PİRHA- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı, Mehmet Sıddık Akın, iktidarın kayyım politikasına tepki gösterdi. Akın, “Kayyumlar aslında yerel yönetimler aracılığıyla toplumun geniş kesimlerinin bir araya gelmesine yönelik yapılan bir darbedir” dedi. Akın, kayyımların toplumun sağlığını da bozduğunu vurguladı.
İstanbul Esenyurt, Mardin, Batman, Halfeti, Hakkâri, Dersim, Ovacık ve Bahçesaray belediyelerine AKP hükümeti tarafından kayyım atanması büyük tepki çekti.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Mehmet Sıddık Akın kayyımlara dair PİRHA’ya konuştu.
Son dönemlerde siyasal alanda yaşananların ve yapılan bütün faaliyetlerin toplumsal sağlığa olumsuz etkisi olduğunu belirten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı, Mehmet Sıddık Akın, “Türkiye’de demokrasi, kurum ve kuralları ile oturmuş bir duruma sahip değil. Türkiye’de yaşananlar sadece temsili bir demokrasidir” dedi.
“TOPLUM İKTİDARLARI DEĞİŞTİRME HALİNDEN UZAKLAŞTIRILMAK İSTENİYOR”
Seçimlerle halkın iktidarları değiştirebilmesine inanmama halinin var olduğunu belirten Akın, “Bu da aslında sağlıksız bir durum yaratıyor. Kayyum atanan bölgelerde ciddi anlamda üyelerimiz var. Bir demokratik kitle örgütü olarak üyelerimizin seçme ve seçilme hakkına da sahip çıkmamız gerekiyor. Bundan kaynaklı da kayyumlara karşı çıkıyoruz” diye konuştu.
Yerel yönetimlerin hem halkın iradesinin yansıması hem de insan doğa ilişkisi açısında çok önemli olduğuna vurgu yapan Akın, “Biz doğa ile uyumlu kent yaşamından bahsediyoruz. Sağlıklı olabilme hali açısından içilebilir sağlıklı sudan, yaşanılabilir temiz bir havadan, sağlıklı gıdadan bahsediyoruz. Eğer siz seçim yoluyla halkın belirlediği kişileri elinden alır, oraya atama üzerinden bir görevlendirme yaparsanız, halkın geri çağırma hakkını da elinden almış oluyorsunuz” dedi.
“KAYYMLARLA BELEDİYELER İŞLEMEZ HALE GETİRİLMEK İSTENİYOR”
Kayyum dönemindeki atamalara bakıldığında belediyelerin işlemez hale getirildiğini de belirten Akın, şöyle devam etti:
“Kayyum döneminin politikalarına baktığımız zaman neredeyse o belediyeleri işleyemeyecek hale getirecek kadar bir rantsal ilişki, borç batağına sürükleme, var olan kaynakların halka aktarılması yerine belirli çevrelere aktarılması söz konusu. Bugün İstanbul Esenyurt’a kadar uzanması ki 50 ilçeden daha büyük bir ilçeden bahsediyoruz. Kent uzlaşısıyla ile elde edilmiş bir belediye olarak ifade ediliyor. Bu yapılanlar aslında toplumsal muhalefetin bir araya gelme çabasına, iradesine yönelik bir uygulama.”
Kayyum atamalarının belediye başkanının Kürt olması ile bir alakası olmadığına vurgu yapan Akın, “Ülkenin çeşitli kentlerinde, Mersin, Adana gibi belediyeler için de kayyum atanacağına dair söylentiler var. Kayyum’un uygulamalarına karşıyız” diye belirtti.
“SENDİKA OLARAK EMEĞİN ÖZGÜRLEŞECEĞİ BİR ÜLKE YARATMA MÜCADELESİ VERİYORUZ”
Sağlık ve Sosyal Hizmet emekçileri sendikası olarak üyelerinin ekonomik, demokratik haklarını savunduklarını belirten Akın, Türkiye’de demokrasinin tüm kurum ve kurullarıyla yerleşeceği emeğin özgürleşeceği bir ülke yaratma mücadelesi veriyoruz. Çünkü biz şunu çok iyi biliyoruz ki demokrasinin yerleşik olmadığı bütün ülkelerde daha çok diktatöryal yönetimler ya da baskıcı rejimler önde olur” dedi.
“KAYYUMLARLA KAZANILMIŞ HAKLARIMIZ ELLERİMİZDEN ALINIYOR”
Uzun mücadeleler sonucu elde ettikleri kazanımların zaman zaman keyfi uygulamalarla ellerinden alındığına dikkat çeken Akın, şunları kaydetti:
“Biz yerel yönetimlerde şunu görüyoruz. Özellikle bu alanda Türkiye’de ilk toplu sözleşmeyi imzalayan TÜM BEL-SEN var. Çok sayıda imzalanmış toplu sözleşme metinleri var. Bu toplu sözleşme maddeleri kayyumalar tarafından yok sayılıyor.
“KAYYUMLAR TOPLUMUN SAĞLIĞINI, RUH HALİNİ BOZUYOR”
Kayyumların atanması, ruhsal açıdan sağlıklı olma, demokrasi ve barış içerisinde bir yaşam sürdürebilme halinden uzaklaştırır. Bizim en çok kaygılandığımız noktalardan bir tanesi de şiddet. Şiddet bir halk sağlığı sorunudur. O yüzden de demokratik yöntemler, müzakere yöntemleri barışın egemen olduğu demokratik bir rejimin inşa meselesi emeğin özgürleşme mücadelesinden bağımsız olarak değerlendirilemez.”
Cebrail ARSLAN-Buse Nehir DEMİR/ANKARA
Yoruma kapalı.