Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan, açlık grevleri için Adalet Bakanlığı’ndan üç kere randevu aldıklarını; ancak bakan yardımcısını yönlendirildiklerini belirterek, “Yollarına altın dökseler Saraya gitmem ama bu iş için çözülecekse giderim” dedi.
Açlık grevindeki çocukları için Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genel Merkezi’nde oturma eylemini devam ettiren anneler, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Hacı Bektaş Veli Derneği’ni ziyaret etti.
İlk ziyaretlerini TİHV’e gerçekleştiren anneleri, TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı ve beraberindeki heyet karşıladı. TİHV Genel Sekreteri Metin Bakkalcı, cezaevindeki açlık grevleri için çok çaba harcadıklarını; ancak bu çabanın yetersiz olduğunu söyledi. Bakkalcı, cezaevlerinde 3 bin 65 tutuklunun açlık grevinde olduğunu söyleyerek gelinen aşamaya dikkat çekti. B
KAPLAN: BAKANLIKTAN 3 KEZ RANDEVU TALEP ETTİK
Anneler, ardından Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nı ziyaret etti. Anneleri Vakıf Başkanı Ercan Geçmez ile Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan karşıladı. Gani Kaplan, son zamanlarda konuyla ilgili birçok heyetle görüştüklerini belirtti. Kaplan, tüm Alevi kurumlarını temsilen Diyarbakır’da DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’i ziyaret ettiklerini söyledi. Kaplan, Adalet Bakanlığı’ndan üç kez randevu talep ettiklerini; ancak kendilerini Bakan Yardımcısına yönlendirdiklerini ve bu yüzden görüşemediklerini aktardı. Kaplan, şöyle devam etti:
“İnsan yaşamı kutsaldır. Cezaevinde kim olursa olsun aile ve avukat görüşü zorunluluğu var. Açıklama da yaptık; ama yeterli mi? Değil tabi. Bu suskunluğu ortadan kaldırmaya yönelik bir zamanımız da yok. Basın açıklaması yapılıyor ama bizim vicdanımızı rahatlatmaya yönelik. Bir baskı kurulsa Adalet Bakanlığı da bir adım atabilir. Yollarına altın dökseler Saraya gitmem; ama bu iş için çözülecekse giderim. Çünkü insan yaşamı söz konusu ve insan yaşamı kutsaldır” diye konuştu.
GEÇMEZ: TÜRKİYE’NİN UTANCI
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez de insan yaşamının kutsal olduğuna inandıklarını belirterek, cezaevlerinde insanların ölüme ve açlığa mahkum bırakılmasının, annelerin her gün evlatlarının kaygılarının yaşamasının Türkiye’nin bir utancı olduğunu söyledi. Geçmez, “Bu, bir insan hakkı suçudur. Biz Aleviler; insanın dili, dini, ırkı ne olursa olsun yaşam hakkının kutsal olduğuna inanıyoruz. Yetersiz de olsa duyarlılık çabalarımız önemli” dedi. (MEZOPOTAMYA AJANSI)
Önceki Gönderi
Sonraki mesaj
Bunları da beğenebilirsin
Yoruma kapalı.