İzmir Seferihisar’da kültürel bir mirası nesilden nesile taşıyan Suna Kalaycı, evini Kül Suyu Zeytinyağı Sabunu üretimi için doğal bir atölyeye çevirerek ekonomik özgürlüğünü sağlıyor.
Suna Kalaycı, İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Ulamış Köyü’nde geleneksel yöntemlerle Kül Suyu Zeytinyağı Sabunu üretiyor.
Kalaycı, yaptığı organik sabunlarla hem ekonomik özgürlüğünü sağlıyor hem de kültürel bir mirası nesilden nesile taşıyor.
Evini Kül Suyu Zeytinyağı Sabunu üretimi için doğal bir atölyeye çeviren Kalaycı’nın, uyguladığı tarifi ise, M.Ö. 2 bin 500 yıllarına ait Sümer Yazıtlarına dayanıyor.
Kaynağı yağmur suyu
Yıl boyunca evinin damında yağmur suyu toplayan Kalaycı, fırınında ekşi maya, ekmek pişirmek için kullandığı meşe, incir, zeytin odunlarının külünü ise ekmek piştikten sonra bir kaba alarak biriktiriyor.
Biriktirdiği küllerin üzerine yağmur suyu ekleyerek durultan Kalaycı, “Babaannem bu sudan pekmezle külür tatlısı yapardı” diyerek, şunları ekledi:
”Yağmur suyu eklenerek elde edilen kül suyu, odun ateşinde göbek atıncaya kadar kaynatıyorum. Bir süre kaynayan küllü suyun içerisine, zeytinyağı ekleniyor ve kıvam tutuncaya kadar karıştırıyorum. Bu işlem sırasında kül suyu ilavesi yapılıyor. Yavaş yavaş koyulaşmaya başlayan karışım, boza kıvamına gelince karıştırma işlemini bırakarak, soğumasını bekliyorum.”
Aromalarını da kendi üretiyor
Kalaycı, karışım soğuduktan sonra aroma vermek amacıyla keçilerinden sağdığı sütü karışıma ekleyerek yağmur suyundan yaptığı Kül Suyu Zeytinyağı Sabununa kendisine has rayihasını ve dokusunu veriyor.
Tamamen geleneksel yöntemlerle ürettiği sabunlara şimdilerde farklı aromalar katma arayışında olan Kalaycı, “Defne yağından aromalar oluşturdum. Defne yağını ise doğal yollarla el emeğimle kendim üretiyorum” dedi.
Ürettiği sabunların yüzde yüz doğal olduğuna dikkat çeken Kalaycı, üretimin hiçbir aşamasında kimyasal kullanmadığını, Kül Suyu Zeytinyağı Sabununda kullandığı zeytinyağını ise kendisinin ürettiği organik zeytinlerden elde ettiğini söyledi.
‘Ekonomik açıdan beni özgürleştiriyor’
Ürettiği sabunları köy pazarları ve ekolojik pazarlarda satışa sunduğunu dile getiren Kalaycı, şunları aktardı:
‘Benden sabun alan müşteriler emeğimi gördüğü için kilosunu 15 TL’ye aldıkları Kül Suyu Zeytinyağı Sabununa şuan kendileri 25 TL teklif veriyor. Ben müşterilerimden, müşterilerim ise sabunlarımdan çok memnun. Sabunlarım ekonomik açıdan beni özgürleştiriyor.’
Köy meydanlarında halka açık şekilde sabun ürettiğini aktaran Kalaycı, sabunun nasıl yapıldığını da bu yolla halka aktardığını kaydetti.
Sağlık açısından da faydalı
Kül Suyu Zeytinyağı Sabununun kimyasal madde içermediğinden kaynaklı sağlık açısından da çok yararlı olduğunun altını çizen Kalaycı, şöyle devam etti:
Müşterilerim bu sabunların Egzama ve Sedef hastalığına çok iyi geldiğini söyledi” iddiasında bulundu. Ayaklı tarih diye betimlediği 90 yaşında ki babasından her şeyi öğrendiğini anlatan Kalaycı, “Sabun yapımının ardından ufkum daha da gelişti. Artık daha farklı neler üretebilirim diye düşünmeye başladım. Bence herkes doğal sabun yapımını öğrenmeli.
Yaşayan bir kültür mirası
Kül Suyu Zeytinyağı Sabunu yalnızca bir temizlik malzemesi olmadığını söyleyen Kalaycı, bu sabununun aynı zamanda yaşayan bir kültür mirası olduğunu belirtti.
Kültür mirası olan Kül Suyu Zeytinyağı Sabununu daha da kalıcılaştırmak istediğini ifade eden Kalaycı, bundan dolayı Seferihisar İlçe Tarım Müdürlüğü’ne üretim izni için başvuruda bulunduğunu aktardı.
Kaynak: dihaber / İzmir
Yoruma kapalı.