PİRHA- Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kadıköy Şubesi üyesi Serkan Akçay, tüm dünyayı etkisi alan yeni tip koronavirüs Covid-19 salgını sürecinde Alevi kurumlarının dikkat etmesi ve yapması gerekenlerle ilgili bir yazı yazdı. Akçay, “Salgın ile beraber binlerce Alevi yurttaşımızın işsiz kalması ve yardıma muhtaç durumda olması merkezi düzeyde çözümü için adım atılması gereken bir durum değil midir?” diye sordu.
PSAKD Kadıköy Şubesi üyesi Serkan Akçay, dünyada bir çok ülkede çok ağır kayıplara neden olan ve halen kontrol altına alınamadan yüzbinlerce insanın ölümüne neden olan koronavirüs salgınında Türkiye’nin takındığı tavır ve Alevi kurumlarının durumunu yazdı.
“DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLÜLÜĞÜ BELEDİYELERİN BÜROSU GİBİ”
Yaşanan afet ve kriz dönemlerinde demokratik kitle örgütlerinin tavrını eleştiren Akçay “Dayanışma kültürünün yılmaz bekçiliğini üstlenmesi gereken demokratik kitle örgütlülüğü malesef belediyelerin halkla ilişkiler bürosu gibi çalışmaktadır. Halkın ihtiyaçlarının belediyeler eliyle sağlanması insani olarak huzur verebilir. Fakat ihtiyacımız olan belediye teslimatçılığı değil, halkın tedarikçiliği olmalıdır. Tabii bu anlayışı engelleyen ‘minik’ bir detay vardır ki o da x şube başkanlığının yaptığı bu teslimatçılık sayesinde yerini sağlamlaştıracak olmasıdır” dedi.
BU SÜREÇTE ALEVİLER NE YAPTI?
Alevilik inancının tarihsel süreçte bu tür durumlarda paylaşmaktan yana tavır aldığını belirten PSAKD üyesi Serkan Akçay “Tarihsel tanımıyla Alevilik insanı ham ervahlıktan çıkartarak insan-ı kamil mertebesine ulaştırmak, insana, doğaya ve tüm canlılara aşk ile bakabilmek değil midir? İnsanlığın tarihsel gelişiminin gaye edildiği, nihai
hedefin Rıza Şehri olarak görüldüğü inancın temsilcileri sadece Alevi toplumu için dahi olsa dayanışmayı büyütmeyi düşünmemekte midir?”diyerek iktidarın aldığı 65 yaş üstü ardından da 20 yaş altını evde tutmasının en çok Alevi kurumlarını ve örgütlerini etkilenmesine dikkat çekti.
Akçay şöyle devam etti:
“20 yaş altı gençlerimizin gündelik işleri yapması, lokma pay edilirken çalıştırılması için kullanıldığı, 50 yaş üstü erkek bireylerin de belediye binalarından çıkmadığı, makam sevdasıyla keselerini doldurduğu bu ‘örgütsüzlük’ anlayışı hala daha canınızı sıkmıyor mu? Ayrıca ‘erkek birey’ diyorum. Çünkü her ne kadar bizde ‘can’ vardır dese de malesef kabul etmelidir ki pratik olarak Alevi toplumunda da kadının yeri yaşadığımız coğrafyadaki tüm kadınların durumundan pek farklı değildir.”
NE YAPMALIYIZ?
“Neye dikkat edilmeli ve ne yapmalıyız” diyerek tavsiyelerini anlatan Serkan Akçay “Salgın ile beraber binlerce Alevi yurttaşımızın işsiz kalması ve yardıma muhtaç durumda olması merkezi düzeyde çözümü için adım atılması gereken bir durum değil midir? Örneğin yıllar boyunca Alevi halkının bağışlarıyla ciddi bir sermaye birikimine sahip olan dergahların, cemevlerinin kasalarında tuttukları bütçeyi ihtiyaç sahini ailelere pay etmesi Alevi-Bektaşi inancının günümüz pratiğine denk düşmeyecek midir?”
ELEŞTİRİ VE TAVSİYELER
Açıklamasını Gionconda Belli’nin bir şiiriyle bitiren Serkan Akçay, “Eleştiri ve tavsiye yüklü yazımın karanfil görülebilmesi amacıyla sizlere Gionconda Belli’nin güzel bir şiirini armağan etmek istiyorum” diyerek Halkların İnceliği şiiriyle yazısını sonlandırdı.
Halkların İnceliği
Sana diyordum ki dayanışma ezilenlerin inceliğidir.
Zaferden sonra diyordum, o zor kavga zamanlarını
ve gözyaşlarını geçtikten sonra;
şimdi orada başımıza gelenleri hatırlıyorum
her şey rüyadan, rüyadan ibaretti, uyanıkken ve uykuda,
yorulmadan uykunun harcını karamazdık asla
tüm bunlar bitene kadar -aslında- evlerin, kulübelerin,
konduların üzerinden ve yoldaki ağaçların
üstünden dalgalanan bayrakları görene kadar,
ve yaşadıklarımızı düşünene kadar her şey
öfkeden ve ateşten bir yapboz gibiydi ve
kandan ve umuttan.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.