PİRHA-Sanatçı Pınar Aydınlar, AKP hükümetinin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine tepki gösterdi. Aydınlar, “Kadınların özgürlük mücadelesi hiçbir egemen, hiçbir ezici idare tarafından yok sayılamaz. Çünkü bizlerin iradesi çok güçlü. Bizler ‘kadın, yaşam, özgürlük’ diyenleriz” dedi.
AKP hükümetinin İstanbul Sözleşmesini tek taraflı feshetmesine tepki gösteren Sanatçı Pınar Aydınlar, konuya ilişkin PİRHA‘ya konuştu.
Aydınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin içeriğinin kadın kimliğini koruyan, kadını koruyan, kadının özgürleşmesini ve daha rahat hareket alanlarının oluşması için ve daha da önemlisi kadın kimliğinin varlığının ifade edilmesi için değerli bir sözleşme olduğunu ifade etti.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BİR GECE HEPİMİZ UYKUDAYKEN FESHEDİLDİ”
AKP hükümetinin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini hiçbir şekilde kabul etmediğini söyleyen Aydınlar, “İstanbul Sözleşmesi’nin içeriği kadın kimliğini koruyan, kadını koruyan, kadının özgürleşmesi ve daha rahat hareket alanlarının oluşması için ve daha da önemlisi kadın kimliğinin varlığının ifade edilmesi için değerli bir sözleşme. Ama İstanbul Sözleşmesi bir gece hepimiz uykudayken Cumhurbaşkanı tarafından feshedildi. Peki bunun gerekçesi, bunun sonucuna bakıldığında, sanırım bu sonuç sadece biz kadınlara değil, bugün yanlı bir sistem içinde, tekçi bir anlayış içinde kadın kimliğini, kadının yaşımın öznesi olma kimliğini yok sayanların çok büyük bir sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Hiçbir şekilde kabul etmiyorum.” dedi.
“SESİNİZİ DAHA DA GÜÇLÜ ÇIKARIN”
“İstanbul Sözleşmesi yaşatır derken sadece bir mahalleden, bir şehirden bahsetmiyoruz. Bir anlayıştan bahsediyoruz.” şeklinde konuşan Aydınlar, konuya dair şunları kaydetti:
“Kadın anlaşmaları, kadına dair anlaşmalar, kadının özgürleşmesi ve sokakların, yaşamın, kadınlardan yana bir sürece dahil olması bugün egemenler tarafından yok sayılıyor. Lütfen sizler de daha da güçlü sesinizi çıkarın. Çünkü sözleşmenin feshedildiği günden itibaren bir günde sekiz kadın, sekiz can öldürüldü ve devamı gelecek. Kadın kimliği üzerinden tecavüzler, tacizler, yaşamın her alanında en ağır şekilde zaten kendini gösteriyor. Yeri geliyor hapishanelerdeki çıplak aramalarla, yeri geliyor fabrikalardaki ve atölyelerdeki emek sömürüsüyle ve yeri geliyor mevsimlik kadın işçilerin verdiği mücadeleyle ve elde kalan koca bir sıfır. Kadınların özgürlük mücadelesi hiçbir egemen, hiçbir ezici idare tarafından yok sayılamaz. Çünkü bizlerin iradesi çok güçlü. Bizler ‘kadın, yaşam, özgürlük’ yani ‘jin, jiyan, azadi’ diyenleriz.”
Diren SATI / İSTANBUL
Yoruma kapalı.