PİRHA- DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında bütçeden kadın istihdamına ve barışa kaynak ayrılması gerektiğini vurguladı. Cezaevlerindeki sorunlara ve çözüm bekleyen yargı paketlerine de değinen Temelli, “Barışın önüne engel koymayın” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“BARIŞ BÜTÇESİNİ HER KOŞULDA SAVUNACAĞIZ”
Sezai Temelli, Türkiye’de geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 30’a dayandığını, kadınlarda ise bu oranın yüzde 40 civarında olduğunu belirtti. Ekonomik krizle baş etmenin temel yolunun istihdam yaratmak olduğunu ifade eden Temelli, bütçenin buna göre şekillenmesi gerektiğini söyledi.
Barış bütçesi talebini dile getiren Temelli, “Kadınlarda işsizlik oranı yüzde 40 dolayında. Eğer bu tabloyu değiştirmek istiyorsak, istihdam politikası üretmemiz lazım. Bu politikayı da bütçeden ayıracağımız kaynaklar belirleyecek. Öncelik kadın istihdamına verilmeli. Ama genel anlamda da işsizlikle mücadele etmeyen bir bütçeyle karşı karşıyayız. Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 30, gençler iş arıyor ama bu bütçede onlar için bir umut göremiyoruz. Umarım bu yıl karşımıza barışın bütçesi gelir, halkın bütçesi gelir. Ama gelmezse iktidarı buradan uyarıyoruz; bizler barışın ve halkın bütçesini savunmaya, bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Emekçilerle, kadınlarla, gençlerle, engelli yurttaşlarla birlikte sokakta olacağız. Bütçede bize ait olanın bize hizmet olarak dönmesini istiyoruz” dedi.
“İNFAZ YASASINDA EŞİTLİK SAĞLANMALI”
Temelli, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine de dikkat çekerek hasta tutukluların durumunun ciddiyetini koruduğunu belirtti. 10. Yargı paketinin beklentileri karşılamadığını hatırlatarak, şunları dile getirdi:
“Cezaevlerindeki sorunlar bitmek bilmiyor. Hasta mahpuslar çok ağır durumda olmalarına rağmen hala cezaevinde tutuluyor. Özellikle ağırlaştırılmış müebbet alan mahpuslar bu haklardan mahrum bırakıldı. Oysa çözüm yeri burasıdır. Cezaevleri artık adaletsizlik merkezine dönüşmüş durumda. Yargı sistemi adaletsizlik üreten bir mekanizmaya dönüşmüşse, orada hukuk devletinden bahsedemeyiz. Acilen idari gözlem kurulunun keyfi uygulamalarına son verilmeli, infaz yasasında eşitlik sağlanmalı, hasta mahpuslar meselesinin kalıcı bir şekilde çözülmesi gerekmektedir. Ve tabi ki bir an önce umut hakkı tanınmalıdır. En son Selahattin Demirtaş davasında gördük, hala arkadaşlarımızı, başkanlarımızı cezaevinde tutmak için her yolu deneyen bir anlayışla değil, gerçek anlamda bir hukuk devletinin sahip olması gereken bir adalet anlayışıyla, bir yargı sistemiyle ancak Türkiye barışına ve demokrasisine kavuşabilir.”
“ABDULLAH ÖCALAN İLE MÜZAKERE ŞART”
Abdullah Öcalan ile müzakerenin şart olduğunu vurgulayan Temelli, “Bu müzakerenin dış ayağını kimle yürüteceksiniz? Sayın Abdullah Öcalan’la yürüteceksiniz. Bu kadar basit. Gidilecek heyetin belirlenmesi, güçlü bir temsil yapısının oluşturulması gerekiyor. Bu bir kereye mahsus değil, düzenli görüşmelerle ilerlemeli. Çünkü barış hepimiz için iyidir. Bu ülkenin geleceği, Kürt meselesinin demokratik çözümünden geçiyor. Toplumun çok büyük bir kesimi bu süreci destekliyor. Tartışmalar, kaygılar, güvensizlikler elbette var ama bu Meclis yangına körükle gidemez. Sorumluluğumuz bu yangını söndürmektir” diye konuştu.
Son olarak grup toplantılarında atılan bazı sloganlar üzerinden çıkan tartışmaların siyasetin seviyesini düşürdüğünü söyleyen Temelli, “Grup toplantımızda atılan sloganların içinde ne hakaret vardı ne suç unsuru. Bu sloganlar Sayın Öcalan’ın özgürlük hakkını savunmaya yönelikti. Bunun üzerinden kıyamet koparmak siyasetin sefaletini gösteriyor. Siyaset üretmesi gerekenler, bu tür münakaşalarda boğuluyor” ifadelerini kullandı.
PİRHA/ ANKARA
Yoruma kapalı.