Alevi Haber Ajansi

Samandağ’da yurttaşlar ayakta:Katliamı durdurun-VİDEO

PİRHA- Samandağ’da bir araya gelen yüzlerce yurttaş, Suriye’deki Alevi katliamının durmasını ve katliamı yapanların yargılanmasını istedi.

HTŞ’ye bağlı grupların, Türkiye destekli SMO ve IŞİD’in, Suriye’nin Lazkiye, Dera, Humus ve Tartus kentlerinde başta Aleviler olmak üzere farklı dini ve etnik kimlikteki yurttaşları katledilmesine tepkiler sürüyor.

“YÜKSELEN BİR İSYANDIR!”

Samandağ’da bir araya gelen yüzlerce yurttaş, katliamın durmasını ve katliamı yapanların yargılanmasını istedi. Protesto için Hızır Türbesi önünde bir araya gelenlere kurumlar adına açıklama yapan Samandağ Kalkındırma Derneği Başkanı Mutlu Sat, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve ardından 107 kişiyle birlikte gözaltına alınması, Türkiye’de demokrasinin ayaklar altına alındığının en açık göstergesi olduğunu belirterek,  “Sokaklarda, meydanlarda, adalet için, demokrasi için, hakları için haykırmaktadır! Bu yalnızca bir belediye başkanına sahip çıkma meselesi değil, her geçen gün daha da derinleşen adaletsizliğe, yoksulluğa ve baskıya karşı yükselen bir isyandır!” dedi.

“BİR HALK YOK EDİLİRKEN İZLEMEK, İNSANLIĞIN ÖLDÜĞÜNÜ İLAN ETMEKTİR!”

Türkiye’de yaşanan hukuksuzlukların yanında Ortadoğu’da yaşanan insanlık dışı saldırıların vicdan sahibi herkesin yüreğinde derin yaralar açtığına dikkat çeken Sat, şunları ifade etti:

“Sessiz kalmak, yaşanan zulmü onaylamak demektir! Suriye’nin sahil kentlerinde, radikal selefi cihatçı grupların gerçekleştirdiği saldırılar, bir halkı tamamen yok etmeye yönelik bilinçli ve sistematik bir katliama dönüşmüştür. Başta Aleviler olmak üzere, farklı inanç ve etnik kimliklerden insanlar evlerinden sürülmekte, katledilmekte ve insanlık dışı işkencelere maruz bırakılmaktadır. Çocuklar ve kadınlar diri diri yakılmakta, köyler haritadan silinmekte, binlerce insan göçe zorlanmaktadır. Tarihin en karanlık dönemlerinden biri yaşanırken uluslararası toplumun sessizliği, bu soykırıma ortak olmaktan farksızdır! Tarih, buzulme göz yumanları da yazacaktır!

Bununla birlikte, 17 Mart 2025’te Türkiye’nin Kobani’ye düzenlediği hava saldırısı, vicdan sahibi herkesin kanını dondurmuştur. Aynı aileden 7’si çocuk olmak üzere 9 masum sivil, bombalar altında can vermiştir. Bir ailenin umutları, çocukların hayalleri, gökyüzünden yağan ölümle birlikte kül olup gitmiştir. Öte yandan, Gazze’de devam eden İsrail saldırıları, her gün yüzlerce masum insanın hayatını kaybetmesine, milyonlarca insanın açlık ve ölümle burun buruna kalmasına neden olmaktadır.

Hastaneler bombalanmakta, çocuklar enkaz altında can vermekte, açlıktan iskelete dönen bedenler, dünyanın gözü önünde eriyip gitmektedir. İsrail’in Filistin halkına uyguladığı bu vahşet, tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşirken uluslararası toplumun sessizliği, bu insanlık suçunu daha da cesaretlendirmektedir. Bir halk yok edilirken izlemek, insanlığın öldüğünü ilan etmektir!

Sessiz kalmak, suça ortak olmaktır! Türkiye’de hukuksuzluğa sessiz kalma! Suriye’de Alevi katliamına, Kobani’de sivillerin öldürülmesine, Gazze’de insanlık dramına sessiz kalma! Bizler, savaşın ve zulmün karşısında; barışın, adaletin ve insan haklarının yanında olmaya devam edeceğiz! Zulme karşı sesimizi yükseltmeye, dayanışmayı büyütmeye ve adalet için mücadele etmeye çağırıyoruz. Bu çığlığı duymayanlar, bu karanlığın parçası olacaktır!”

Açıklamanın ardından konuşan dernek başkanları ve inanç önderleri katliamın durmasını istedi. Konuşmaların ardından yurttaşlar kent merkezine doğru yürüyüş düzenledi.

PİRHA/SAMANDAĞ

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.