PİRHA – Büyük ozan Ruhi Su, ölümünün 34’üncü yılında sevenleri tarafından mezarı başında anıldı.
20 Eylül 1985’te aramızdan ayrılan halk müziğinin ve Devlet Operası’nın en önemli sanatçılarından büyük ozan Ruhi Su ölümünün 34. yılında anıldı.
Zincirlikuyu Mezarlığı’nda gerçekleştirilen anmaya, Ruhi Su Kültür ve Sanat Derneği, Ruhi Su Korosu, Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği ile sanatçının dostları ve öğrencileri katıldı.
Saygı duruşunun ardından, dostları ve öğrencilerinin sanatçının mezarına karanfil bıraktığı anmada, Ruhi Su’nun türküleri ve şiirleri seslendirildi.
Ruhi SuKültür ve Sanat Derneği’nden Aras Akanaras, “Yaşamı boyunca halkın belleğini tutmaya çalıştı. Derin vicdanı ile onların türkülerini söyledi. Bir arada olmayı savundu. Hiçbir karşılık beklemedi. Toprağın suya duyduğu özlemle özlüyoruz öğretmenimizi” dedi.
“TÜRKÜLERİ SAMİMİYETLE SÖYLÜYORDU”
Ruhi Su Korosu üyesi Ayşegül Sağlam ise Ruhi Su’nun Türkiye tarihinin önemli aydınlarından biri olduğunu belirterek, “Daha önce duyduğum gibi değildi onun türküleri, bambaşkaydı. Kendine has bir yorumla, kendine has bir samimiyetle söylüyordu türkülerini. Dinleyeni hipnotize ediyordu sanki. Anadolu kültürüne gösterdiği hürmet ve şefkat; bir evladın ihtiyar anasına gösterdiğinden farksızdı. Onun kadar yürektendi.”
Ruhi Su’nun “Müzikte devrim ancak çok seslilikle olur” sözünü hatırlatan Sağlam, “Ruhi Su’nun bambaşka bir yerde olmasını sağlayan tek şey vardır, umut” dedi. Sağlam, en büyük gurur kaynağının Ruhi Su Dostlar Korosu’nda korist (sanatçı) olmak olduğunu söyleyerek sözlerini tamamladı.
Ruhi Su’nun kurduğu Dostlar Korosu’nun ilk koristleri de anmaya katılanlar arasındaydı. Su’nun öğrencisi olmaktan gurur duyduklarını ifade eden koristler, öğretmenlerinin yalnızca fiziksel olarak aralarından ayrıldığını ve kendilerine emanet ettiği müzikle onun yaşadığını ve sonsuza dek yaşatacaklarını belirttiler. Anma, katılanların Ruhi Su ezgilerini seslendirmesiyle sona erdi.
Eylem BABAYİĞİT/İSTANBUL
Yoruma kapalı.