PİRHA- Çocukluk yıllarında okulda kelime-i şehadet getirmesi istenen ardından da ‘Alevi misin’ denilerek öğretmen tarafından şiddete maruz kalan Ali Ekber Çiçek’in eşi Can Çiçek’in yaşadığı bu olay okul hayatını sonlandırdı. Alevi çocuklarına yönelik zorunlu din dersi uygulamasına tepki gösteren Çiçek, “Dinler özgür bırakılmalı” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına rağmen iç hukukta bir karşılık bulamayan Alevilere yönelik hak gasplarından biri zorunlu din dersi dayatması. Ünlü ozan Ali Ekber Çiçek’in eşi Can Çiçek de bu zorunlu din dersi dayatmasının kendisinde yarattığı travmayı PİRHA’ya anlattı.
10 yaşında 4. sınıftayken okulda yaşadığı bir olayın ardından eğitim hayatı sona eren Çiçek, “Dinler özgür bırakılmalı” dedi.
“OKULDAN NEFRET ETTİM”
Çiçek yaşadığı olayı şöyle anlattı:
“4. sınıftayken bir öğretmenin hışmına uğradım. Tarih dersinde bana kelime-i şahadet getirmemi istediler. Ben kelime-i şahadetin ne olduğunu bilmiyorum çünkü 10 yaşında bir çocuğum. Sen ‘Alevi misin’ diye sorduğunda onu da bilmiyorum. Ve tekme tokat bana girişti. Çok zayıf, cılız bir çocuktum. Çok kötü bir travma yaşadım ve okuldan nefret ettim, öğretmenlerden nefret ettim. 6 ay psikolojik tedavi gördüm. Öğretmen gördüğüm zaman havale geçiriyordum. Okulların önünden geçmek istemiyordum. Çok çalışkan bir çocuktum. Benim okul hayatımı bitirdiler. Okusaydım iyi bir yerde olabilirdim.”
Bu yaşadıklarından sonra okul hayatını sonlandıran Çiçek, “Şu an okusaydım sanırım sanatla ilgili bir bölüm okurdum. Belki de siyaset okurdum. Belki de gazeteci olur ben sorardım size bunları” dedi.
“DİNLER ÖZGÜR BIRAKILMALI”
Din derslerinin dayatmalı olarak okutulmasına karşı olduğunu söyleyen Çiçek sözlerine şöyle devam etti:
“Dinler özgür bırakılmalı. Ve karışılmamalı. Dileyen dilediği dinde ibadetini yapabilir. Hiç kimse karışmamalı. Onun için siz Tanrınıza tarlada çift sürerken de dua edersiniz. Herkes bir biçimde Tanrısına yakarır. Ben Tanrıma yakarırım. Ama yolda yürürken dua ederim, arabaya binerken dua ederim. Ali Ekber’in dediği gibi ‘gönülden gönüle bir yol vardır görünmez.’ Bıraksınlar, Allah ile kul arasında olan şey hiç kimseyi ilgilendirmemeli. O zaman daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Çünkü zorla güzellik olmaz. Ben öğrenmek istemiyorsan, öğrenmem. Aleviliği kimse bana öğretmedi. Ben de zaman içinde Aleviliğin ne olduğunu başka dinlerin ne olduğunu öğrendim. Eminim ki her çocuk da belli bir yaşa geldiğinde merak edip öğrenecektir. Bu o kadar da önemli değil. Ve o kadar farklı dinlere mensup insanlar var ki, bence din dayatması yanlış.”
Sevim KAHRAMAN
BALIKESİR
Yoruma kapalı.