Alevi Haber Ajansi

Rojin Kabaiş davasında yeni gelişme: İki erkek DNA’sı tespit edildi

PİRHA- Van’da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş ile ilgili soruşturma derinleşirken İstanbul Adli Tıp’ın yeni raporunda göğüs ve vajina iç bölgesinde iki ayrı erkeğe ait DNA tespit edildiği açıklandı. Bugün ise Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri kampüste yürüyüş düzenleyerek dosyanın şeffaf şekilde yürütülmesini talep etti.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024’te kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamamıştı. Arama çalışmaları 18 gün sürdükten sonra 15 Ekim’de Mollakasım Mahallesi sahilinde cansız bedeni bulundu.

YENİ RAPOR VE DNA BULGULARI

Soruşturma devam ederken İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan rapor, dosyaya 10 Ekim 2025’te gönderildi.  Avukatlar ve baroların düzenlediği ortak basın toplantısında bu raporda göğüs (sternal) bölge ve vajina iç bölgesi (intravaginal) olmak üzere iki farklı erkek DNA’sının tespit edildiği bilgisi paylaşıldı. Van Barosu Başkanı Av. Sinan Özaraz, DNA’nın hangi bölgelerde bulunduğunun açıklanmasının dosya açısından kritik olduğunu vurguladı. Ayrıca raporda olay yeri ve delil toplama sürecinde DNA’ların bulaşma (kontaminasyon) ihtimalinin göz önünde tutulduğu, bu olasılığın tamamen bertaraf edilemediği belirtildi.

Raporun değerlendirme kısmında;

  • Rojin’in kaybolduğu tarihte ölmüş olabileceği,
  • Bulunduğu süre boyunca suda kaldığı,
  • Olayın intihar mı, kaza mı, yoksa dış etken mi olduğu hususunda tıbbi olarak net bir kanaat oluşturulamadığı
    ifadeleri yer aldı.

AİLE, AVUKATLAR VE KAMUOYUNUN TALEPLERİ

Olayın başından beri dosyanın gizlilik/kısıtlılık kararıyla yürütülmesine eleştiriler yöneliyor. Avukatlar, bu karardan dolayı dosyanın tüm ayrıntılarına ulaşamadıklarını ve tam şeffaflık talep ettiklerini belirtiyor. Babası Nizamettin Kabaiş, kızının cesedinde tespit edilen iki farklı erkek DNA’sının kimlere ait olduğunun bulunmasını istiyor; intihar ya da suda boğulma savlarını reddediyor ve “Kızımı katlettiler, darp ettiler ve oraya bıraktılar” diyor.

Avukatlar ayrıca, raporun eksik yönleri olduğuna dair suç duyurusunda bulunduklarını ve İstanbul Adli Tıp Kurumu hakkında soruşturma açılması talebinde bulunduklarını açıkladı.

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDEN YÜRÜYÜŞ

Bugün Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencileri, kampüs içinden başlayarak Rojin Kabaiş’in kaybolduğu noktaya kadar yürüyüş düzenledi.

Bu yürüyüşte öğrenciler, “Susma susturma, Rojin için adalet”, “Kadın cinayetleri politiktir” gibi sloganlar attı.

Yürüyüş sonunda Van Barosu Kadın Hakları Merkezi kısa bir açıklama yaptı ve şu talepler dile getirildi: dosyanın şeffaf şekilde yürütülmesi, kısıtlılık kararının kaldırılması, delillerin etkin şekilde değerlendirilmesi ve soruşturmanın halkla paylaşılması.

AÇIK SORULAR VE BEKLENEN GELİŞMELER

DNA’lar hangi erkeklere ait? Karşılaştırma örnekleri alındı mı?

Bu DNA’ların bulunduğu bölgeler (göğüs / vajina içi) cinsel saldırı ihtimalini güçlendiriyor mu?

Bulaşma riski tamamen bertaraf edilebilir mi?

Otopsi, toksikoloji ve histopatoloji raporlarının tam metni ile diğer deliller kamuoyuyla paylaşılacak mı?

Kısıtlılık kararı ne zaman kaldırılacak?

Soruşturmanın eksiksiz, hızlı ve tarafsız yürütüleceği nasıl güvence altına alınacak?

Rojin Kabaiş dosyasında ortaya çıkan iki erkek DNA’sı iddiası, bugüne kadar kamuoyunda “suda boğulma” ya da “intihar” iddialarını sorgular hale getirdi. Üniversite öğrencilerinin yürüyüşü, bu davanın yalnız bir adli süreç olmaktan çıkıp toplumsal bir vicdan meselesine dönüştüğünü gösteriyor. Ancak halen çok sayıda soru yanıt bekliyor. Adaletin sağlanması, hem Kabaiş ailesi için hem de benzer vakalarda kamu vicdanı açısından kritik bir aşamada.

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.