PİRHA ÖZEL- Şırnak’ta, kent merkezinde Valilik tarafından 14 Mart’ta uygulanmaya başlanan sokağa çıkma yasağı, tam 8 ay sonra sona erdi. Ancak yasak boyunca binlerce insanın yaşam alanları yerle bir edildi. Cizre bodrumlarında onlarca insan öldürüldü. Evet yasak kalktı ancak yasak boyunca bin bir çeşit zorlukla yaşayan binlerce insan enkaz yığını haline getirilen evlerine mi dönecekti? Evet bir umutla evlerine dönen herkes, anılarının, hayallerinin, umutlarının da enkaz haline getirildiği gerçeğiyle karşılaştı.
Evet 8 ay sonra yasak kalktı Şırnak’ta. Binlerce ev yerle bir edilmiş durumda. Devletin kente geri dönebilirsiniz dediği binlerce insan, evlerini tanıyamıyor. Çünkü ortada ev kalmamış, göçük halinde, enkaz halinde…Adeta deprem olmuşcasına.
İlçelerde ve başka yerlerde kurdukları çadırlarda yaşayan Şırnaklılar, evlerini yaşanamayacak halde buldular. Evlerini göçük halinde gören kadınlar ve çocuklar oldukça üzgün, şaşkın ve tedirgin. Kucaklarında çocuklarla gelen kadınlar, evleriyle değil, enkaz yığınıyla karşılaşıyorlar. Ve görüyorlar ki başlarını sokacak bir yer yok. Hem de bu soğuk kış günlerinde. Ve yine çadırlarının yolunu tutuyorlar tüm zorluklarına rağmen.
Binlerce çocuktan biri olan A.M. yasağın kalkması sonrasında evinin olduğu yere geldi ancak evlerini değil, yerle bir edilmiş evin enkazıyla karşılaştı. Bütün hüznüyle aldı gitarını eline ve bildiği tüm özgürlük marşlarını çalmaya, söylemeye başladı. O çocuk yüreğiyle isyanını ancak özgürlük marşlarıyla dindirebileceğini akıl etti belki de.
Bir çocuk daha yıkılmış hayalleriyle başbaşa….İktidar lutfetti 8 ay sonra yasağı kaldırdı. O da koşa koşa evlerine gelmek istedi. Ne görsün…O da enkaz yığını haline gelen evlerinin taşına oturup, elini başına götürerek, dolan gözleriyle burada tüm yaşadıklarını zihninde canlandırdı. Peki neden evleri enkaz yığını olduktan sonra yasak kalkmıştı? Sordu durdu bu soruları…!
Bir başka yıkık evinin enkazında bir kadın derin üzüntü içinde. Yasağın kalkmasıyla birlikte kaldıkları çadırdan koşarak gelen kadın, evinin enkazına büyük hayal kırıklığıyla oturup kaldı. Burada biriktirdiği büyük umutları, anıları da yerle bir edilmişti. Oturduğu yerden kalkamadı. Neden bütün bunlar başlarına gelmişti, neden? Bu soruları sordu durdu O da kendine. Şırnak yaşanmaz hale getirildikten sonra yasağın kalkması ne anlama geliyordu! Umutlar da evlerle birlikte enkaz haline getirilmişti artık.
Bir başka enkaz yığınının başında ise tüm kötülüklere inat umutlarını kaybetmeyen, dirençli, inatçı , emekçi kadınlar var. Ekmek yapıyorlar. Ellerinin hamuruyla en yürekten, en güzel şarkılarını söyleyerek…
Bir evin enkaz yığınında görülen çocukların fotoğrafları ise yürekleri yakıyor. Enkazda tek yaşam belirtisi o yırtılmış ama yok olmamış fotoğraflar. Vahşet, her şeyi yok edebilir ama anıları, yaşam belirtilerini yok edemiyor işte…
Aşağıda Şırnak’ın ne hale getirildiğinin görüntüleri:
Yoruma kapalı.