PİRHA – PSAKD Genel Merkezi sosyal medya hesabından 1937 yılında Elazığ’da idam edilen Seyid Rıza ve arkadaşlarının anısına bir açıklama yaptı. Açıklamada “Seyid Rıza artık bir isim değil, bir kimliğin adıdır” denildi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Merkezi sosyal medya hesabından 1937 yılında Elazığ’da idam edilen Seyid Rıza ve arkadaşlarının anısına bir açıklama yaptı. Açıklamada “Seyid Rıza artık bir isim değil, bir kimliğin adıdır” denildi.
PSAKD Genel Merkezi’nin basına ve kamuoyuna dönük yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
“Seyid Rıza artık bir isim değil, bir kimliğin adıdır.
Bundan tam 84 yıl önce Elazığ Buğday Meydanı’nda Dersim’in Piri Seyid Rıza, oğlu ve arkadaşları hukuksuz ve göstermelik bir şekilde yargılanarak idam edildi/katledildi. Dersim’de insan çığlıklarının silah seslerini bastırdığı, ana karnında bebelerin süngülendiği, onurları için kadınların kendilerini uçurumlardan attığı ve Munzur’un kan kırmızı aktığı bir vahşeti bu halk hem yaşadı, hem de tanıklık etti. Dersim Alevi halkının 1937-1938 yıllarında karşı karşıya kaldığı devlet şiddeti bu toprakların tarihinde ne ilkti, ne de son oldu. 84 yıl önce Cumhuriyet’in en karanlık sayfalarından birine imza atıldı.
“KATLİAMLAR ÜLKE TARİHİNE KARA LEKEDİR”
4 Mayıs 1937′ de, ‘‘Tunçeli Tenkil Harekatı’’ isimli bir kararla, uzun süren bir planlama ve hazırlığın ürünü olarak Dêrsîm/Alevi katliamı başlatıldı.
1938 yılında fiziki ve kültürel imha harekatı sonuçlandırıldığında, aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu onbinlerce Alevi /Zaza katledilmişti. Binlercesi topraklarından kopartılıp sürgüne gönderilmiş, binlerce Dersimli Alevi çocuk, özellikle kızlar evlatlık olarak verilerek ailelerinden koparılmıştı.
Bu topraklarda farklı kimlik, kültür, anadil ve inanca sahip olan halklar her dönemde zalim iktidarların şiddet ve baskılarıyla karşı karşıya kaldı. Çorum, Malatya, Maraş, Sivas katliamları hala hafızalarda canlıdır. Alevilerin karşı karşıya kaldığı baskı, zulüm ve katliamlar bu ülkenin tarihine kara bir leke olarak yazıldı.
“HAKİKATLE YÜZLEŞİLMELİ”
Bilinmeli ve unutulmamalıdır ki, Aleviler yıllardır aynı talepleri yükseltiyor.
Resmi düzeyde özür dilensin, Alevi katliamı kabul edilsin, katliamla özdeşleşen TUNCELİ adı değiştirilsin, DERSİM adı iade edilsin.
Seyid Rıza ve idam edilen diğer canların mezar yerleri açıklansın, 1937-38 döneminde sürgün edilen DERSİMLİ Alevilerin zararları tanzim edilsin, ailelerinden kopartılarak başkalarına verilen çocukların akıbetleri ortaya çıkarılsın ve konuyla ilgili Genelkurmay arşivleri açıklansın.
Hakikatlere ulaşmak ve gerçeklerle yüzleşmek toplumsal barışı ve sağlam bir demokrasiyi kurmak için önemli bir adımdır. Bu tarihsel dönemle ilgili tüm partilerin içinde yer aldığı bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulsun ve konuyla ilgili tarih kurumlarının, sivil toplum kurumlarının, insan hakları savunucularının katkılarıyla hakikatler belgelensin.
“DEVLET RESMEN ÖZÜR DİLEMELİ”
Seyid Rıza artık bir isim değil, bir kimliğin adıdır.
Bu kimlik Kerbela’da Yezid’e biat etmeyen Hüseyin’dir, Anadolu’da Şah Kalender, Pir Sultan, Mustafa Suphi, Nazım Hikmet, Mahir Çayan, Hüseyin İnan ve Kaypakkaya’dır.
”Ben de bu yayladan ŞAH’a giderim” diyen direnişin ve cesaretin piri Pir Sultan Abdal’ın geleneğinin mirasçısı Seyid Rıza’ya aşk’ı niyaz olsun.
Bundan 83 yıl önce Elazığ Buğday Meydanı’nda haksız ve hukuksuz bir süreç sonucu idam edilen Seyid Rıza ve yoldaşlarını saygıyla anıyoruz. Katledilen canlarımızın mezar yerleri derhal açıklanmalı, arşivler tamamen açılmalı, yaşatılan bu zulümden dolayı devlet resmi olarak özür dilemeli ve idam edilen Seyid Rıza ile yoldaşlarının itibarları iade edilmelidir. Dersim’de katledilen tüm canlarımızın acıları yüreğimizdedir.
Unutmadık Unutmayacağız!”
PİRHA-İSTANBUL
Yoruma kapalı.