PİRHA – Yurtdışı yasağının kaldırılması için mahkemenin 2 hafta içerisinde 1.5 Milyon TL teminat istediği Sanatçı Ali Baran, Almanya’ya geri döndü. Mahkeme sürecinin kendisini psikolojik ve ekonomik açıdan yıprattığını dile getiren Baran, “Biz sanatçılara karşı düşman hukuku var. Kürt sanatçısı olmak zaten zor. Kürt olman bile onların gözünde terörist olman anlamına geliyor” dedi.
Almanya’da yaşayan ve albüm çalışması için Türkiye’ye gelen sanatçı Ali Baran’a sosyal medya paylaşımlarında “örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle 2 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Mahkeme, yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması için de 1.5 Milyon TL teminat istemişti. Baran, mahkemeyi İstinaf’a taşıdıklarını belirterek mahkeme süreci, Almanya’ya geri dönme süreci ve son çıkardığı “Hêvîya Çîya” albümü üzerine PİRHA’ya konuştu.
“İSTİNAFA GÖNDERDİK”
Savcının bilerek yurtdışı yasağı koyduğunu söyleyen Baran, “Biz de yurtdışı yasağını kaldıralım diye uğraştık. Mahkemeyi ileriye aldık. Aldık ama boşa. Yine de yurtdışı yasağının kalkması için 1.5 Milyon TL istediler. Yani bu pazarlıkla uğraştık. Şimdi bir üst mahkemeye taşıdık. İtiraz ettik. Mahkeme 1-2 sene sürecek sanırım. O sürede de Türkiye’de bekleyemezdim. Benim burada konserlerim vardı, kızımın düğünü vardı. Beklemedim ben de geldim. Mahkemeyi de istinafa gönderdik. Mahkeme devam ettikçe, karar kesinleşmedikçe ben Türkiye’ye gidemem.”
“BAZI İNSANLAR BANA TELEFON ETMEYE BİLE KORKUYORLARDI”
Almanya’ya Mayıs ayında dönebildiğini Almanlar’ın kendisi için imza kampanyası başlattıklarını da dile getiren Baran, “İlgilenen herkese teşekkür ediyorum. İlgilenmeyenlere de teşekkür ederim. Ama bazı insanlar da bana telefon etmeye bile korkuyorlardı. Onları da yadırgamıyorum. ‘senin telefonun dinleniyordur, onun için aramadık’ diye özür dileyenler de oldu” dedi. Baran, Almanya’da yaşadığı şehirdeki belediye başkanının bizzat konsolosluğa yazdığını sonrasında dışişleri bakanının devreye girdiğini de ifadelerine ekledi.
“TÜRKİYE’DE DEMOKRASİNİN D HARFİ BİLE KALMAMIŞ”
Yaşadığı asıl problemin Alman vatandaşıyken Türkiye’de vatandaşlığının tekrar canlandırılması olduğunu söyleyen Baran, “Bu ilginç bir şey. Mahkeme ise çok ilginç bir mahkeme, sanki dağdayız ve orası çadır mahkemesi gibiydi. Demokrasinin D harfi bile artık Türkiye’de kalmamış. Gerçekten kınıyorum” dedi.
Baran, yurtdışına nasıl çıktığını ise şöyle anlattı:
“Böyle aceleden apar topar hem eski cezadan hem de yeni cezadan yargılandım. Üstüne bir de para cezası aldım. O para cezası ise çok kötüydü. 1.5 milyonu 2 hafta içinde bulmamı söylediler. Ben 70 bin euroyu nereden bulayım? Daha sonra pazarlık ettik o vasıtayla ben yurtdışına çıkabildim.”
“HALA YARIM KALAN BİR SÜRÜ İŞİMİZ VAR”
Çıkardığı “Hêvîya Çîya” albümünden bahseden Baran, şunları kaydetti:
“Albüme birkaç şarkı söylememiştim. Burada bitirdim. Bir tek okumalarım kalmıştı onları da tamamladım. Albüm 11 şarkıdan oluşuyor. Bir tanesi Türkçe diğer 10 tanesi kendi ana dilim olan Kürtçe’dir. Bir de içerisinde bir tane de Alevi beyiti yer alıyor. Albümü Almanya’da çıkardık. Ben Türkiye’ye geri dönmekten artık korkuyorum. Bu mahkemenin bitmesini bekliyorum. Hala yarım kalan bir sürü işimiz var. Türkiye’de daha önceden ileriki şeyler için hazırlık yaptığım çalışmalarım kaldı. Ben yeni bir kitap düzenliyordum. Kitabın adı ‘Dersim Divanı’ henüz bitmedi. Onunla uğraşıyordum. Dersim’in Ozanları’nı tanıtmak istiyorum o kitapla. Çalışmalarımız bitmiyor ama bu süreç biraz sekte vurdu.”
“RESMEN TÜRKİYE’DE DİKTATÖRLÜK VAR”
Psikolojik ve ekonomik olarak mahkeme sürecinin kendisini yıprattığını dile getiren Baran, “Biz sanatçılara karşı düşman hukuku var. Kürt sanatçısı olmak zaten zor. Kürt olman bile onların gözünde terörist olman anlamına geliyor. Türkiye’deki hükümet çok abes çok saçma bir politika yürütüyor. Bir aile ya da bir kişi ülkeye hakim olmuş. Resmen Türkiye’de diktatörlük var. Kendine insanım diyen herkesin ağzını açıp konuşması, eleştirmesi lazım. Bu halk sustukça daha kötü oluyor” diye konuştu.
Devrim FINDIK / İSTANBUL
Yoruma kapalı.