PİRHA – Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), sosyal hizmet çalışanlarının görevde yükselme ve ünvan değişikliği mülakatlarına ilişkin açıklama yaparak “Mülakatlarda neler sorulduğu, kimlerin işe alınacağına AKP il teşkilatları tarafından müdahale edildiği, mülakatlar yolu ile de istenilenin işe alındığı bir ortam oluşmuştur” dedi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı sosyal hizmet çalışanlarının 10 Haziran’dan 4 Temmuz’a kadar sürecek olan görevde yükselme ve ünvan değişikliği mülakatlarına ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Basın metnini okuyan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erdem “Sosyal hizmet çalışanları için görevde yükselme ve ünvan değişikliğinde uygulanan mülakat kaldırılsın” dedi.
Erdem, Aile Bakanlığındaki personel politikalarının liyakat, deneyim, mesleki yeterlilik kriterlerinden uzaklaştırıldığını ifade ederek, “Bunun yerine iktidara ve iktidara yakın sendikalara üyelikler kriter haline getirilmiştir” dedi.
“BASKI YÖNTEMLERİ DEVREYE SOKULMAKTA”
Erdem sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aile Bakanlığı 2011 yılında kurulmuş, ilk görevde yükselme sınavı ise Bakanlığın kurulmasından tam 5 yıl sonra, 2016 yılında yapılmıştır. Bu süre içerisinde Bakanlık dönüşümü nedeniyle ihtiyaç duyulan idari pozisyonlara başka kurumlardan, nakil yolu ile görevlendirmeler yapılmıştır. Kurumun idari yönetimleri kadro yaratma amacı ile kurumun özel çalışma konularına ve kurum işleyişine yabancı, mesleki ve alan deneyimi olmayan kişilere bırakılmıştır. Bu durum ise hem bu alanda çalışanlara hem de Bakanlık hizmetlerine olumsuz olarak yansımıştır, yansımaktadır. Bu biçimdeki bir kadrolaşma ile gelenlerle ise hizmetlere ilişkin yanlış kararlar verilmekte, kişilere ve vakalara yönelik yanlış-yetersiz müdahaleler yapılmakta; çeşitli kademedeki siyasilerden gelen taleplere karşı konulmamaktadır. Özellikle sosyal ekonomik destek ve diğer yardım kalemleri için kurum çalışanlarına ve yöneticilere çok sık talep –rica geldiği bilinmektedir. Bu durum ise yöneticiler ve çalışanlar arasındaki gerilimi daha da artırmakta, mesleki bakış ve öncelikler ortaklaşamamakta, çalışanların mesleki çalışmalarına dahi müdahale edilmekte, istenilenin yapılması için ise baskı yöntemleri devreye sokulmaktadır.
SINAVLAR KAYIT ALTINA ALINMIYOR
Kurum içinde gerçekleşen görevde yükselme ve ünvan değişikliğinde de liyakat ve objektif kriterler ortadan kaldırılmıştır. Siyasal yakınlık kriterlerine göre görevlendirme yapılmasının en bilindik yöntemi mülakat uygulamasıdır. Tüm kamu kurumlarında her tür işe giriş ve sonrası süreçlerde yaygınlaştırılan mülakat uygulaması, ne yazık ki Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çalışanları için de yakıcı bir sorun iken mevcut problemli olan mülakat uygulaması daha da yaygınlaştırılmıştır. Bakanlığın Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde 2017 yılında yapılan değişiklikle görevde yükselme sınavında yalnızca ‘döner sermaye merkez müdürü, kuruluş müdürü, müdür ve şube müdürü kadrolarına’ yazılı ve sözlü sınav varken tüm kadrolar için ‘yazılı ve sözlü sınav’ şartı düzenlenmiştir; Unvan değişikliğinde ise yalnızca yazılı sınav şartı var iken ‘hem yazılı hem sözlü sınav’ şartı getirilmiştir. Üstelik sözlü sınavla ilgili bir kayıt tutulamayacağı düzenlenmiştir. Sınavla ilgili kayıt tutulmaması, mülakatın hukuksal denetime tabi olmasının önüne geçmek anlamına gelmektedir. Bu durumda ise yazılı sınavda yüksek puan alanların sırf başka gerekçelerle elenmeleri için mülakatta düşük puan verilmesine keyfiyet sağlanmaktadır. Kayıt olmaması, itiraz ve dava ile hak arama yolunu da kapatmaya yöneliktir. Yönetmelik böyle düzenlenmiş olsa da tüm çalışanlar bilmelidir ki Danıştay tarafından verilen kararlara göre de kayıt zorunlu olmasa da soruların ve cevapların yazılı olarak tutanak altına alınması zorunludur.
Mülakat uygulamalarının kurumlardaki pratikleri, mülakatların idarelere yakınlığı belirlemek ve yakın olmayanları keyfi olarak eleme olarak işlediğini açık şekilde ortaya koymaktadır. Nitekim işyerlerinde çalışanlara bu konuda açıktan ve aleni olarak baskı yapılmakta; mülakattan başarılı olabilmek için sendika değiştirmeye, sendikadan ayrılmaya, Sağlık-Sen’e üye olmaya yönlendirilmektedir.
Bakanlık çalışanları için son olarak 13 Ocak 2018 tarihinde görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı yapılmıştır. Sınavın sonuçları MEB tarafından Şubat ayında açıklanmasına rağmen, o tarihten bu yana yani 17 ay boyunca Bakanlık tarafından herhangi bir çalışma yapılmamış, çalışanların hakkı gasp edilmiştir. Şimdi neredeyse bir buçuk yılın sonunda 2019 Haziran ayında mülakat yapılmaktadır. Üstelik mülakat tarihleri ve puanlar açıklanmış olmasına rağmen, puana göre adayların sıralamaları açıklanmamıştır. Bu da Bakanlık çalışanları arasında mülakatta uygulanacak yönteme ilişkin mevcut endişeleri daha da artırmaktadır.
MÜLAKATLARDA AKP PARMAĞI
Mülakatlarda neler sorulduğu, kimlerin işe alınacağına AKP il teşkilatları tarafından müdahale edildiği, mülakatlar yolu ile de istenilenin işe alındığı bir ortam oluşmuştur. Güvencesiz çalışma baskısı ile kadrolu çalışanlara yaptırılamayan işler güvencesiz çalışanlara yaptırılmaktadır.
Sonuç olarak kadrolu güvenceli çalışma esas olmalıdır; kurum dışından özellikle yönetim kademeleri için yapılan görevlendirmelere son verilmeli; bu biçimde yapılmış görevlendirmeler kaldırılmalıdır. Kurum içinde görevde yükselme ve unvan değişikliği için getirilen mülakat uygulaması kaldırılmalı; yazılı sınav dışında bir şart konulmamalıdır. Kurum içinde görevlendirmeler ve yükselmelerde liyakat, mesleki yeterlilik ve deneyim belirleyici olmalıdır. Sosyal hizmetler alanının kadrolaşma amacı ile kullanılması çalışma barışını bozmaktadır.”
PİRHA / ANKARA
Yoruma kapalı.