Alevi Haber Ajansi

Sekiz köy kadınının mücadelesi “Babaannemin Kızkardeşleri” kitabında-VİDEO

PİRHA – Yazar Atlas Arslan, ‘Babaannemin Kızkardeşleri’ adlı kitabı ile sekiz köy kadınının birbirinden farklı hikayesini okuyucu ile paylaştı. Arslan, “Kitapta kadının kendini yeniden doğurma hali var” diyor. 

Kitap çalışmam “Babaannemin annesinin köyüne gidişimle başladı” diyen yazar Atlas Arslan, ‘Babaannemin Kızkardeşleri’ adlı eseri ile kitapçılarda yerini aldı. Kitabında anlattığı tüm hikaye ve karakterlerin gerçek olduğunu söyleyen yazar Arslan, kaleme aldığı kadın mücadelesinden yaşanmışlıkları Pir Haber Ajansı’na anlattı.

“KİTAPTA KADININ KENDİNİ YENİDEN DOĞURMA HALİ VAR”

Sekiz ayrı röportajdan oluşan “Babaannemin Kızkardeşleri” kitabının içeriğinde “Kadının kendini yeniden doğurma hali var” diyen Arslan, eseri hakkında şu aktarımlarda bulundu:

“Farklı kadın temsillerini anlatan bir kitap. Babaannemin hikayesi ile yola çıkıp onun annesinin köyüne gittim. Hikayeler buldum. Sonra o hikayeler beni buldu diyebilirim. Kitapta pek çok kadın temsili var. Ayrıca birçok tema işleniyor. Kadına şiddet de LGBT de var. Ama kitabı anlatacak olursam tüm o gerçekliğin içinde kadının güçlü, kendini yeniden doğurma hali var. Kadının aslında kendi güçleriyle nasıl var oldukları da anlatılıyor.”

“ŞİDDETİN BİR SONRAKİ KUŞAĞA NASIL AKTARILDIĞI ANLATIYOR”

Feminist bir kitap kaleme aldığını söyleyen Arslan, odaklandığı sekiz ayrı hikayenin de özgün noktalar taşıdığına dikkat çekti. Şükran adlı kahramanın, bir cinayet sonrasında suskun kalmayıp köydeki diğer kadınlarla giriştiği örgütlenmeyi de anlatan yazar Arslan, kitabına dair şu bilgileri paylaştı:

“Şükran’ın ailesinde bir cinayet söz konusu. Babası, anneannesini öldürüyor ama Şükran bu cinayetin genetik taşıyıcısı olarak kalmıyor. Mahallede muhtar oluyor ve daha sonra mahalledeki kadınlarla örgütlenmesinin hikayesi anlatılıyor. Esasında sekiz hikayede de genetik bağların, şiddetin veya acının bir sonraki kuşağa nasıl aktarıldığı anlatıyor”

“KİTABI ANTİTEZ OLARAK YAZDIM”

Medyada yer alan kadın temsiliyetini de eleştiren Arslan, “Bu kitapta gerçek bir kadın temsili var” diyerek şöyle devam etti:

“Haber başlıklarında, kadın haberleri verirken ya da kadın teması işlenirken sürekli pornografi ve şiddetin altı çiziliyor. Ama Babaannemin Kızkardeşleri’nde kadın ve erkekler bu şiddetin, kadın temsilinin karşıtını görecekler. Yani bu kitabı antitez olarak yazdım. Kendi gerçekliğini ve o gerçekliğin içerisindeki varoluşu görecekler. Çünkü kadın temsili o haberlerde olduğu gibi değil.”

“KADIN HABERCİLİĞİNDE ÖĞRENDİKLERİMLE KİTABI OLUŞTURDUM”

‘Babaannemin Kızkardeşleri’ konusu kadar yazım türüyle de dikkat çekiyor. Hikayeleri röportaj tekniği ile yazdığını aktaran Arslan, sözlerini şöyle noktaladı:

“Babaannemi Kasım 2012’de kaybettikten sonra yola düşüp bu kitaba çalışmaya başladım. Altı yıllık bir çalışma oldu. Fakat araya başka bir kitap çalışmam da girdi. Daha sonra bu kitap benimle birlikte dönüştü. O dönem muhabirlik yaparak kadın haberleri yazdım. Kadın haberciliğinde öğrendiğim pek çok bilginin ürünü oldu bu kitap.”

Eren GÜVEN – Cebrail ARSLAN
ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak