Alevi Haber Ajansi

Sabahat Aslan: Enerji savaşlarının bedelini Arap Aleviler ödüyor- VİDEO

PİRHA- Arap Alevi Kültür Derneği Başkanı Sabahat Aslan, Suriye’de Arap Alevilerin hedef alındığını belirterek, hem mezhepsel saldırılara hem de asimilasyona karşı örgütlenme çağrısı yaptı. Aslan, “Aleviler Suriye’nin geleceğinde söz sahibi olmalı” dedi.

Arap Alevi Kültür Derneği Başkanı Sabahat Aslan, PİRHA’ya yaptığı açıklamada Suriye’de Arap Alevilerin hedef alındığını belirterek, bu durumun uzun süredir devam eden mezhepsel düşmanlıkların ve siyasi planların sonucu olduğunu ifade etti. Aslan, Suriye’de yaşanan saldırıların insanlık dramına dönüştüğünü, Türkiye’deki ve uluslararası kurumların bu konuda sorumluluk alması gerektiğini dile getirdi.

“ENERJİ KAYNAKLARI ÜZERİNDEN MEZHEPSEL SAVAŞ”

Sabahat Aslan, Suriye’de Arap Alevilerin yoğun yaşadığı bölgelerin aynı zamanda enerji ve maden rezervleri açısından zengin olduğunu belirterek, bu durumun dış güçlerin bölgeye yönelik politikalarını şekillendirdiğini söyledi. Aslan, “Artık petrol rezervleri tükenmek üzere. Mevcut rezervler ve maden varlıkları pay ediliyor. Bu paylaşım sırasında sıra Alevilere geldi. Arap Alevilerin yoğun yaşadığı bölgeler bu anlamda çok bakir ve zengin. Bu yüzden de ne yazık ki soykırım uygulanıyor. Bu kaynaklara sahip olmak isteyen ülkeler mezhebi kullanıyor, mezhepsel anlamda bir savaş yaratıyor” diye konuştu.

Aslan, bu mezhepsel çatışmaların enerji politikalarının bir aracı haline geldiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Bu savaşın sonucunda bir topluluğa veya bir inanca zarar vererek oradaki kaynaklara sahip çıkılıyor. Tarihten günümüze kadar aşırı dinci grupların Alevilere yönelik bir intikam duygusu var. Bu duyguyla hareket edilerek Suriye’de şu anda Alevilere yönelik bir kıyım sürdürülüyor.”

“ARAP ALEVİLER İÇİN ÖRGÜTLENME YAŞAMSAL BİR GEREKLİLİK”

Aslan, Suriye’de Arap Alevilerin örgütsüzlüğü nedeniyle savunmasız kaldığını belirterek, “Suriye’de Arap Aleviler özellikle çok örgütsüz. Örgütlü olmadıkları için katliama uğradılar. Arap Alevi örgütlerinin bir araya gelmesi gerekiyor. Bu birlik bir çatı örgütü mü olur, federasyon mu olur, meclis mi olur; önemli olan yasal bir yapı altında toplanmak” dedi.

Türkiye’deki Alevi kurumlarının yıllardır barış, kardeşlik ve hoşgörü temelli bir örgütlülük sürdürdüğünü hatırlatan Aslan, aynı dayanışma anlayışının Arap Aleviler için de örnek olması gerektiğini vurguladı:

“Biz Türkiye’de bütün Aleviler olarak sevgiyi, barışı, hoşgörüyü ördük. Arap Alevileri olarak da aynı felsefeyle yaşadık. Şimdi kültürümüzü yaşatmak, asimilasyona karşı durmak ve Suriye’deki kardeşlerimizle dayanışma içinde olmak için çatı altında örgütlenmek istiyoruz.”

Arap Alevilerin kültürel kimliklerini koruyamadığını, en temel sorunlardan birinin dil kaybı olduğunu da sözlerine ekleyen Aslan, “Mevcut politikalar hepimizi asimile ediyor. Arap Aleviler artık kültürlerini yaşayamıyor, dillerini konuşamıyor. En önemlisi, ana dilimiz olan Arapçayı konuşamıyor çocuklarımız. Bu nedenle Arapça’yı yeniden canlandırmak ve kültürümüzü yaşatmak zorundayız” şeklinde konuştu

“ALEVİLER SURİYE’NİN GELECEĞİNDE SÖZ SAHİBİ OLMALI”

Aslan, Suriye’de yaklaşık dört milyon Arap Alevinin yaşadığına işaret ederek, bu topluluğun ülkenin geleceğinde önemli bir rol oynayabileceğini dile getirdi. Ancak bunun için örgütlü bir yapıya ve uluslararası destek mekanizmalarına ihtiyaç olduğunu ifade etti:

“Aleviler orada örgütlenirse Suriye’nin geleceğinde söz sahibi olurlar. Orada çok birikimli toplum liderleri var. Ama maalesef mevcut kıyım politikalarından dolayı harekete geçemiyorlar. Uluslararası örgütler, Avrupa Birliği ülkeleri eğer Suriye’nin mevcut hükümetinin kulağını çekerse, bu kıyım durur ve orada Aleviler örgütlenir, yönetimde söz sahibi olurlar. Bizim bundan sonraki hedefimiz, Avrupa’daki kurumlarla iş birliği yaparak bu kıyımların durdurulması ve Arap Alevilerin yeniden güçlenmesine destek olmak olacak.”

Fatoş SARIKAYA/ MERSİN

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.