Alevi Haber Ajansi

Sarıhan: Anayasa Mahkemesi’ni hukuka uygun davranmaya davet ediyorum

PİRHA-Avukat Şenal Sarıhan, yeni infaz yasasının hukuka uygun olmadığını belirterek, Anayasa Mahkemesi’ni hukuka uygun karar vermeye davet etti. Sarıhan, “Bugün korona felaketi içinde yaşam hakkı mutlaka korunmalıydı. Kesinlikle koronaya karşı önlemler alınmalıydı ve tüm cezaevleri boşaltılmalıydı” dedi.

Sivas Katliamı davası avukatlarından Şenal Sarıhan, yeni infaz yasası ile ilgili PİRHA‘ya konuştu.

Başından beri tasarının eşitlik sağlamayacağı konusunda kesin kanısı olduğunu belirten Sarıhan, “Yapmak istedikleri şey gerçekten infaz hukuku ile ilgili yeni bir düzenleme yapmak değil, kendine yakın olan ya da kendilerine siyaseten güç verecek olan kesimleri dışarıya çıkarmak ve dışarıdakileri de içeriye almak. Düşünen, düşüncelerini açıklayan, muhalefet eden insanların terör kisvesi altında terör suçu terimi ile içeri alınmalarının başlangıcıdır” dedi.

İnfaz hukuku haklarını hatırlatan Av. Sarıhan şunları söyledi:

“Cezası kesinleşmiş olan kişilerin suçlarına, hangi suçu işlediklerine bakılmaksızın eşit bir biçimde temel yaşam haklarının ve sadece özgürlüklerinin kısıtlanması ile sınırlı olmak üzere, bütün haklarının tanındığı, eşit muamele uygulandığı bir hukuk alanı. Şimdi siz bu hukuk alanını şu veya bu sebeple daha da ileriye götürmek isteyebilirsiniz. Bugün çağdışı kalan bu infaz sisteminden vazgeçebilir ve bunu daha da ileriye götürmek için buna uygun bir düzenleme yapabilirsiniz. Çağdaş ve insan haklarına dayalı hukukun gereği de budur.”

“AKP MHP’Yİ DE YEDEĞİNE ALIP İSTEDİĞİNİ PARLAMENTODA GERÇEKLEŞTİRİYOR”

Ancak infaz yasasındaki değişikliğin böyle olmadığını belirten Sarıhan, “Şartlı salıvermeyle ilgili değişiklikler oldu. Belli bir kesimin dışarıya çıkarılması, başka kesimin de içeride tutulması ile sınırlandırmak olmak üzere gündeme getirildi. Bu konuda parlamentodaki muhalefet kesimlerinin karşı çıkışlarını izlemeye çalıştım. Özgürlüklerle ilgili konularda muhalefet partileri epey bir çaba gösterdiler. HDP’nin de, CHP’nin de hatta İYİ partinin de önemli karşı çıkışları oldu. Biliyorsunuz ki bu sayısal bir durum. Bu sayısal sonucu değiştirmek mümkün değil. AKP neye niyet ederse MHP’yi yedeğine alarak istediği şeyi parlamentoda gerçekleştiriyor” diye konuştu.

“YENİ İNFAZ YASASI, HUKUKA UYGUN BİR NİTELİK TAŞIMIYOR

“Şimdi hukuk sistemi içeresinde bir de standart olarak yapılmış olan yasayla karşı karşıyayız” diyen Sarıhan şunları söyledi:

“Bu yasa ya tümüyle ortadan kaldırılması gerekir ya da terörle mücadele yasasında terörün doğru dürüst bir tanımına ihtiyaç var. Yani insanların ‘terör örgütü üyesi olmasa bile’ diye başlayan terör yasasında ceza alan insanların bu sebeple ikili bir sistemle çifte standartla karşı karşıya kalmış olmaları hukukla bağdaşır bir durum değil. Bu sebeple infaz yasası düzenlemesinde gerçekten hukuka uygun bir durum yok.

“SİYASİ NİTELİKLİ SUÇLAR İÇİN CEZALAR SÜREKLİ ARTIYOR”

Aydın kesiminde, kadın hareketini de kastederek söylüyorum. Şöyle bir talep var: Cezalar artsın. Sorun cezaların artması meselesi değil. Cezanın işlevsel olma sorunu. Bu infaz yasasının genel girişinde, genel gerekçesinde de ‘cezaevlerimiz çok kalabalık, ceza miktar oranları da çok yüksek, ceza miktarlarını azaltalım’ diyor. Ama ceza miktarları yine azalmıyor. Hangi suçlar için azalmıyor? Siyasi nitelikli suçlar için azalmıyor ve bu noktada belli maddelerde ceza artırımı da getirdiler.”

“ÇOCUK MAHPUSLAR OKUYAMAYACAK, YAZAMAYACAKLAR; TUZAK MADDELER VAR”

“Belli maddelerde çocuk haklarını ortadan kaldırıcı düzenlemeler geldi” diyen Sarıhan, “Ceza miktarları süresi azaltıldı, ama cezaevleri işkencehaneye dönüştürüldü. Şu an çocuklar okuyamayacaklar, yazamayacaklar, kendi yerlerini kendileri temizleyecekler. Bunu yapamazlarsa disiplin cezası alacaklar, disiplin cezası aldıkları için infazları yanacak. Tam bir tuzak durumda olan maddeler var. Bunlar ne yazık ki dikkatten de kaçtı” ifadelerini kullandı.

“EŞİTLİK İLKESİ İAHLAL EDİLDİ”

Silah kullananların dışarı çıktığına, düşünen ve düşüncesini ifade edenlerin, kalem tutanların ise içeride kaldığına dikkat çeken Sarıhan, şunları vurguladı:

“Bu bir eşitsizliktir. bunların bir kısmı tutuklu. Tutuklu veya hükümlü bu konuda kamuoyunda yanlış bir değerlendirme oluyor. Fark etmiyor tutukluda cezaevinde tutuluyor. Hatta tutuklunun bir takım özel hakları olabilir, tutukluların da bu infaz yasasına bağlı olarak çekmesi gereken ceza miktarı üzerinden indirimden karşılaşacağı için tutukluluklarının kaldırılması gerekirdi. Böyle bir düzenleme de yapılmadı.

CHP bugün usul yönünden süreyi kaçırmamak için usule ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Usul meselesi tartışmalı bir durum. Bu şartlı salınma mıdır, yoksa bir af yasası mıdır tartışmalı bir durum. Tartışılmaz durum ise şu: eşitlik ilkesi ihlal edildi. Anayasa Mahkemesinin iptali için çok önemli bir şey. Şimdi burada karşımıza çıkan tablo şu anda bu eşitsizliğin giderilmesi konusunda Anayasa Mahkemesi’ne görev düşmüş olması.”

“ANAYASA MAHKEMESİ’Nİ HUKUKA UYGUN DAVRANMAYA DAVET EDİYORUM”

Anayasa Mahkemesi’nin geçmişte, 74 affı, Rahşan affı da dahil önemli kararı olduğunu hatırlatan Sarıhan, şunları kaydetti:

“Bunların hepsi eşitsizlik ilkesine aykırı bulundu ve Anayasa Mahkemesi bunlarla ilgili olumlu karar verdi. Bugün böyle önemli bir kararın arifesindeyiz, diye düşünüyorum. Tabi Anayasa Mahkemesini hukuka uygun davranmaya davet ediyorum. Yani siyasi karar değil,  hukuki karar vermesi lazım. Hukuki karar verirse bu eşitlik sağlanmış olabilir. Bu durumda olan insanların da dışarı çıkmaları gündeme gelebilir.

Fakat asıl mesele, burada hem hukukçuların, daha çok yasa yapıcıların önünde duran görev, Terörle Mücadele Yasası’nda değişiklik yapmak. Terörle Mücadele Yasası 1991 yılında yürürlüğe girdiği zaman da ben, Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanıydım. Dernek adına bir yayın hazırladık ve dedik ki terörle mücadele yasası bir biçimiyle kafestir, özgürlükler için bir demir kafestir ve bu yasaya ihtiyaç yoktur. Türk Ceza Yasası içinde zaten devlet aleyhine olan suçların da cezalandırılması var.

 “KORONAYA KARŞI TÜM CEZAEVLERİ BOŞALTILMALIYDI”

Anayasa Mahkemesi’nin son dönemlerde önemli kararları var, bu da çok önemli ve hayati bir konu. Bugün infazla ilgili bir düzenleme yapılırken hukuktaki temel ilkeleri bir yana bırakıyorum, yaşam hakkı ile ilgili bir problem söz konusu. Yani, yaşayan insanları cezalandırırsın, yaşayan insanın ıslah olmasını beklersin. Eğer infaz bir ıslah mekanizması ise ıslah olması için insanın yaşaması gerekir. Yaşamayacağı açık olan bir salgınla, bir bulaşır ile karşı karşıya kalmaları halinde toplu ölümlerin olabileceğini düşünerek, cezaevlerine mutlaka yaşam hakkı yönünden, ona bağlı olarak sağlık hakkı yönünden, insanlık onuru yönünden dikkate almak ve cezaevlerini boşaltmak gerekiyor.”

Avukat Şenal Sarıhan, “Bugün korona felaketi içinde yaşam hakkı mutlaka korunmalıydı. Cezalarda erteleme, denetim serbestliği yaparlardı, yani yolu yok değildi. Kesinlikle koronaya karşı önlemler alınmalıydı ve tüm cezaevleri boşaltılmalıydı” dedi.

Cebrail ARSLAN/ANKARA 

                                  

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak