaçan potansiyel barındırmaktadır. Bu vesile ile KDP’nin girdiği savaş politikasından kendisi vazgeçmesi gerektiği gibi, güç aldığı muhataplarına da diyalog tekininde bulunmalıdır. Reya Heq Aleviler olarak cümlesine ricamız diyalog kanallarını açık tutarak, toplumun Rusipi ve Porsipi’lerinin telkinlerine itibar etmeleridir. “ Wa Mesela e Berx u Beranâ Nine, Berx ji Emenê Berân Ji Emenê, Çave Me Bila Li Gura Be”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.