Alevi Haber Ajansi

Sivas Çevre Platformu: Madencilik faaliyetleri zaman geçirilmeden durdurulmalıdır-VİDEO

PİRHA- Sivas Çevre Platformu’ndan 26 Mayıs’ta Sivas’ta yaşanan maden faciasına dair açıklama. Yapılan basın açıklamasında ülkenin şirketlerin işgali altında olduğu vurgulanırken, “Bu hukuk dışılığa son vermek için sorumluların yargılanarak hesap vermeleri, söz konusu Bolucan, Kardere, Söğütözü köylerini kapsayan bölge halkının istemediği madencilik faaliyetleri zaman geçirilmeden amasız, fakatsız, lakinsiz durdurulmalıdır” denildi.

Sivas Çevre Platformu, Zara ilçesine bağlı Bolucan ve Söğütözü Köyleri bölgesindeki maden faciasını Sivas Meydan’da yaptıkları basın açıklaması ile protesto etti. Çevre Platformu adına basın metnini Adnan Yılmaz okudu.

“ÜLKE YERLİ VE YABANCI ŞİRKETLERİN İŞGALİ ALTINDA”

AKP iktidarları döneminde “Maden Yasası”nda yapılan değişikliklerle ülkenin yerli ve yabancı şirketlerin işgali altında olduğunu belirten Adnan Yılmaz, “Yaşamımızın her alanında olduğu gibi, doğamıza, derelerimize, ormanlarımıza, ekim alanlarımıza baktıkları zaman sadece parayı, altını, demiri ve benzeri madenleri gören bir anlayış ne yazık ki hakların en kutsalı olan yaşama hakkını ise, adeta görmemezlikten gelmektedirler. Gücünü siyasi iktidardan alan şirketler bir taraftan yaşam alanlarımızı yok ederken, diğer taraftan daha fazla kar elde etmek için işçinin can güvenliğini hiçe sayarak, aynı Soma’da, İliç’te olduğu gibi yüzlerce insanın katline sebep olmaktadırlar. Tüm bu gidişata dur demek için yaşam alanlarını savunanlara ise, aynı Metin Lokumcu ve Reşit Kibar gibi ölümü reva görmektedirler” dedi.

“SÖZ KONUSU PATLAMANIN PERDE ARKASI, OLDUKÇA TANIDIK BİR HİKAYE”

Kömür madeni çıkarma faaliyetleri sırasında yaşanan patlama sonucu Ali Rıza Nesirzade isimli İran uyruklu bir işçinin hayatını kaybettiğini, yine İran uyruklu iki işçinin yaralı olarak tedavi altına alındığını belirten Adnan Yılmaz, şunları ekledi:

“Söz konusu patlamanın perde arkası ise, oldukça tanıdık bir hikaye. Kar hırsıyla yapılan devasa kapasite artışını sağlayabilmek için, usulsüzce yapılan patlatmalar, usule uygun olmayan patlatma seçimi, yine madenin sahibi Fahrettin Kıtlık 2009’da ÇED gerekli değil kararıyla maden faaliyetlerine başlıyor. 2014’de, 2020’de kapasite artışına giderken, 2024 yılında ise, iki buçuk milyon ton kapasite artışına gidilirken, bölge halkı tarafından ÇED gerekli değildir kararına karşı, Sivas Valiliği aleyhine açılan davanın 5 Mayıs 2025 tarihinde yapılan keşif sürecine biz Sivas Çevre Platformu olarak katılırken, bölge halkının rahatsızlığına tanıklık ettik.

Meydana gelen ölümlü patlamadan sonra maden sahibi Fahrettin Kıtlık, ‘bizim ocağımız kapalı, olanlar bilgim dışında’ derken, bizler de soruyoruz. ‘Eğer çalışma yok ise, neden ocakta işçiler var ve çalışıyorlar.’ Sık aralıklarla kapasitenin yüz katı artırıldığı, bilirkişi keşfinde ise, şirketin proje sahası dışına çıkıp, kaçak kömür ürettiğini, güvencesiz kaçak işçi çalıştırdığı ayan beyan ortadadır.

Bu hukuk dışılığa son vermek için sorumluların yargılanarak hesap vermeleri, söz konusu Bolucan, Kardere, Söğütözü köylerini kapsayan bölge halkının istemediği madencilik faaliyetleri zaman geçirilmeden amasız, fakatsız, lakinsiz durdurulmalıdır.”

“DOĞAMIZ, GÖZÜNÜ KAR HIRSI BÜRÜYEN ŞİRKETLER TARAFINDAN ADETA YAĞMALANIYOR”

“Yeni Soma’lar, yeni İliç’ler, yeni Zara’lar yaşamamak için, maden şirketlerinin yasal veya kayıt dışı yöntemlerle yaşam alanlarımızı yok etmesine dur demenin vakti geldi de geçiyor” diyen Adnan Yılmaz şunları kaydetti:

“Ülkemiz toprakları aynı Afrika misali yerli ya da uluslararası şirketler tarafından çölleştirilirken, su kaynaklarımız birer birer yok oluyor. Doğamız, gözünü kar hırsı bürüyen şirketler tarafından adeta yağmalanıyor.
Yaşadığımız bu kent, yani Sivas’ta bu yağmadan en fazla etkilenen illerimizden birisidir. Bugün Divriği’den Kangal’a, Zara’dan Ulaş’a bölge halkının itirazlarına rağmen, talanların devam ettiğini, Sivas Çevre Platformu olarak yakinen biliyoruz. Buradan Kızılderili bir atasözüyle haykırıyoruz; ‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde, beyaz adam paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacaktır.’
Ülke yönetimini şirket yönetimine benzeten iktidara bir kez daha sesleniyoruz. Yarattığınız besleme işbirlikçi şirketler kanalıyla kurduğunuz düzen halka ölüm, yoksulluk ve çölleşmiş bir ülke dayatıyor. Sizlerin bu dayatmalarına asla teslim olmayacağız.”

PİRHA/SİVAS

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.