PİRHA- Güvenç Abdal Ocağı dedelerinden Sefa Öztürk, sosyal medya hesabı facebookta kadın cinayetleriyle ilgili yazdığı bir yazıda, “Kadın cinayetleri politiktir” dedi. Sistemin kadınları baskıladığını belirten Öztürk, “İnançlar da kadına karşı baskı aracına dönüştürülüyor. Her fetva erkeğin de şiddetini meşrulaştırıyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de kadın cinayetlerinin artması, özellikle geçen hafta Ordu’da üniversite öğrencisi balerin Ceren Özdemir’in bıçaklanarak katledilmesine tepki gösteren Güvenç Abdal Ocağı dedelerinden Sefa Öztürk, sosyal medya hesabı facebookta kadın cinayetleriyle ilgili yazdığı bir yazıda, “Kadın cinayetleri politiktir” dedi.
“Anaerkil toplum biçiminden ataerkil -erkek egemen- topluma geçişle birlikte kadınlara çok büyük zulümler yapılmıştır” diyen Öztürk, şöyle devam etti:
“SÖMÜRÜYE BAĞLI BU DÜZEN KADINI BASKILIYOR”
“Toplumun yarısı kadın, diğer yarısı da erkektir. Ama toplumun hepsinin varlık nedeni kadınlardır.
Kadınların maruz kaldığı haksızlıklar ve cinayete varana kadar yaşadıkları şiddet aslında aynı zamanda erkek sorunudur.”
İnsanın doğduğu andan itibaren sürekli muhatabının analar olduğunu vurgulayan Sefa Öztürk Dede, “Her insan ilk canlıyla teması, iletişimi anayla yaşar. Kadınların özgürleşmesi demek , yeryüzünde her türlü haksızlığın, yalanın, talanın, zulmün ve sömürünün sona ermesi demektir. Haksızlığa dayalı ve sömürüye bağlı olan bu düzenin varlığı kadını baskılamaktan gecmektedir” dedi.
“İNANÇLAR DA KADINA KARŞI BASKI ARACINA DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR”
“Kadın sosyo-ekonomik, kültürel ve siyasi yaşamdan uzaklaştırılırken inançlar da kadına karşı baskı aracına dönüştürülüyor. Her fetva kadının hapsedilmesine uygun bir biçimdeyken erkeğin de şiddetini meşrulaştırıyor” diyen Öztürk, şunları ifade etti:
“Erkeğin doğduğu andan itibaren bilincine özellikle kazınan anlayış, kadının erkeklerin malı olduğu ve üzerinde her türlü tasarrufa sahip olduğudur. Yoksul halk tabakasında dahi erkeğin ne giyeceği, nerede nasıl konuşacağı kimseyi ilgilendirmezken, en ücra köşede yaşayan kadının bütün eylemleri, yemesi içmesi gezmesi konuşması gülmesi erk olan herkesi ilgilendirmektedir. Giderek daha fazla rutin hayatın bir parçası olan ve kadına şiddetin yoğunluğunda katliamlar tesadüfi değildir. Toplumun yarısını oluşturan ama tamamının varlık nedeni olan kadınlara şiddet politiktir. Kadınların özgürleşmesi demek yeryüzünde saltanatın ve zulmün bitmesi demektir.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.