Alevi Haber Ajansi

Savaş rüzgarlarının estiği dünyada, Dersimliler ‘barış’ istedi -VİDEO

PİRHA-  Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada barış talebini yineledi. Ortadoğu’da yaşanan çatışmalı sürece dikkat çekilen açıklamada savaş rüzgarlarının estiği dünyada Dersim halkı barış istedi. Dersim’deki Barış Günü etkinliğine Ovacık’ta yaşanan olaylar damgasını vurdu.

Dersim Emek ve Barış Platformu, Dersim’deki kurumlarla birlikte 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliği düzenledi. Etkinlik için Sanat Sokağı’nda toplanan kitle, ‘Barış, halkların vicdanı, iradesi ve umududur. Barış hemen şimdi’ pankartının arkasında toplanarak Seyit Rıza Meydanı’na yürüdü ve burada platform adına hazırlanan basın açıklaması okundu ve ardından Dersim Milletvekili Ayten Kordu bir konuşma yaptı.

OVACIK’TA YAŞANANLAR BARIŞ GÜNÜNE DAMGASINI VURDU

Ovacık’ta özel harekat polislerinin bir kafeyi basıp zorla gözaltı yapmaları ve gözaltına karşı koyan halka karşı saldırması, şiddet kullanarak havaya ateş açması; Dersim’deki Dünya Barış Günü etkinliğine damgasını vurdu. Sık sık ‘Ovacık halkı yalnız değildir’ sloganlarının atıldığı etkinlikte bu konu konuşmacılar tarafından da dile getirildi.

Seyit Rıza Meydanı’nda Dersim Emek ve Barış Platformu’nun hazırladığı bildiriyi platform adına İHD Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz okudu.

Ortak basın açıklamasından önce, Ovacık’ta yaşananların münferit bir olay olarak kayda geçirileceğini çünkü cezasızlık politikasının devrede olduğunu belirten Solmaz, bu konunun takipçisi olacaklarını vurguladı.

Barış Hakkı İnsan Hakkıdır!

“DÜNYANIN BİRÇOK YERİNDE SAVAŞ VE ÇATIŞMALAR DEVAM EDİYOR”

Barış gününü kutladığımız bugün Dünyanın birçok yerinde bölgesel ve yerel savaşlar ile çatışmaların devam ettiğinin altını çizen Solmaz, “İsrail-Filistin savaşı, Rusya’nın Ukrayna işgali ile devam eden savaş, Sudan, Myanmar, Burkina Faso, Mali, Libya’da süren savaşlar/çatışmalı ortam ve Suriye iç savaşı ile Rojava’ya yönelik İşgal Saldırıları binlerce sivil ölüme neden olmuştur. Birleşmiş Milletler raporlarında ağır silah kullanımının giderek arttığı, ayrım gözetmeyen orantısız saldırılar sonucunda sivil ölümlerinin beşte birinin kadın ölümleri olduğu belirtilmektedir” dedi.

“EN TEMEL İNSAN HAKLARI SÜREKLİ İHLAL EDİLMİŞTİR”

Savaş ve yıkımların neden olduğu zorunlu göçlerin, yaşadığımız çoklu krizler çağında temel haklara erişim sorunlarına ve ağır yaşam hakkı ihlallerine neden olduğunu belirten Solmaz, “Türkiye, Kürt meselesini aşırı güvenlikçi politikalarla çözme ısrarını 1990’lardaki köy boşaltma ve yakmaları yerine günümüzde güvenlik politikaları adı altında sınır duvarları, güvenlik barajları, kalekol ve karakol inşaatları, ekonomik ve ekolojik talanın savaş aracı olarak kullanılması ile devam ettirmektedir. 40 yıldır devam eden çatışmalı süreçte başta yaşam hakkı olmak üzere en temel insan hakları sürekli ve sistematik olarak ihlal edilmiştir” değerlendirmesinde bulundu.

“FARKLI ETNİK, DİNİ VE CİNSİYET GRUPLARI DIŞLANMIŞTIR”

İHD Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz açıklamalarını şöyle sürdürdü:

Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu tarihten bu yana geçen bir asırlık süre zarfında başta Kürtler olmak üzere toplumun tüm farklı etnik, dini ve cinsiyet gruplarını dışlayıcı politikalar izlemektedir. Bu politikalar sonucu ne yazık ki toplumsal barışını tesis edememiş bir ülke olmayı sürdürmektedir.

Dersim Emek Ve Demokrasi Platformu olarak son yıllarda herkesin yaşamını doğrudan etkileyen çatışma ortamına karşı barışçıl çözümler üretmemize ve taleplerde bulunmamıza rağmen, siyasi iktidar çözümsüzlükteki tavrını devam ettirmektedir. Maalesef ki devletin sürekli öne sürdüğü çatışma, çözümsüzlük ve savaş ortamı toplum üzerindeki baskıyı da beraberinde getirmiştir. Örgütlenme özgürlüğü ve ifade özgürlüğü büyük baskı altındadır. İnsanlar sadece fikirlerini açıkladıkları için devletin yargı ve zor mekanizmalarıyla sindirilmeye çalışılmaktadır.

“BARIŞ ANCAK HAKLAR VE ÖZGÜRLÜKLERLE SAĞLANABİLİR”

Dersim Emek ve Demokrasi Platformu olarak benimsediğimiz temel yaklaşım, barışın, insan hakları ve özgürlüklere dayalı oluşudur. İnsanlar arasındaki her türden eşitsizlik, hakların ve özgürlüklerin tanınmayışı, savaşların ve çatışmaların temel sebebidir. Bu nedenle platform olarak her şart altında coğrafyamızda ve dünyanın neresinde olursa olsun barışın, ha(l)klara ve özgürlüklere dayalı olarak sağlanabileceğini düşünmekteyiz.

“TOPLUMSAL İLİŞKİLERDE HİYERARŞİ VE BİAT KÜLTÜRÜ DAYATILMAKTADIR”

Türkiye’de yerleşik otoriter rejimin ayrımcı ve ötekileştirici dili, toplumsal ilişkilerde de hiyerarşi ve biat kültürü dayatmaktadır. Nefret söylemini beslemektedir, bu durumun da toplumun giderek daha da militarize olmasına, ırkçılık ve milliyetçiliğin yükselmesine yol açtığını görmekteyiz. İktidarın kullandığı bu dil, başta kadınlar, LGBTİ+lar, sığınmacılar, çocuklar ve hayvanlar olmak üzere ötekileştirilen gruplara, canlılara şiddet olarak geri dönmektedir. Ayrımcı uygulamalar ile şiddet politikalarının ürettiği sınırsız-sayısız ihlal gerçeğinin çözümü ve tek seçeneği barışa dayalı politikalardır.

“NEFRET DİLİ SON BULMALIDIR”

Dersim Emek ve Demokrasi Platformu olarak 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle bir kez daha barış isteğimizi yüksek sesle dile getiriyoruz. Topluma dayatılan tekçilik, ırkçılık, milliyetçilik, ötekileştirmenin ve nefret dilinin son bulması için iktidarı insan haklarına dayalı barışçıl politikaları uygulamaya ve Türkiye’nin toplumsal barışına engel teşkil eden tecrit politikasından vazgeçmeye çağırıyoruz. Platform olarak barışın tesis edileceği ana kadar mücadele etmeye devam edeceğimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz.”

Ardından söz alan DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu’da Ovacık’taki olayları ve Gülistan Doku’yu hatırlatarak barışın önemine vurgu yaptı.

PİRHA/DERSİM

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak