PİRHA- Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası yayınladığı raporda, Covid-19 tanılı sağlık emekçisi sayısı en az 5788 olduğunun tespit edildiğini belirterek, “Sağlık emekçisi sayısını artırmamaktaki ısrarınız nedendir?” diye sordu. Raporda, hastalığı ağır seyreden sağlık çalışanı oranının da azımsanmayacak düzeyde olduğu kaydedildi.
Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (SES) sağlık emekçilerinin durumuna dönük ikinci bir rapor yayınladı.
“COVID 19 salgınında hem hastalanma hem de ölüm açısından en riskli grubun sağlık emekçileri olduğu salgını tecrübe eden birçok ülkede gösterilmiştir” denilen açıklamada şunlar belirtildi:
“Sağlık alanındaki önlemlerin ve Kişisel Koruyucu Donanımların (KKD) durumunu tespit etmek amacıyla DSÖ, OSHA, ILO ve Çin Deneyimi göz önünde bulundurularak SES üyesi akademisyenler ve enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının yardımıyla hazırlanan anket çalışması 24-27 Mart tarihleri arasında yapılmış ve sonuçları 31.03.2020 tarihinde paylaşılmıştı. Mevcut durumu güncel olarak takip etmek ve güncelleşen sorunları tespit edebilmek amacıyla 15- 18 Nisan 2020 tarihleri arasında anket çalışması tekrarlanmıştır. Çalışmaya Türkiye genelinde 52 ilden 294 sağlık kurumu katılmıştır. Kurumların %66,3’ü devlet, %18,7’si eğitim ve araştırma %7,5’i üniversite, %3,1’i şehir, %4,4’ü diş hastanesidir.”
“HASTALIĞI AĞIR SEYREDEN SAĞLIK ÇALIŞANI ORANI AZIMSANMAYACAK DÜZEYDEDİR”
İşyeri temsilcilerimizin anketi doldurduğu hastanelerin %59’unda COVID-19 tanısı alan sağlık emekçisi olduğunun tespit edildiği ve kamu hastaneleri ve üniversite hastaneleri üzerinden bir ortalama alındığında da Covid-19 tanılı sağlık emekçisi sayısı en az 5788 olduğunu tespit edildiğinin belirtildiği açıklamada, şunlara yer verildi:
“Özel hastaneler ve birinci basamak sağlık kurumları da bu tabloya eklendiğinde ve özel sağlık kuruluşlarında güvencesizliği daha ağır yaşandığı, maliyetler nedeniyle de koruyucu önlemlerin daha sınırlı olabileceği göz önünde bulundurulduğunda, ülke genelindeki pozitif tanılı sağlık emekçisinin 8 binden fazla olduğunu öngörmekteyiz. Ankette edinilen bilgilere göre tanılı sağlık emekçilerinin 388’i doktor, 659’u ede/hemşire, 211’i sağlık memuru/teknisyen, 279’u temizlik işçisidir. Salgınla mücadelede doğru veri toplamak ve veriyi paylaşmak son derece önemlidir. Hastalanan sağlık emekçilerinden tedavi bilgisi bilinen 1188 sağlık çalışanının %59’u hastalığı evde ilaç alarak geçirmiş, %38’i serviste yatarak tedavi görmüş, %3’ü yoğun bakımda tedavi görmüş, %1’i entübe edilmiştir. Görüldüğü gibi hastalığı ağır seyreden sağlık çalışanı oranı azımsanmayacak düzeydedir. Sağlık emekçilerinin durumuna ilişkin bilgi saklanmasından bir an önce vazgeçilmeli; sağlık emekçilerinin durumu Sağlık Bakanı tarafından sendikalar ve meslek örgütleriyle paylaşılmalıdır.
Türkiye’de de sağlık emekçilerinin çok yüksek oranda Covid-19 pozitif çıkmasında başta koruyucu ekipman sağlanmaması olmak üzere alınmayan önlemler; sağlık emekçisi sayısının ısrarla ihtiyacı karşılayacak şekilde artırılmaması, sağlık emekçi sayısı azlığı nedeniyle idari izinli olması gereken sağlıkçılara izin verilmemesi, iş yükünün fazla olması, mesailerin halen salgına uygun şekilde kısaltılmaması, temaslı sağlık emekçilerinin dahi çalışmaya mecbur edilmesi; hatta Covid-19 tanılı ve temaslı sağlık emekçilerini bir şekilde çalıştırmaya devam ettirmek için sürekli algoritmaların değiştirilmesi gibi uygulamalar bu tablonun sorumlusudur.”
“KAÇ SAĞLIK EMEKÇİSİNİN HASTALANMASINI BEKLİYORSUNUZ?”
Açıklamada “Sağlık emekçisi sayısını artırmamaktaki ısrarınız nedendir?” diye sorularak şunlar ifade edildi:
“Başka ülkeler tüm sağlık emekçilerini göreve dahil ettikten sonra diğer ülkelerden bile sağlık emekçisi çağırırken, siz Türkiye’de var olan yetişmiş deneyimli sağlık emekçilerini alana dahil etmek için daha neyi bekliyorsunuz? Bu başka ülkelerden sağlıkçı çağıran ülkelerdeki sağlık emekçisi sayısı OECD ortalamalarında Türkiye’nin neredeyse 3 katı. KHK’lar ile hukuksuz şekilde ihraç ettiğiniz sağlık emekçilerini neden göreve başlatmıyorsunuz? Güvenlik soruşturmalarını bahane ederek, üstelik mahkeme kararlarına rağmen göreve başlatmadığınız sağlık emekçilerini neden hala göreve başlatmıyorsunuz? Yeni atamalarda fiili güvenlik soruşturması oluşturarak kimi sağlık emekçilerinin göreve başlamasını neden engelliyorsunuz? Ataması yapılmayan yüz binlerce sağlık emekçisini neden hala bekliyorsunuz? Bunları yapmak için çalışacak sağlık emekçisi kalmamasını mı bekliyorsunuz? Kaç sağlık emekçisinin hastalanmasını bekliyorsunuz?”
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.