PİRHA- ‘Roboski için Adalet Girişimi’ üyeleri bir kez daha adalet taleplerini dile getirerek, “Katliamlar ve soykırımlar tarihsel süreçten gelen devamlılıkla sürekli tekrarlanıyor. Geçmişle yüzleşmek ve hesaplaşmak isteyenler, devlet tarafından ayrıca cezalandırılıyor. Geçmişle yüzleşmeden gelecek inşa edilemez, adaletli bir düzen kurulamaz” dedi.
Roboski İçin Adalet Girişimi, katliamın 121’inci ayında İHD Ankara Şube önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.
Açıklamada katliamın üzerinden 10 yıl, 121 ay, 526 hafta, 3685 gün geçtiği bilgisi verilerek, “Bunlar birer sayı değil. Bunlar; Roboski’de, ailelerinin ve kendilerinin geçimini, eğitimini sağlamak için sert iklim şartlarında ve her gün çıktıkları yolda, geçiş rotaları ve o noktadan geçerek sınır ticareti yaptıkları bilinen, yaşları 13 ile 35 arasında değişen -19’u çocuk- 34 sivil insanımızın, 28 Aralık 2011 gecesi saat 21.30 ile 22.24 arasında, TSK’nin uçakları tarafından üzerlerine 4 bomba atılarak katledilmelerinin… Yaşam haklarının ellerinden alınmasının… Ailelerinin ve tüm mücadele verenlerin adalete ulaşamamasının… Bitmeyen bir acının… Ankara dehlizlerinde saklı suçlularının cezasızlığının… Üzerinden bugüne kadar geçen zamandır” denildi.
“ROBOSKİ, YAŞAMA ŞANSI BİLE TANIMAYAN BİR VİCDANSIZLIĞIN SEMBOLÜDÜR”
Adalet istiyoruz vurgusu yapılan açıklamaya şu sözlerle devam edildi:
“Katledilmelerinden bugüne geçen zamanda; bir köy, bir halk, bir toplum, bir ülke hep birlikte adaleti arıyor(uz). Hukuk kayıp, adalet yok, herkes sus-pus. Katliamdan bugüne cezasızlık sokaklarda. Meclis’te kurulan komisyonda bir sonuç alınamadığı gibi, yargı katledenleri cezasız bırakmaya devam ediyor. Roboski, çizilmiş sınırlar yüzünden ekmeğini, katır sırtında, “işkenceye uğrayıp, göç etmiş” akrabalarıyla ticaret yaparak kazanmaya mahkum edilmiş insanlarımıza, yaşama şansı bile tanımayan bir vicdansızlığın sembolüdür.”
“BİR KATLİAMIN ÜZERİ EL BİRLİĞİ YAPILARAK, CEZASIZLIK VE ADALET YOKSUNLUĞU İLE KAPATILDI”
Katliamdan sonra yaşanan hukuki sürece de değinilen açıklamada; “Meclis’te kurulan Uludere komisyonu, tüm gerçekler ortada iken “kasıt yok” diyerek çalışmalarını bitirdi. Ardından Uludere Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı çalışma, Diyarbakır Savcılığı’na nakledildi ve savcılık görevsizlik kararı vererek Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na gönderdi. Askeri savcılık da 2014’te “bu bir kaza” diyerek kovuşturmaya yer olmadığı kararıyla dosyayı kapattı. Roboski katliamında yaşamını yitirenlerin yakınları ve katliamda yaralananların itirazı da reddedilince, dosya Anayasa Mahkemesi’ne götürüldü. Anayasa Mahkemesi de 24 Şubat 2015 tarihinde eksik evrakları gerekçe ederek, başvuruya ret kararı verdi. Katliam, 22 Ağustos 2016 tarihinde 281 bireysel başvuru ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı. Ancak AİHM’de; yaşam hakkı ihlali ve dosyanın bir katliama ilişkin olduğunu göz ardı ederek, Anayasa Mahkemesi’ne belgelerin bazılarının geç iletilmiş olmasını gerekçe yaparak, 2018 Mayıs’ında başvurular hakkında kabul edilemezlik kararı verdi. Böylece bir katliamın üzeri el birliği yapılarak, cezasızlık ve adalet yoksunluğu ile kapatıldı. Ailelerin ve insan hakları savunucularının adalet arayışı yeni başvurularla devam etmekte ve son olarak Roboskili aileler 9 Nisan 2021’de AYM’ye yeniden başvurdu” denildi.
“SINIRLARA İNATLA KARŞI ÇIKMANIN BARIŞA GÖTÜREN YOLU DA ROBOSKİ İÇİN ADALETTİR”
Yüzleşme olmadan demokrasinin de mümkün olmayacağının söylendiği açıklamada; “Sistem; Roboski katliamın ilk gününden, çözüm sürecine… Sürecin rafa kalkmasından, Roboski katliamı için işaret ettiği 2015 darbe girişimini yapanlarda izini aramaya… Ve o günden bugüne adalet için adım atmadı, görevlendirilenleri yine cezasızlıkla savundu ve korudu. 1915’ten bugüne; devlet ve katliamlarının gelişimine baktığımızda, büyük bir cezasızlık paranteziyle karşılaşıyoruz. Roboski ve tüm katliamların ardından gelişen adaletsizlik ve cezasızlığın değişimi; mücadele etmekle, görünürleştirmekle ve halk adına kurgulanmış bir sistem/devlet tasarımıyla mümkün. Devletin sınırı da Roboski’dir, Roboski Katliamı çözümün de sınırıdır, dünün eşiği Roboski ise yarın katliamların tekrar etmemesinin ve çözümün yeniden kurulabilmesinin eşiği de Roboski’dir. Sınırlara inatla karşı çıkmanın barışa götüren yolu da Roboski için adalettir. Tarihin, zamanın, insanın, sınırın, ağacın, suyun, katırın, hayatın kesiştiği ve durdurulduğu andır, acıdır Roboski katliamı. Adalet olmadan da o an dondurulmuş olarak ailelerin ve hepimizin içinde hep büyüyerek, unutmayarak durmaya devam edecek” ifadeleri kullanıldı.
“HİÇBİR KATLİAMIN ZAMAN AŞIMI YOKTUR”
Roboski’de insanlığa karşı suç işlendiği belirtilen açıklamaya şöyle devam edildi:
“Sorumlular mutlaka ortaya çıkacaktır. Her toplumun hafızası vardır. Ne kadar saklama ve inkâr yoluna gidilse de bu hafıza hem barış hem de adaleti talep ediyor. Roboski’ye adalet gelmeden Türkiye’ye adalet gelmeyecektir. Katliamlar ve soykırımlar tarihsel süreçten gelen devamlılıkla sürekli tekrarlanıyor. Geçmişle yüzleşmek ve hesaplaşmak isteyenler, devlet tarafından ayrıca cezalandırılıyor. Geçmişle yüzleşmeden gelecek inşa edilemez, adaletli bir düzen kurulamaz. Yaşadıklarımızın aslı; devlet, cezasızlık, savaş, adaletin olmayışıdır. Hiçbir katliamın zaman aşımı yoktur.
Biz, adalet arayışının, bir arada ve barış içerisinde yaşamanın tarafıyız. Devlet ve iktidar şiddetine karşı, Roboski ve tüm katliamlar için adaleti talep etmek adına, özgürce / engelsizce bir araya geleceğimiz ve adaleti sağlayacağımız güne kadar yataklarımızda rahat uyumayacağız, uyutmayacağız da. “İnsan olarak ne yapabilirim?” sorusunu soran herkese her ayın 28. günü sesleneceğiz, hatırlayacağız, “gelin sesimizi birlikte yükseltelim” diyeceğiz.
Roboski, devletin ve iktidarın sınavıdır. Bu topraklarda “Barış ve Adalet”in yolu, mutlaka ve önce Roboski’den geçecektir. Roboski bu toprakların utancı, kanayan yarası ve adalet arayışıdır. Adalet, adaletsizliğin olduğu yerden yükselir.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.