PİRHA- Gezi eylemlerinde polisin attığı gaz kapsülüyle yaralanan Aydın Aydoğan, Aralık 2017’de Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunduktan sonra evinin yakınlarında sivil polislerce darp edilmişti. Bakırköy Başsavcıvekili Ekrem Aydıner, polislerin şikayetçi Aydoğan’a kötü muamelede bulunduğuna dair yeterli delil olmadığını savundu.
Gezi eylemlerinde polisin attığı gaz kapsülüyle yaralanan Aydın Aydoğan, Aralık 2017’de Gezi eylemleriyle ilgili sözlerinden dolayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunduktan sonra öğlen vakitlerinde evinin yakınlarında sivil polis aracı tarafından durdurulmuştu.
Polisler ona ismiyle hitap ederek hakkında şikayet olduğunu söylemiş, kendilerini takip etmesini istemişti. Aydoğan, polisleri takip ederken kalabalığın bulunduğu alana girmiş, polisler durunca o da durmuştu. Aydoğan, güvenlik şeridi çekili alanda bomba ihbarı yapılmış bir araç olduğunu o anda fark etmişti.
Aydoğan, kendisini oraya götüren polislerin fotoğrafını çekmek isterken başka bir polis tarafından tartaklanarak yere düşürülmüştü. Dövülerek ters kelepçeyle gözaltına alınan Aydoğan, bir araca bindirilip önce Yenibosna’daki bir karakola, oradan da Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüştü.
Polisler, Aydoğan’dan Erdoğan hakkındaki şikayetinden vazgeçmesini ve kendilerinin hazırladığı ifadeyi imzalamasını istemişti. Bomba ihbarı yapılan aracı oraya kendisinin getirdiğini kabul etmesi için zorlanan Aydoğan, sağlık problemleri olduğunu belirtmesine rağmen iki gün boyunca dövülmüş ve tehdit edilmişti. Maruz kaldığı kötü muameleyi Adli Tıp Kurumu raporuyla kayıt altına alan Aydoğan, yaşadıklarından dolayı şikayetçi olsa da dosya takipsizlik kararıyla kapatılmıştı. Aydoğan da dosyayı AYM’ye taşımıştı. AYM, Nisan 2022’de Aydoğan’ın başvurusuyla ilgili hak ihlali kararı verince polislere de soruşturma yolu açılmıştı.
Diken’den Canan Coşkun’un haberine göre, Bakırköy Başsavcıvekili Ekrem Aydıner’in yürüttüğü soruşturma kapsamında emniyet, şüpheli polislerin bazılarının adresine ulaşamamış, ifade veren şüpheli polisler de “Hatırlamıyorum” demişti. Şüpheli polislerden Kenan Şaban Süzgün’ün de AYM kararından dört ay sonra Kasım 2022’de 1’inci sınıf emniyet müdürü yapıldığı ortaya çıkmıştı.
KAMERA KAYITLARI YOK
Savcı Aydıner, 31 Mart 2023 tarihli takipsizlik kararında, polis merkezinden olay gününe ilişkin kamera kayıtlarını istediklerini, ancak kameraların teknik özelliği gereği en fazla bir ay süreyle kayıt tutulduğundan bunlara ulaşılamadığını belirtti.
Gözaltında tutulurken Bahçelievler Devlet Hastanesi’ne götürülen Aydoğan’a ‘Darp yoktur’ raporu verilmişti. Savcı Aydıner, raporu veren doktorun tanık olarak dinlendiğini kaydederek Aydoğan’a kötü muamele uygulandığına dair bir sonuç elde edilemediğini savundu.
Savcı Aydıner, şüpheli polislerin kimliğinin tespit edildiğini belirterek, bu kişilerin Aydoğan’a kötü muamelede bulunduğuna dair dava açılması için yeterli delil elde edilemediğini öne sürdü. AYM kararında toplanmadığı belirtilen delillerin elde edilmesinin mümkün olmadığını savunan savcı, polislerin kötü muamelede bulunduğuyla ilgili de delillerin toplanamadığını kaydetti.
Aydın Aydoğan, savcı Aydıner’in takipsizlik kararına itiraz edeceğini, ret kararı verilirse yine AYM’ye başvuracağını aktardı.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.