PİRHA-Roboski için Adalet Girişimi, Roboski Katliamı’nın 12. Yılında basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Tanju Gündüzalp, “Katliamdan bugüne geçen 626 haftada; adalet, hukuk kayıp, insanlık yok, cezasızlık açık. Geçen 4383 günde; meclis, yargı, AYM ve AİHM el ele katliamı örtmeye çalıştı” dedi.
Şırnak’ın Uludere ilçesindeki Ortasu/Roboski ve Gülyazı/Bujeh köylerinden 28’i aynı aileden 34 kişinin 28 Aralık 2011’de savaş uçaklarının bombardımanıyla hayatını kaybetmesinin üzerinden 12 yıl geçti.
Roboski İçin Adalet Girişimi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde “Roboski Katliamı’nı unutmadık, unutturmayacağız” şiarıyla basın açıklaması yaptı. Basın metnini İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Yöneticilerinden Tanju Gündüzalp okudu.
“ROBOSKİ’DE 19 ÇOCUK VE 34 SİVİL İNSANIN KATLEDİLMESİNİN ÜZERİNDEN 12 YIL GEÇMİŞ DURUMDA”
“Katiller bulunsun, Roboski bir daha asla” diyen Tanju Gündüzalp, “Roboski’de 19’u çocuk 34 sivil insanımızın katledilmesinden bugüne tam 12 yıl geçmiş durumda. 144 aydır bitmeyen bir acıya karşın aileler ve tüm halk birlikte adaleti aramaya devam ediyoruz. Katliamdan bugüne geçen 626 haftada; adalet, hukuk kayıp, insanlık yok, cezasızlık açık. Geçen 4383 günde; meclis, yargı, AYM ve AİHM el ele katliamı örtmeye çalıştı.
Bizlerin ödediği vergilerle alınan savaş uçaklarıyla bombalanarak katledildi insanlarımız. Roboski; böyle akıl almaz bir vahşetin resmidir. Devlet; halkını katletmez, onlara saldırmaz, tutsak etmez. Tüm medya görmezden geldi katliamı, gizlenemeyecek duruma gelip üzerinden zaman geçtikten sonra duyuruldu. Gecikilmese, donarak ölümler olmayacaktı. Katliamın ardından ailelere baskı uygulandı, basına ve sivil topluma bilgi vermemeleri için tehdit edildiler. Cenazelerin defin işlemlerine de müdahale edildi. Sonraki süreçte ailelere karşı sürekli olarak devam eden baskı ve gözdağı hala bugün de sürmekte. Katliamın ardından insan hakları örgütleri ve savunucuları bölgeye giderek incelemelerde bulundu ve Roboski Katliamı Raporu’nu hazırladı. Rapor 3 Ocak 2012 günü Ankara’da kamuoyunun ve yetkililerin dikkatine sunuldu” ifadelerine yer verdi.
“SİVİL ANAYASA DİYENLER YÜZÜNÜ ROBOSKİ’YE DÖNENMEK ZORUNDADIR”
Roboski Katliamı’nın bugünkü hukuki sürecine vurgu yapan Gündüzalp, “Roboski soruşturmasını yeniden canlandırmaya yetecek yeterli delillerin mevcut olduğu iddiasıyla 2020 yılında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurulmuş, Uludere’ye gönderilen ve 2021 yılında takipsizlik kararı verilen dosyaya itiraz edilmişti. İtiraz Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başvurudan 21 ay sonra kovuşturmaya yer olmadığına karar verilerek reddedildi. Bu red kararı, Şırnak Sulh Ceza Hâkimliği’nce onandı. Roboski Katliamı’nda yakınlarını kaybeden 35 kişi bu karara karşı Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundular. 09 Nisan 2021 tarihinde yapılan başvuru halen Anayasa Mahkemesi’nde derdesttir. AYM ihlal kararı verirse soruşturma yeniden başlayacak, başvuruyu reddederse de dosya AİHM’e gidecektir” dedi.
Gündüzalp, “Roboski Katliamı; hem savaşın hem de barışın sembolüdür. Bu topraklarda yönetenlerin suça ortak olduğu her katliamda, sistem cezasızlığın ve adaletsizliğin yanında sıraya diziliyor. Sivil anayasa diyenler, yüzünü Roboski’ye ve yaşam hakkını tanımaya dönmek zorundadır. Yineliyoruz, ‘Roboski ve bölge halkı başta, toplumun vicdanını rahatlatacak adaleti ya sağlayacaksınız ya da insanlık tarihinin hafızasında hak ettiğiniz yerde anılacaksınız'” diye ekledi.
“DÜN ROBOSKİ’DE YAŞANAN BUGÜN GAZZEDE YAŞANIYOR”
Açıklamada, “Roboski ve tüm katliamlarda, devlet adaletsizliği ve cezasızlığı besliyor” denilerek şunlar kaydedildi:
“Eli kanlı olan kim, net ve belirgin. Bunu bitirebilmek; bir araya gelip, mücadele ederek, unutturmayarak, halklar için kurgulanmış demokratik, eşitlikçi ve insanca bir sistemi inşa ederek mümkün. Savaşları yaratan, katliamları yapanlarla geçen her gün; açlık, ekonomik çöküş, olmayan adalet, kayıp hukuk, insan odaklı olmayan siyaset ve yıkım olarak yaşantılarımızda devam ediyor.
Bu yönetimsizlik her gün bizi öldürüyor. Barış süreci sonrasında, Roboski katliamı, bugün yaşadığımız yeni, faşist, baskıcı politikaların da bir başlangıç eşiğidir. Dün Roboski’de yaşanan, bugün Gazze’de yaşanıyor. 8 milyar dünya insanı, kendini bilmez 100-200 yönetenin ve halkın emeğini çalan kapitali ele geçirmişlerin savaş oyunlarında katlediliyor. Yönetenler mikrofonlarda soykırımdan söz ederken, kendi halkına yaptıkları aklına bile gelmiyor. 1915’ten
Dersim’e, Sivas ve Gazi’den Roboski’ye, 33 kurşuna, devrimcilerin idamından darbelere, suikastlardan Kürt illerindeki katliamlara, bu topraklarda yaşam hakları elinden alınanlar görülmeksizin, dışarıda güvercin, içeride şahin bir yönetim sürdürülüyor.
“ROBOSKİ’YE ADALET GELMEDEN TÜRKİYE’YE ADALAET GELMEYECEK”
Roboski’ye adalet gelmeden Türkiye’ye adalet gelmeyecektir. Başta Roboski olmak üzere tüm insan yaşamını ve özgürlüklerini ortadan kaldıran savaşa ve şiddete karşı, hepimiz itiraz hakkımızı kesintisizce kullanacağız. Yaşadıklarımızın aslı; devlet, cezasızlık, savaş ve adaletin olmayışıdır.
Siz, bu katliamı örterek umutlarımızı kaybetmemizi istiyorsunuz. Biz, ‘Bu yaptıklarınızla umutlarımızı kaybetmeyeceğiz, karşınızda daha dik duracağız’ diyoruz. Biz, adalet arayışının, bir arada ve barış içerisinde yaşamanın tarafıyız. Biz, şunu çok iyi biliyoruz, adalet yüzleşmeyle başlar, yüzleşme olmadan adalet olmaz. Adalet duygusal, maddi veya fiziksel bir tazmin sürecinden ibaret değildir, asla olmamıştır ve bu ülke yüzleşmeyi ertelediği için bocalamaktadır.
Roboski Türkiye’nin sınavıdır. Biz, devlet ve iktidar şiddetine karşı, Roboski ve tüm katliamlar için bir araya gelerek adaleti sağlayacağımız güne kadar, yataklarımızda rahat uyumayacağız, uyutmayacağız da. ‘İnsan olarak ne yapabilirim?’ sorusunu soran herkese her ayın 28. günü Roboski Katliamı’nı hatırlatmaya, haykırmaya, ‘gelin sesimizi birlikte yükseltelim’ demeye devam edeceğiz.
Roboski; devletin ve iktidarın sınavı, bu toprakların utancı, kanayan yarası ve adalet arayışıdır. Bu topraklarda ‘Barış ve Adalet’in yolu, mutlaka ve önce Roboski’den geçecektir. Acının utandığı, devletin utanmadığı Roboski’nin sorumluları hesap verinceye kadar buradayız. Susmayı reddediyoruz.”
Rıza Bilgiç
Yoruma kapalı.