PİRHA-Adıyaman’da oturakçılar pazarında bulunan son semerci olan Zeynel Ulucan (57) çocuk yaşlarda babasından öğrendiği semerciliği makineleşmeye ve teknolojik gelişmelere rağmen küçük dükkanında yaşatmaya devam ediyor.
Bir zamanların en güzide mesleklerinden biri olan, teknolojik gelişmeler ve makineleşme ile birlikte yok olamaya yüz tutmuş olan semercilik, Adıyaman merkezde üç usta tarafından yaşatılıyor. Babasından çocuk yaşta öğrendiği semerciliği her türlü sıkıntıya rağmen yaşatmaya çalışan Zeynel Ulucan PİRHA mikrofonlarına konuştu.
“AİLECE BU İŞİ YAPIYORDUK”
Zeynel Ulucan, 1961 doğumlu ve çocuk yaşta babasının yanında işe başlamış. Yaklaşık yarım asırdır semercilik yapan Ulucan, “Babamda semercilik yapıyordu. 6 yaşından itibaren dükkana gelmeye başladım o günden bu güne bu sokakta bu işi yapmaktayım” diye konuştu.
Ulucan ailede bir çoğunun bu işi yaptığını belirterek, “Dedemde bu işi yapıyordu, bizim sülalede birçok kişi bu işi yapıyordu. Ben okula başladığımda okuldan sonra dükkana gelerek babama yardım ediyordum. Yaz ayları okul tatil olduğunda da babamın yanına gelip çalışıyordum. Kış aylarında yaza hazırlık yapıyorduk. Okuldan döndükten sonra akşamları babam ile birlikte semerin malzemelerini hazır hale getirip yaz aylarında da yapıyorduk. O dönem işlerimizi çok yoğundu. Yaptığımız malzemeleri hemen satabiliyorduk” diye ifade etti.
“MAKİNELEŞME İLE BİRLİKTE BU İŞ BİTTİ”
“Ortaokuldan sonra da okuyamadım. Tamamen bu işi yapmaya başladım. 1974 yılından itibaren kendi işimi yapıyorum” diyen Ulucan, “O dönem makineleşme az olduğundan dolayı bu işe reğbet çok fazlaydı. Orakla biçme, şêğra çekme köylerde yoğun olduğu için köylüye araç gereç ve semer yetiştiremiyorduk. Makineleşme ile birlikte bu işe olan ilgide azaldı. Köylü arazini yarım saatte de biçiyor. Makineleşme bu işi bitirdi. Bundan dolayı da işe olan ilgide azaldı. Çırak ve kalfa bulamadığımız için bu iş Adıyaman’da bitme noktasına geldi” şeklinde konuştu.
“EKONOMİK SIKINTILAR BİZİ DE ETKİLEDİ”
Semerin alt tabanının keçeden ve elden dokunan çuldan yapıldığını kaydeden Ulucan, “Yaklaşık olarak üç gün sürüyor yapımı. Bu yıl üç tane semer yaptım ama hiç birini satamadım. Ama sonuçta bu işi yapıyoruz, satılmasa da dükkanda bulundurmak zorundayız” dedi.
Zeynel Ulucan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu gün yaptığımız malzemeyi dağ kesiminde bulunan köylere satmaktayız. Yolun olmadığı makinelerin gidemediği bazı bölgeler var. Onlarda da yolların açılması ile birlikte ova kesiminde olduğu gibi burada bitecek bu iş. Adıyaman’da bu işi yapan üç kişi kaldı. Semer satılmadığı için iş yerlerimizde daha çok yular, tasma, çan çeşitleri ve otantik süs malzemeleri satmaktayız. Son dönmelerde ekonomik anlamada yaşanan sıkıntı birçok esnafı sıkıntıya sokması bizi de etkiledi. Aldığımız her malzemeye yüzde otuz zam geldi. Ama biz sattığımız malzemeye zam yapıyoruz. Zaten müşteri yok birde zam yaparsak hiç satamayız. Bu nedenle malzemede alamıyorum. İşlerimiz bitmiş kepenk kapatma derecesine geldik. Boş gezmemek için yerim belli olsun diye dükkanın kapısını açık tutuyorum.”
Mustafa YÜKSEL/ADIYAMAN
Yoruma kapalı.