Alevi Haber Ajansi

Samandağ’da depremden etkilenen çiftçiler için örnek proje!-VİDEO

PİRHA-Deprem felaketinin yaşandığı Hatay’ın Samandağ ilçesindeki çiftçiler zor günler geçirirken, gönüllülerin desteğiyle ürünlerini toplamaya ve yurttaşlara ulaştırmaya başladı. Konuya dair PİRHA’ya konuşan Sinem Kayıkçı, çiftçilerin ürettiklerini gönüllülerin desteğiyle topladıklarını belirterek, “Belediyelerin desteğiyle daha fazla yere ulaşmaya başladık. Yaralarımızı dayanışarak sarıyoruz” dedi.

6 Şubat tarihinde 11 ili ve 13 milyon insanı etkileyen ve büyük felakete yol açan depremde on binlerce yurttaş hayatını kaybedip, yüz binlercesi yaralanırken, milyonlarca insan yaşam alanlarını terk etmek zorunda kaldı. Kalanlar ise zor koşullarda yaşama tutunmaya çalışıyor. Alevi kurumları, emek-meslek örgütleri ve dayanışma grupları ise deprem bölgesinde depremzedelere destek olmaya devam ediyor.

Hatay’ın Samandağ ilçesinde çiftçilikle geçimini sağlayan yurttaşlar deprem felaketinde hem yakınlarını kaybetti hem de topraklarını ekemez ve işleyemez duruma geldi. Bu durum ekonomik olarak var olan sorunlarına yenilerini eklerken, depremde tarım aletleri enkazın altında kalan çiftçiler, dayanışma gruplarının sayesinde ayakta kalıyor.

“DEPREMZEDEYİZ. MAĞDURİYETİMİZ ÇOK”

Annesini ve yakınlarını deprem felaketinde kaybeden çiftçi Semir Mutlu, “Depremin etkisi hala üzerimizde. Kendi ellerimle annemin cenazesini çıkardım.Ben annemin mezarı olduğu için mutluyum. Hala bir mezar yeri olmayanlar var” dedi.

Annesiyle babasının çiftçi olduğunu aktaran Mutlu, “Bahçede üretim yaparlar. Büyük çiftçi değiliz. Kendi çapımızda, geçimimizi sağlayacak kadar bir çiftçilik kapasitemiz vardı. Pazartesi günleri bizim burada pazar kurulur. Pazarda satarlar. Bizim geçimimizi biz böyle sağlarız. Deprem sonrası sağolsunlar Samim Kayıkçı hocamızın yapmış olduğu, Hatay Büyükşehir ile İzmir Koordinasyon Kurumu’nun onaylayıp destek çıktığı bir projeyle yaramıza merhem olup sarmak istediler. Mağduriyetimizin giderilmesi için ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorlar. Depremzedeyiz. Mağduriyetimiz çok. Hepimiz bir olalım ve bütün sorunları beraber çözelim. Kimse menfaatini değil, toplumu düşünsün” dedi.

“SAMANDAĞ’DAN BİR PROJE BAŞLATTIK

Tarih Öğretmeni Sinem Kayıkçı da, büyük bir acı yaşadıklarını ve yaraların sarılmasının kolay olmayacağını belirterek, “Bu kadar büyük bir acıyı yaşamış insanlar olarak depremin ilk üç gününü enkazdaki çocukları çıkarabilmek için kendi çabalarımızla yanımızda bulunan kim varsa onların çabalarıyla çalıştık. Üç gün sonra da hayatın gerçekleriyle karşılaştık. Bu sıkıntılar tabii ki bitmedi. Çünkü bu sefer hem hava şartlarının zorlukları hem de barınma problemlerimiz ortaya çıkmaya başladı ve bütün bu acılar bir oldu ve maalesef
büyük travmalar yarattı hepimizde” diye konuştu.

Deprem bölgesine gelen gönüllülerle, dayanışan insanlarla birlikte yaraların yavaş yavaş sarılmaya başlandıklarını ifade eden Sinem Kayıkçı, Samandağ’a, Hatay’a, Türkiye’nin 11  iline yapılan yardımların geri dönüşünü sağlamak için çiftçiler üzerinden devam etmesi gerektiğini düşündüklerini belirtti.

Çiftçilerin durumunun çok kötü olduğunu vurgulayan Sinem Kayıkçı, “Biz hep ayağa kalkmaktan, bir şeylerin normalleşmesinden bahsederken şunu da hatırladık. Emeğin çiftçiler üzerinden yürüdüğü bir coğrafyayız. Tarımın çok önemli olduğu bir coğrafyayız ve dolayısıyla depremde zarar görmüş, hatta hayatını kaybetmiş üreticilerin birçoğunun da geçim kaynağı olduğuyla ilgili bir konuşma yapıldığı sırada bu projeyi hayata geçirmeye karar verdik ve yerelde Samandağ’dan bir proje başlattık. Projemiz öncelikli olarak depremde zarar gören, depremde hayatını kaybetmiş çiftçilerin ailelerine destek olma projesiydi. Bu anlamda biz saha araştırması yaptık ve muhtarımız aracılığıyla bir duyuru yaptık. Depremde zarar gören çiftçilerin bize ulaşmasını sağladık. Biz de gidip saha araştırması yaparak onların seralarına, tarlalarına giriş yaparak zararın boyutunu, büyüklüğünü, çiftçilerin sıkıntılarını dinlemeye başladık ve böylelikle projemiz başladı” şeklinde konuştu.

“ÜRETİCİLERİN DESTEĞE İHTİYACI VAR

Deprem bölgesindeki üreticilerin en büyük problemlerinden bir tanesinin de ürünlerin zamanında toplanamaması olduğunu sözlerine ekleyen Sinem Kayıkçı, şunları dile getirdi:

“Zaten ekmek kapıları olan, ekmek paralarını kazanmak için ekmiş olduğu ürünler, zamanında toplanamadığı için maalesef böyle sorunlar ortaya çıkıyor. Bu ürünler kendi bulundukları bölgede çürüdükleri için de üretici hem ekmiş olduğu ürünün karşılığını alamıyor, hem de bahçesini yeniden, tarlasını yeniden ekme gibi bir şansı da ortadan kalkmış oluyor. Birçok üreticimizin bahçeyi ekmek için kullanmış oldukları bütün o alet, edevat enkaz altında kalmış durumda. Bu anlamda da üreticilerin desteğe ihtiyaçları var. Bizim gönüllü çalışma yürütmemizin en önemli sebeplerinden bir tanesi üreticinin hem burada çalışan işçilere para verecek durumda olmaması hem de burada çalışacak ne bir aile bireyini bulamaması ne de kendisinin tarlada çalışacak bir psikolojide olmaması.

“DAYANIŞMAYI BÜYÜTMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Girdiğimiz her tarlada ürünlerin ne kadarını kurtarabilirsek, onun mücadelesini yürütüyoruz. Bu anlamda bu bahçelere en yakın zamanda girilmesi, dayanışmanın her koldan yürütülmesi, Türkiye’nin bütün o depremleri, zarar görmüş illeri için çok önemli ehemmiyet içeren bir durum. Sonra gönüllülerle tarlalara girdik. Buradaki ürünleri günlerce topladık. Bize destek olan, dayanışan arkadaşlarımızın parasını onlara teslim ettik. Aldığımız ürünleri depremzedelere, çadırkentlere, çocuklara dağıtıyoruz ve dayanışmayı büyütmeye çalışıyoruz.

ÇOK DAHA FAZLA ÜRETİCİYE ULAŞMAYI HEDEFLİYORUZ

Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin projeye dahil olmasıyla daha geniş bir alana yayılabilme imkanı bulduk. Böylelikle şu an çok daha fazla üreticiye ulaşmayı hedefliyoruz. Diyoruz ki, yaralarımızı birlikte sarabiliriz. Eğer biraz daha büyütebilirsek bunu, biraz daha insana ulaşabilirsek bütün üreticileri bir araya getirerek, belki de bu dayanışmayı her yere örnek olabilecek bir dayanışmaya çevirebiliriz.”

“PROJEYİ ÇOK CİDDİ SAHALARA ULAŞTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”

Çiftçilerin sorunlarını dinlediklerini söyleyen Sinem Kayıkçı, “Çiftçilerin gübre, sulama ihtiyacı var. Çiftçilikte kullandıkları araçları enkazın altında kalmış. Çıkaramadıkları için de bahçelerini yenileme şansları olmuyor. Tarlalarını yenileme şansları olmuyor. Dolayısıyla ülke ekonomisi için de ciddi bir risk. Çünkü burası bir tarım bölgesi ve buradan Türkiye’nin her yerine ve dünyanın her yerine ürünler gidiyor. Tabii bizim destek olduğumuz üreticiler küçük üreticiler. Ama bu üreticilerin sayesinde burada bazı şeyler ayakta duruyor. Bu anlamda biz çiftçilerin, köylülerin, halkın efendisi olduğu sözüne güvenerek, inanarak üretimin, ekonominin de yaşamında, her şeyin mücadelenin de merkezi olduğuna inanarak bu projeyi çok ciddi sahalara ulaştırmayı da hedefliyoruz” ifadelerine yer verdi.

Rohat EMEKÇİ-Kamil Murat DEMİR/SAMANDAĞ

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak