PİRHA – Sanatçı Ali Baran, aldığı hapis cezası hakkında İstanbul’daki Dersim Araştırmaları Merkezi’nde bir basın açıklaması yaptı. Açıklama Ali Baran ve avukatı Mehmet Mustafa Alptekin tarafından yapıldı. Baran, “Adaleti savunduğum için ceza aldım. Ben milyoner değilim. Bir sazım bir de sesim var. ‘Bu parayı nereden bulayım?’ dedim, dinleyen olmadı. Kapılar yüzüme kapandı” dedi.
Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Sanatçı Ali Baran hakkında soruşturma açılmıştı. Yapılan yargılama sonunda Ali Baran’ın farklı tarihlerdeki paylaşımlarında terör örgütü propagandası yaptığı gerekçesiyle 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Dersim Araştırmaları Merkezi’nde yapılan basın açıklamasına Yeşil Sol Parti ikinci bölge milletvekili adayları Öztürk Türkdoğan, Erdal Doğan, üçüncü bölge milletvekili adayı Edip Aslan, Halkların Demokratik Kongresi Halkla İnançlar Meclisi, Demokratik Alevi Dernekleri’nden Saime Topçu, Ali Şeker, HDP Beyoğlu İlçe Örgütü, Mezopotamya Kültür Derneği, Kürdistan Sosyalist Partisi Merkezi Yönetim Üyesi Bahattin Turan, DEDEF’ten Ali Rıza Bilir, Pertek Derneği’nden Ahmet Doğru katıldı.
Ali Baran, aldığı ceza nedeniyle bugün bir basın toplantısı yaparak, “Bu düzenin böyle devam etmesini istiyorsanız, AKP’ye oy vermeye devam edin. Barış ve hukuk içinde yaşamak istiyorsanız bu düzeni değiştirmeniz lazım. Benim gibi bir paylaşımdan dolayı siz de iki buçuk yıl ceza yiyebilirsiniz” dedi.
ADALETİ SAVUNDUĞUM İÇİN BU CEZAYI ALDIM
“Yaşım 70’e dayandı. Ben hapis yatamam. Bu kadar yeter” diyen Baran, yaptığı basın açıklamasında şunları dile getirdi:
“Hepinizin bildiği gibi sosyal medya paylaşımlarımdan dolayı yargılanıyorum. Benim Türk Devletiyle sorunlarım yeni değil. Dersimli Kürt ve Alevi olmam; 1938’de ailemizden 24 kişinin diri diri yakılmasından beri maalesef aile olarak sürekli baskı gördük. 1978’de Kürtçe şarkılar söylediğimden dolayı birkaç kez tutuklandım. Yurt dışına çıkmak zorunda kaldım. 1982 vatandaşlıktan atıldım. 1990’larda Alman vatandaşlığına geçtim. 1992’de Cem Karaca ile birlikte 300 kişinin geri alındığını 2002’de duymuş oldum. 2013’te Van konserinden sonra Dersim’de soykırım olmuş dediğim için bir yıl ceza aldım. Cezam beş yıl ertelendi. Denetimin bitmesine beş ay kala paylaşımımdan dolayı bana iki buçuk yıl ceza verildi. Türkiye halklarına çağrım şudur: Bu düzenin böyle devam etmesini istiyorsanız, AKP’ye oy vermeye devam edin. Barış ve hukuk içinde yaşamak istiyorsanız bu düzeni değiştirmeniz lazım. Benim gibi bir paylaşımdan dolayı siz de iki buçuk yıl ceza yiyebilirsiniz. Sanatçı olmamdan dolayı savaşa karşı olmam doğal karşılanmıyor. Hiç kimsenin ölmesini istemiyorum. Millet, irk, din benim için önemli değildir. Savaşa hayır dediğim için, barış olsun, insanlar bir arada yaşasın, hukuku, adaleti savunduğum için bu cezayı aldım. Almanya’da yaşayan vatandaşlara ise çağrım şudur: Türkiye’de ifade özgürlüğü yok. ‘Kürtler dilini konuşsun, Aleviler inançlarını rahatça yaşasın, savaş dursun, insanlar barış içinde yaşasın’ demeyin hemen örgüt propagandası derler. ‘Ben ülkemi seviyorum. Mahkemeye gelirim, kaçmam. Konserlerime gideyim, deprem bölgesine yardım edeyim’ dedim yine de yurtdışı yasağı aldım. Teminat için 1,5 milyon para yatır dediler. Ben milyoner değilim. Bir sazım bir de sesim var. ‘Bu parayı nereden bulayım?’ dedim, dinleyen olmadı. Kapılar yüzüme kapandı.”
AVUKAT ALPTEKİN: BU KARARIN BİZİM NEZDİMİZDE HİÇBİR HÜKMÜ YOKTUR
Sanatçı Ali Baran’ın avukatı Mehmet Mustafa Alptekin de, yapılan paylaşımlarda örgüt propagandası sayılabilecek hiçbir şeyin olmadığını belirtti.
Verilen kararı istinafa taşıyacaklarını söyleyen Alptekin, sanat camiasına ve kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunarak şunları kaydetti:
“Müvekkilimiz Ali Baran, hakkında sosyal medya paylaşımları nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma üzerine yapılan yargılamada farklı tarihteki paylaşımları nedeniyle kendisine iki kez 1 yıl 3 er ay olmak üzere toplam 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Paylaşımlarında suç unsuru olan, örgüt propagandası sayılabilecek herhangi bir ifade bulunmamaktadır. Bütün paylaşımları ifade özgürlüğü kapsamında kalan ifadelerdir. Biz biliyoruz ki kendisine ceza verilmesinin tek nedeni Kürt ve Alevi bir sanatçı olarak kendisinin yıllardır değişmeyen duruşudur. Daha önce de kendisine yargı tacizi olmuştur. Kendisi Almanya’da yaşamasına rağmen yurt dışı çıkış yasağı nedeniyle Almanya’ya, ailesinin yanına gidememektedir. Yargılama bitmesine ve kendisinin katılması gereken herhangi bir yargılama safhası kalmamasına rağmen bu yasak kaldırılmamaktadır. Müvekkil bu şekilde de ayrıca ve farklı bir şekilde cezalandırılmaktadır. Bu kararın bizim nezdimizde hiçbir hükmü bulunmamaktadır. Bu kararı ne vicdanen ne de hukuken kabul etmemiz mümkün değildir. Kararı istinafa taşıyacağız. Sanat camiasına ve kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunuyoruz.”
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.