PİRHA- Alevi çocukların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına rağmen hala okullarda zorunlu din dersinden muaf tutulmamasına Ataşehir Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Üyesi Yaşar Yılmaz tepki gösterdi. Din dersi müfredatının Sünni İslam dışında diğer inançları yok saydığını belirten Yılmaz, din dersinin Alevi çocukları asimile ettiğini kaydetti.
2020-2021 Eğitim-Öğretim yılı kademeli olarak başladı. Zorunlu din dersi Alevilerin tepkisine rağmen hala müfredatta.
Mahkeme kararlarına rağmen hala Alevi çocukların zorunlu din dersinden muaf tutulmamasına tepki gösteren Ataşehir Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Üyesi Yaşar Yılmaz, “Türkiye’de farklı kimlikler ve inançların yok sayıldığını söyledi. Yılmaz, din dersi müfredatının Sünni İslam dışında diğer inançları yok saydığını ve diğer inançlara cevap vermekten çok uzakta olduğunu da ekledi.
Eşit yurttaşlık talebinin bu noktada düğümlendiğini ve devletin tekçi olduğunu belirten Yılmaz, “Neden vergi ödüyorum? Farklı kimlikteki örgütleri oluşturan bireylerden vergiyi alıyor ama tek bir inanç grubunun hizmetine sunuyor ve diğerini yok sayıyor. Bu eşit yurttaşlık ilkesine aykırı bir tutum, devlet bu noktada tekçidir. Dolayısıyla çoğulcu demokrasi, ileri demokrasi hepsi göz boyamaktan mütevellit gerçek olan ise tek inanç, tek devlet, tek millet gibi kavramlar etrafında geliştirilmiş olan, doğru olarak ifade etmek gerekirse işte al sana faşizm” diyerek tepkisini dile getirdi.
“ALEVİLİK BU ÜLKENİN RÖNESANSIDIR”
Alevilerin yurttaş olmaktan ileri gelen temel haklarının var olduğunun altını çizen Yaşar Yılmaz şöyle devam etti:
“Demokratik Alevi hareketinin en temel şiarı eşit yurttaş olma şiarıdır. Tümü anayasal güvence altına alınmış olan demokratik hakların kendisine tanınmasını istiyor, çünkü eşit yurttaşmış gibi askerliğini yapıyor, vergisini veriyor. Tüm yurttaşlık görevini yaparken seçme ve seçilmeye katılıyor ama inancını yaşayabilme imkanından mahrumdur. Resmen kabul edilmeyen bir inanç olarak bakılıyor. Sapkın bir anlayışla yaklaşılıyor. Hâlbuki Alevilik bana soracak olursanız bu ülkenin rönesansıdır, bunu doğru kavramak gerekir. Mistik ve semavi dinler içerisinde değerlendirilir olmak Aleviliği kavramamaktır. Devlet tüm dinleri kendisine bağlı kıldığı gibi bir devlet Aleviliği yaratmak istiyor. Bu anlamda Alevilik ile bağdaşmayan bir istem; çünkü Aleviliğin özünde tarihinde hep muhalif olmak vardır.
Zorunlu din derslerinin dayatılması Aleviliğin özünden uzaklaştırılarak onu revize etmek, Şialaştırmaktadır, asimile etmektir. Yoksa Aleviliği tanıdığından dolayı değil. Kendilerine göre bir Alevilik çizmişler, Alevilik ile bir ilgisi yok.”
Burcu ANIL/İSTANBUL
Yoruma kapalı.