PİRHA – Maraş Katliamı’nın üzerinden 44 yıl geçti ancak gerçek failler ve sorumlular hala ortaya çıkarılmadı. 19 Aralık 1978’de başlayıp, bir hafta süren faşist saldırılarda 111 kişi Alevi oldukları için öldürüldü. Dava avukatlarından Av. İbrahim Sinemillioğlu katliama ilişkin CAN TV’de açıklamalarda bulundu. Sinemillioğlu, “Milli Savunma Bakanlığı’nın Maraş arşivleri için ‘devlet sırrı’ demesinin başka bir yanı var. Devletin suçluluğunu ortayan koyan belgeler var orada. O belgeleri göstermek istemiyorlar” dedi.
Video eklenecek…
Maraş’ta 19 Aralık 1978’de başlayıp, bir hafta süren faşist saldırılarda 111 kişi Alevi oldukları için öldürüldü. 100’ün üzerinde kişinin yaralandığı katliamda, 200’ün üzerinde ev, 70’e yakın iş yeri yakıldı, yağmalandı. Türkoğlu ilçesinden gelen bir grup faşist, “Kanımız aksa da zafer İslam’ın” ve “Müslüman Türkiye” sloganlarıyla kitleyi Cumhuriyet Halk Partisi ve TÖB-DER binalarına saldırttı. Bombanın patlamasından hemen sonra, Ülkücü Gençlik Derneği Maraş Şube Başkanı Mehmet Leblebici ve 2. Başkan Mustafa Kanlıdere’nin talimatlarıyla bombayı attığı iddia edilen Ökkeş Kenger, Ankara’ya ÜGD’ye telefon ederek yardım talebinde bulundu. Ertesi gün Alevilerin oturduğu bir kıraathane bombalandı.
21 Aralık’ta iki Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (Töb-Der) üyesi öğretmenler öldürüldü.
22 Aralık’ta bu iki öğretmenin cenazesini taşıyanlara, faşistler “Komünistlerin, Alevilerin cenaze namazı kılınmaz” diyerek saldırdı.
Bağlarbaşı Camii İmamı Mustafa Yıldız, cuma vaazında şu cümleleri sarf etti:
“Oruç tutmak namaz kılmakla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır; bütün din kardeşlerimiz hükümete ve komünistlere, dinsizlere karşı ayaklanmalıdır; çevremizde bulunan Alevileri ve CHP’li Sünni imansızları temizleyeceğiz.”
Kalabalık dağılıp cenazeler ortada kalırken; güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaşmayan saldırgan kalabalık, kent çarşısına yürüyerek Alevilere ve CHP’lilere ait işyerlerini tahrip etti. Saldırılarda 3 kişi öldürüldü.
22 Aralık gecesi faşistler, Sünni mahallelerinde Alevilerin silahlı saldırı yapacağı iddiasıyla propagandaya girişti.
23 Aralık’ta Maraş’taki olaylar solculara ve Alevilere dönük bir kıyama dönüştü.
Bu arada, Maraş Katliamı dosyası kapatıldı. Maraş Katliamı dava dosyasının müdafi sıfatıyla inceleme talebi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından ‘devlet sırrı’ gerekçesiyle reddediliyor. Buna ilişkin açılan iptal davası, 7 Aralık 2022’de Ankara 10. İdare Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti gerekçeli kararı açıklayacak.
“DEVLETİN SUÇLULUĞUNU ORTAYAN KOYAN BELGELER VAR”
CAN TV’de Berfin Yıldız’ın sunduğu Can Aktüel/Bu Sabah programına katılan Av. İbrahim Sinemillioğlu, “Hiçbir dosya, hiçbir kurum mahkemede hesap vermez. Normal demokrasilerde yargı, yürütme, yasama ayrı güçtedir. Milli Savunma Bakanlığı’nın Maraş arşivleri için ‘devlet sırrı’ demesinin başka bir yanı var. Devletin suçluluğunu ortaya koyan belgeler var orada. O belgeleri göstermek istemiyorlar” dedi.
“TÜYLERİM ÜRPERDİ”
Av. Sinemillioğlu o zamanlar dönemin valisi ile görüştüğünü ve yaşananları validen dinlediğini şöyle aktardı:
“Maraş’a gidip valiyle görüştük. Maraş Valisi Tahsin Soylu bana olayları tüm çıplaklığıyla anlattı. Anlattığı olaylar tüyler ürperticiydi. Vali beye “Buraya insan haklarından yana iki kuruluşun temsilcisi olarak geldik. Bazı sanıklar işkence gördüklerini söylüyorlar. İşkencenin önlenmesi konusunda gerekli tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz. Kızarak ‘Evin bütün fertlerini öldürüp; üst üste yığan, en sona evin kedisini koyan, adamın gözlerini çıkararak tasın içinde yüzdüren adamın mı insan hakları olur? 90 yaşındaki kadını baş aşağı çukura atanların mı insan hakları olur? Hamile kadının karnını yararak içindeki cenini çıkaranların mı insan hakları olur?’ dedi. Benim tüylerim ürperdi.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.