PİRHA- Zaman aşımına uğrayan Sivas Katliamı Davası’nda dosyası ayrılan üç firari sanığın yargılandığı davanın 24. duruşmasına Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. 3 firari sanık üzerinden ilerleyen duruşma 9 Haziran 2021’e ertelendi.
Zaman aşımına uğrayan Sivas Katliamı Davası’nda dosyası ayrılan 3 firari sanık Eren Ceylan, Murat Sonkur ve Murat Karataş’ın yargılandığı davanın duruşmasına bugün Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
Duruşmaya, 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin yakınları, avukatlar, Hollanda Elçiliğinden temsilciler, CHP ve HDP’li milletvekilleri ile çok sayıda Alevi örgüt temsilcisi katıldı.
Firari sanıklar; Eren Ceylan, Murat Sonkur ve Murat Karataş’ın yurt dışında olması sebebiyle dosyanın seyrine devam edildi.
HOLLANDA BÜYÜKELİÇİLİĞİ’NDEN GÖZLEMCİ
Kimlik tespitlerinin ardından mağdur aileler adına konuşan Hüseyin Karababa, “Bugün yeni bir gün. Dava açısından da yeni bir durum. Hollanda Elçiliği’nden gözlemci olarak katıldılar. Bunun zabıtlara geçmesini talep ediyoruz. Hollanda’nın bu davaya avukat tayin etmesini talep ediyorum” dedi.
“KARAMOLLAOĞLU ASIL SORUMLUDUR, DİNLENMELİ”
Av. Coşkun Özgür Piroğlu ise şunlar söyledi:
“Temel Karamollaoğlu bu katliamda asıl sorumludur. Katliamı gerçekleştirenlerin kimler olduğunu bilmektedir. Kendisinin dinlenmesini talep ediyoruz. Dava zaman aşımına doğru gidiyor. Sanıklar dinlenemediği için dava sürüyor. Bu yargılamada önümüzü kesen maddeler var. Bu şahıslar, bu davayı zamanaşımına uğratıyorlar.
Doğu Perinçek ve Ahmet Nesin’in dinlenmesi konusunda kararlıyız. Talebimizi yineliyoruz.”
10 EKİM BARIŞ VE DAYANIŞMA DERNEĞİ’NİN TALEBİNE RET
Av. Mehtap Sakinci ise Sivas Katliamı ile 10 Ekim Gar Katliamı’nın insanlığa karşı suçlar açısından benzer olduğunu ifade ederek davaya taraf olarak katılmak istediklerini söyledi.
Mehtap Sakinci, “10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, 28 yıldır devam eden, zamanaşımı konusunda kaygıların olduğu bir dava. Biz de derneğimizle bu davaya katılmayı talep ediyoruz” dedi.
“ÜÇ SANIĞIN MAHKEME ÖNÜNE GETİRİLMESİ TALEBİMİZDİR”
Av. Şenal Sarıhan ise şunları kaydetti:
“Bu 3 sanığın bir an önce adreslerinin saptanarak mahkeme önüne getirilmesi talebimizdir. Türkiye ne yazık ki çok sayıda katliama tanıklık etti. Katliamların sonlanmamasının asıl nedeni sorumluların bulunamamış olmasıdır. Polis kaydına göre 15 bin kişi o gün Madımak önünde toplanmıştı ancak 200 kişi hakkında soruşturma yapıldı. Devletin görevi yurttaşı korumaktır. Koruyamamışsa sorumluların cezalandırılması gerekirdi. Ne yazık ki gerçek sorumlular bulunamadı. Eğer Sivas’ta gerici örgütler tespit edilseydi yeni saldırılar olmayacaktı.
Bu insanların yakalanmamış olması yeni katliamlara yol açtı. Terör örgütleri ellerini kollarını sallayarak gezindiler. Buna engel olmak hukukun görevidir. Bir ülkede esenliği, özgürlüğü devlet güvence altına almalıdır.”
Av. Şenal Sarıhan, Ankara Barosu tarafından sanıklar için atanan bir avukata dönük de eleştiri yaparak, “İnsanlığa karşı bir suçu Ankara Barosu hiçbir şekilde savunamaz. Meslektaşımız saygı duyarak bu görevlendirmeden çekilmesini dilerim. Elbetteki avukatın görevi savunmadır. Doğrunun savunmasıdır. Umuyoruz ki mahkeme insanlığa karşı suç işlendiği yönünde karar verir.” dedi
Mahkeme başkanı ise “Avukatlık hem serbest, hem de kamu görevidir. Baro, sanıklar açısından usül gereği söz konusu avukatı atamıştır” ifadesini kullandı.
KARAMOLLAOĞLU’NUN DİNLENMESİ TALEBİ KABUL EDİLMEDİ
Mahkeme heyeti, delil eksikliği nedeniyle, Temel Karamollaoğlu’nun dinlenmesine yer olmadığı, 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği’nin ‘zarar görmemesi nedeniyle’ davaya taraf olmasının uygun görülmediğini belirtilerek, duruşmayı 9 Haziran 2021 tarihine erteledi.
Mahkemenin belirttiği tarihin çok ileri olduğunu ifade eden avukatlar, daha yakın bir tarihe çekilmesi konusunda itiraz etti.
Mahkeme başkanı, Avukat Coşkun özgür Piroğlu’ya yönelik, “Nasıl bir gelişme olacak ki?” diyerek karışlık verdi ve tarih konusundaki talepleri uygun görmedi.
DAVA ZAMAN AŞIMINA NASIL UĞRAMAYACAK?
Duruşma sonrası Av. Coşkun Özgür Piroğlu, PİRHA’ya verdiği bilgide şunları belirtti:
“Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 307.maddesinin temyiz aşamasında sanık aleyhine yapılan bozmalardan sonraki yargılamalarda sanığın tekrar dinlenmeden karar verilemeyeceğine ilişkin kısmı 3 firari sanığın cezalandırılmaları için tekrar dinlenmeleri zorunluluğunu getiriyor. Sanıklar firari oldukları için bu dava zamanaşımına uğruyor. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 307. maddesinin bu kısmı Anayasamızın 14. maddesine aykırıdır. Ankara 1.
Ağır Ceza Mahkemesi’nin Anayasamızın 152.maddesine göre Ceza Muhakemesi Kanunu’nun bu kısmının iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmasını talep ettik. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun bu kısmı iptal olursa firari sanıklar beklenmeden cezalandırılacaklar ve dava zamanaşımına uğramayacak.”
PİRHA/ ANKARA
Yoruma kapalı.