PİRHA- Cizre’deki yasak sırasında bodrumlarda mahsur kalan sivil yaralılara sağlık koridoru açmak isterken engellenen sağlıkçılar hakkında açılan davanın ilk duruşması gerçekleşti. Dava 26 Aralık 2018 tarihine ertelendi.
Cizre’de 30 Ocak 2016’da sokağa çıkma yasağı ve çatışma nedeniyle sığındıkları bodrumlarda yaralı olanlara müdahale etmek için ambulansla yola çıkan ancak Cizre’ye girişlerine izin verilmeyen Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyesi 9 hekim, 4 hemşire ve 1 ambulans şoförünün bulunduğu gönüllü 14 sağlık emekçisinin duruşması bugün Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Cizre’deki yasak sırasında bodrumlarda mahsur kalan sivil yaralılara sağlık koridoru açmak isterken engellenen sağlıkçılar hakkında açılan davanın ilk duruşması öncesinde sağlıkçılar bir araya gelerek Karayolları Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Mardin’de bulunan sendikacılar, milletvekilleri ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de açıklamaya destek verdi.
Gönüllü sağlıkçıların davasına çok sayıda sağlık emekçisinin yanı sıra SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Başkanı Sinan Adıyaman, TTB Konsey Üyeleri, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, KESK’e bağlı sendikaların genel merkez yöneticileri, PSI Temsilcisi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşad Aktaş, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan (TİHV) Metin Bakkalcı, HDP milletvekilleri, HDP ve DBP Mardin il ve ilçe örgütleri ile Tabip Odaları yöneticileri de destek verdi.
“IRK, DİL, DİN GİBİ HİÇBİR ÖZELLİK HASTALARIMIZLA ARAMIZA GİREMEZ”
Açıklamayı SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden yaptı. Erden, insan yaşamına en üst düzeyde saygı göstermenin mesleklerini uygularken gözettikleri temel ilke olduğunun altını çizerek, “Bu nedenle yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, milliyet, cinsiyet, ırk, politik düşünce, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin hastalarımızla aramıza girmesine izin veremeyiz” dedi.
Erden,şöyle devam etti:
“Toplum yeminimizin farkındadır ve bizlerin bu yeminlerin içeriklerine uygun davranacağımıza olan güvenle bizden yardım ister, kendini, bedenini bize teslim eder ve en gizli sırlarını bizimle paylaşır. Gezi eylemleri sırasında yaralananlara ilk yardım desteği sağladık, bu nedenle de yargılandık. Yardım bekleyen bir hastaya hangi sağlık çalışanı duyarsız kalabilir ki? Aynı sorumluluğu Kocaeli ve Van depremlerinde, Soma ve Ermenek katliamlarında da yerine getiren yine bizdik” diye konuştu.
“YÜZLERCE KİŞİNİN ÖLMESİNE TANIK OLDUĞUMUZ GÜNLER YAŞANDI”
14 sağlıkçının Cizre bodrumlarında mahsur kalan yaralıların yardım çığlıklarına duyarsız kalmadığı için yola çıktığını ama engellendiklerini hatırlatan Erden, “Yüzlerce kişinin ölmesine tanık olduğumuz günler yaşandı. İnsan yaşamını büyük bir adanmışlıkla her şeyin önünde tutan, insanın sağlığına özen gösteren sağlık çalışanları ne yazık ki yargılanacak. Mesleklerinin gereğini yerine getiren sağlık çalışanlarının yargılanmalarını mesleki ilkelerimize aykırı buluyoruz. Sağlık çalışanının ihtiyacı olana yardım etme çabası yargılanmamalı” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının ardından duruşmaya geçen sağlıkçıların bir kısmının ifadesinin alınmasının ardından mahkeme davayı 26 Aralık 2018 tarihine erteledi.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.