PİRHA-Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) düzenlediği “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin halk sağlığına etkileri” konulu panelde konuşan Dr. Ahmet Soysal, “Şeker pancarı öyle bir bitki ki şeker üretiminden başka hiçbir işte kullanılmıyor. Yani siz şeker üretimini bıraktığınız andan itibaren pancar üretimi biter” dedi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) “Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin halk sağlığına etkileri” konulu bir panel düzenledi. Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Diş Hekimleri Birliği, Devrimci Sağlık İş, Türk Hemşireler Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği temsilcilerinin katıldığı panel TTB genel merkezinde gerçekleştirildi.
“YOKSULLUK VE GÖÇLER ARTACAK”
Dr. Bülent Şık ve Dr. Ahmet Soysal’ın konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü ise SES Genel Sekreteri Pınar İçle Çepe yaptı. Açılış konuşmasını yapan Çepe, halkın kamu kurumlarının satışı ve kamu kaynaklarının tasfiye edilmesinin etkilerini yaşadığını belirtti. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle birlikte nüfusun yüzde 15’ine tekabül eden geçim kaynağının yok olacağını kaydeden Çepe, özelleştirmenin sonucunda yoksulluk ve buna bağlı göçlerin artacağını vurguladı.
“TOPLUM GIDAYI META GİBİ SATIN ALACAK”
Dr. Bülent Şık, şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin son 10 yıl içerisinde defalarca gündeme geldiğini ancak hükümetin o dönemlerde bunu yapamadığını ifade etti. Gıda güvencesinin özelleştirmeden oldukça fazla etkileneceğine dikkat çeken Şık, kendi gıdalarını kendi kaynaklarından yeterince sağlayabilen bir toplumun gıda kaynağı tasfiye edildiğinde o toplumun gıdayı bir meta gibi satın alır duruma gelebileceğine işaret etti. Şık, satın alınan gıdaların ne derece sağlıklı olduklarının ise tartışılır bir konu olduğunu da ekledi.
“ÜLKELER ŞEKER ÜRETİMİNDE BELLİ KOTLAR UYGULUYOR”
Şık’ın arkasından konuşan Dr. Ahmet Soysal önce şeker gruplarına ilişkin şu bilgileri verdi: “İki önemli şeker grubu var. Biri monosakkaritler diğeri disakkaritler dediğimiz grup. Son zamanlarda ortaya çıkan fruktoz şurubu dediğimiz grup glikoz, fruktoz, galaktoz basit şekerleri yani monosakkaritleri oluşturuyor. Ama sakkaroz yani bizim kullandığımız pancarlarla elde edilen şeker ise disakkarit grubunda.” Pancardan üretilen şekerin yüzde 70’inin kamıştan yüzde 23’ünün de pancardan üretildiğini söyleyen Soysal, kamıştan sakkaroz üretmenin basit ve ucuza mal olduğunu, ekvatoral bölgelerde üretmenin mümkün olduğunu kaydetti. Daha yüksel plato bölgelerde ise pancardan üretildiğini belirten Soysal, “Ülkeler ister sosyalist, ister kapitalist olsun kendi şeker rejimlerini uluslararası rekabetten korumak için belli kotalar uyguluyorlar” dedi.
Soysal, Türkiye’de yer alan şeker fabrikalarına ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Ülkemizde 33 tane şeker fabrikası var bunlardan 25 tanesi Türkiye şeker fabrikaları A.Ş adı altıda kamuya bağlı, 5 tanesi Parko birliğe bağlı, 3 tanesi de özel sektör. Bunların 3 Milyon 150 ton üretim kapasiteleri var. Ülkemizde özel sektöre ait 10 tane de nişasta bazlı şeker üreten fabrika var. Bunları biz kargir biliyoruz. Kargir aslında aysbergin su üzerindeki kesimi. 10 tane fabrikanın 990 bin tonluk üretim kapasitesi var. 640 bin ton olan 5 tanesi iç piyasaya dönük üretim yapıyor. Bunların yıllık üretimi 300-350 bin ton civarında. Geri halan 330-350 bin tonluk kesimi ise yurt dışına satış yapan diğer beş fabrika. Yani sonuç olarak 990 bin ton 1 milyon tona yakın bir kapasite var. Bunun şu andaki iç piyasadaki üretimi 300 bin ton içerisinde gözüküyor. En başta buradan aklımıza şu soru geliyor ‘Bu kadar büyük kapasiteyi niçin kuruyorlar bu kadar küçük kotalar için?'”
“ŞEKER PANCARI ŞEKER ÜRETİMİ DIŞINDA BAŞKA HİÇBİR İŞTE KULLANILMIYOR”
Ülkelerin kendi pancar veya kamış üretimlerindeki iç piyasalarını kurmak için kotaların var olduğunu kaydeden Soysal, “Aslında sorunun diğer bir boyutu şeker pancarı üreticileri. Bugün resmi rakamlara göre ülkemizde 120 bin şeker pancarı üreticisi var. Ülkemizde şeker pancarı üretimin çok önemli bir bölümü Orta Anadolu bölgesinde yapılıyor ve bugün bakıyorsunuz ilk 4 şeker fabrikası satıldı ve bu fabrikalar Orta Anadolu bölgesinde kurulu fabrikalar. Şeker pancarı öyle bir bitki ki şeker üretiminden başka hiçbir işte kullanılmıyor. Yani siz şeker üretimini bıraktığınız andan itibaren pancar üretimi biter. Sonuçta pancardan şeker üretiyorsunuz. Yan ürünleri melas, küspe vesaire kalıyor, bunu da hayvancılıkta yem olarak kullanıyorsunuz. Artı alkol elde ediyorsunuz. Yani şeker üretimini ve pancar üretimini durdurursanız sadece sakkaroz elde etmeyi bitirmenin ötesinde hayvan yemi açığı da yaratıyorsunuz ki zaten büyük bir açığımız var.” şeklinde konuştu.
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.