PİRHA-Garip Dede Cemevinde ve Britanya Alevi Federasyonu’nda semah eğitmenliği yapan Mehmet Aydoğmuş, semah çalışmalarını anlattı. Çocukların, gençlerin semah döndüğünde çok mutlu olduklarını, bilinçlendiklerini söyleyen Aydoğmuş, “Bütün cem ve kültür evlerinin kendi bünyesindeki tarih öğretmenin, bağlama çalan hocaların, semah öğretmenlerinin Alevilik dersi vermelerinden yanayım” dedi.
İstanbul Küçükçekmece’de bulunan Garip Dede Cemevinde ve Britanya Alevi Federasyonu’nda semah eğitmenliği yapan Mehmet Aydoğmuş, hem cemevinde hem de Britanya Alevi Federasyonu’nda gerçekleştirmiş olduğu semah çalışmalarını anlattı.
Şahkulu Vakfı’nda da 22 yıl eğitmenlik yaptığını belirten Aydoğmuş, “Ben bütün cem ve kültür evlerinin kendi bünyesinde tarih öğretmeninin, bağlama çalan hocalarının, semah öğretmenlerinin Alevilik Dersi vermelerinden yanayım” dedi.
“SEMAH ÇALIŞMALARIMIZI AKLIN, BİLGİNİN VE BİLİMİN IŞIĞINDA YÜRÜTÜYORDUK”
Semah Eğitmeni Aydoğmuş, Garip Dede Cemevinde yürüttüğü çalışmalara yönelik, “Hem Alevilik ile ilgili bilgiler, Aleviliğe dair ilkeler hem de Aleviliğin önemli değeri olan Anadolu’nun dört bir yanındaki semahları, doğal kendi bölgesine has var olan semahları, geleceğe taşımak amaçlı bir çalışma yaptık” dedi.
Garip Dede Cemevinin çalışmalarını önceden izlediğini ifade eden Aydoğmuş, “Pandemiden önce bir çalışma yaptım orada. Kısa bir çalışmaydı. Oradaki dedelerimizin ve yönetim kurulunun desteğiyle çok güzel bir çalışma yürüttüm. 20 kişilik bir çocuk grubu, bunun yanında 30 kişilik bir 30 yaş üzeri gruba ve gençlere yönelik bir çalışma ile üç ayrı çalışma yaptım. Çalışmalarımızı bir plan, program dahilinde, zamana yayarak ve bir hedefe yönelik, aklın, bilginin, bilimin ışığında yapıyorduk. Bir hedefimiz daha vardı. 2020’deki Hacıbektaş etkinliklerine bugüne kadar yapılmamış 40 kişilik bir semah grubu da hazırlamaktı. Bunların hepsini bir yıl içerisinde yaptık. Bu çalışmalarımı, yönetim kurulu ve oradaki gençliğin sağlamış olduğu katkılar olgunlaştırdı. Türkiye’de daha önce böyle planlı bir çalışma olmadığını tahminimce söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
“PANDEMİ SEBEBİYLE ÇALIŞMALARIMIZI YAPAMIYORUZ”
Çalışmalara pandemiden sonra da gerekli önlemleri alarak bir süre daha devam ettiklerini belirten Aydoğmuş, “Son dönemlerde pandemi yine artmaya başladı ve bu çalışmalarımızı çok etkiliyor.” dedi.
Aydoğmuş, pandemi döneminde çalışmaları yürütmede gelgitler yaşandığını ifade ederek şunları paylaştı:
“Cemevini sürekli ilaçlamak, sosyal mesafeyi korumak gibi önlemlerle çalışmalarımızı sürdürdük. Fakat sonra Garip Dede Dergahı Yönetim Kurulu haklı olarak risk almak istemedi. Bu sebeple çalışmalarımızı durdurduk. Sonrasında salgın biraz hafifleyince tekrar çalışmalarımıza başladık. Bu defa da çocuklarımızı riske atmak istemedik. Ne yapabiliriz diye düşündük. Yaz aylarında cemlerimizi dışarıda yaptık. Kış ayları gelince ise cemlerimizi yemekhanede yaptık. Yaklaşık bir aydır da cemlerimizi, cemevinde yapıyoruz. Şu an yine pandemide bir yükseklik var ve çalışmalarımızı yapamıyoruz. Halk şu anda Garip Dede’nin bizim kültürümüzü, inanç değerimizin dışa vurulmasında en iyisini yapacağının bilincinde ve bu konuda beklenti içindeler. Biz de o bilinçle çalışma yapmak istiyoruz. Çocuklarla, çok kısa zamanda güzel bir semah grubu oluştu. 5-6-7 yaşlarında 4-5 çocuk semah dönmeye başladılar. Bu önemli bir hizmet bizim için. Yaşlılarımız da bekliyor, ‘çalışmaya başlayalım’ diyorlar.”
“ÇALIŞMALARIMIZI YÜZLERCE YIL SONRASINA TAŞIMAK İSTİYORUZ”
Çalışmalarını daha çok olgunlaştırmak istediğini belirten Aydoğmuş, “Mesela projelerimizde Ankara’ya kadar olan eğitmenleri çağırıp, onlarla muhabbetler, sohbetler etmek istiyorum. Türkiye genelindeki semahla ilgilenen insanların bu anlamda daha olgunlaşması, neyin ne olduğunu bilerek yapmalarından yanayım. Çoğu eğitmenlerimizin neyin ne olduğunu daha bilmediklerini görüyoruz, yaptıkları işin ne olduğunu bilmediklerini görüyoruz. Bu görev bize, yani Garip Dede Cemevine düşüyor. Çalışmalarımızı geleceğe, yüzlerce yıl sonrasına taşımak istiyoruz. Bu anlamda da genç arkadaşların eğitmen olmalarını, bu bilinçte olmalarını, teorik olarak da pratik olarak da onların gelişmesinden yana bir çaba içerisindeyim. Çünkü onlar bu işi taşıyacaklar” dedi.
“AVRUPA’DAKİ ÇALIŞMALAR, ALEVİ YOL İNANCI ANLAMINDA ÇOK ÖNEMLİ”
Aydoğmuş Avrupa’daki çalışmaları çok önemsediğini ifade ederek, orada yapılan çalışmaları şöyle anlattı:
“Oradaki insanlar da kendi inançlarıyla, kendi kültürleriyle yaşamak için bir çaba içerisindeler. 2013 yılında oraya davet edildim. 15 günlük bir çalışmayla ekibi festivale çıkardık. Festivale çıktığımızda, oradaki insanlarımız çoktan beri semah izlememişlerdi. Bizim çalışmalarımız gerçekten bir aşk hali veriyor. İnsanların izlerken kendilerinin, yüreklerinin semah grupları ile birlikte semah döndüğüne inanıyorum ben. Öyle bir çalışma yapmıştık o zaman. Güzel bir çalışma olduğunu gördüklerinde bu çalışmayı Britanya’ya yayalım dediler. Britanya’da da o zaman federasyon yeni kurulmuştu. Britanya Alevi Federasyonu hazırladığı bir proje ile 2015 yılında Oxford Üniversitesi’nde bir etkinlik hazırladı. Ben de şehirlere giderek birkaç gün kaldım ve oradaki arkadaşlarla tekrar hazırlandık. Semahta çocuk, genç, yaşlı ayrımı yapmadık. Müthiş bir etkinlik oldu. Olumlu tepkiler aldık.”
“İNSANLAR ALEVİ KÜLTÜRÜNDEKİ KADIN ERKEK BİRLİKTELİĞİNİ GÖRDÜ”
Çalışmalarında aynı zamanda o grubun başında olacak insanları da eğittiğini ifade eden Aydoğmuş, “Britanya’nın dört bir yanındaki şehirlerde çalışma yaptığım semahçıları Alevi Festivali’ne getirdik. Örneğin Londra’daki parkta gerçekleştirdiğimiz ilk etkinlikte 120-130’a yakın semahçıyla müthiş semahlar döndük ve orada ilk defa böyle bir çalışma oldu. Bir de oradaki yabancı insanlar Alevi Kültüründeki kadın erkek birlikteliğini gördü. Türkiye’de kadın erkek eşitliği bilinci çok fazla oturmadı. Ama orada bu bilinç çok fazla. Kadın arkadaşlarımız gerçekten ellerini taşın altına koymuşlar. Bir müzik ile beraber aşk halini gördüler. Bu insanlar aydın, demokrat, yurtsever insanlar. Böyle bir insan grubu yoktur” dedi.
“SEMAH, ARİFLERİN ALETİ, MUHİPLERİN İBADETİ, TALİPLERİN MAKSUDUDUR”
Hacı Bektaşı Veli’nin ‘Semah, ariflerin aleti, muhiplerin ibadeti, taliplerin maksududur’ sözünü hatırlatan Aydoğmuş, şöyle devam etti:
“Semah bahane oldu. Burada çocuklar kendi kültürünü öğrendiklerinde çok mutlu oldular ve bu çalışma onlara müthiş bir bilinç verdi. Vücutlarında, bünyelerinde, ruhlarında bütünleştiler. Aynı çalışmayı, bir yıl sonra daha üst seviyeyle Cambridge Üniversitesi’nde yaptık. Aynısıydı ama daha candan katılımla karşılaştık. Britanya’da, bütün şehirlerde gençlerle tanıştım, yaşlılarla, çocuklarla çalıştım ve onların ailesinin bir parçası oldum. Esasında ben bir kültürdüm. Onlar kendi kültürleriyle tanıştılar. Şu anda oradaki okullarda Alevilik öğretiliyor. Bu çok müthiş bir olay. Oradaki okullarda okuyan çocuklar, Aleviliği biliyor. Burada tabi ki Britanya Alevi Federasyonu’nun dik duruşu var. Bu dik duruş sayesinde çocuklarımız gelecekte kendi inançlarını daha özgürce, daha bilinçli yaşayacaklar. Burada semahın çok önemli rolü vardı işte. Bizi geleceğe taşıyacak olan çocuklar çok önemli. Tabi ki bu konuda önerilerim var. Ben bütün cem ve kültür evlerinin kendi bünyesinde tarih öğretmeninin, bağlama çalan hocaların, semah öğretmenlerinin Alevilik dersi vermelerinden yanayım. Türkiye’deki bütün cem ve kültür evleri Alevilik ile ilgili semah öğretmenlerini, tarih öğretmenlerini eğitmeliler. Semah da burada önemli bir basamak oluyor.”
Diren SATI / İSTANBUL
Yoruma kapalı.