PİRHA- Malatya PSAKD Şubesi tarafından yapılan açıklamada, “Gelin hep birlikte dayanışmayı ve mücadeleyi büyütelim. Büyütelim ki bize bu acıları yaşatanlardan hesap sorabilelim. Önderimiz Pir Sultan Abdal’ın “Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan” şiarıyla Sivas Madımak Katliamının 25.yılında Sivas Madımak Oteli önünde buluşalım” çağrısı yapıldı.
Sivas katliamının 25. yılı vesilesiyle Malatya PSAKD Şubesi bir basın açıklaması yaptı. Açıklamayı PSAKD Şube Başkanı Latife Ulutaş okudu. Ulutaş, Sivas Madımak Oteli Katliamı’nın egemenlerin askeriyle, polisiyle, yargısıyla, medyasıyla, belediyesiyle, hükümetiyle organize ettiği ve orta çağ artığı gerici katillerin tetikçiliğiyle hayata geçirilen planlı bir katliam olduğunu belirtti.
Katliamın ardından açılan davanın sonuçlanmadığını dile getiren Ulutaş, ” Dönemin başbakanı olan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bu karar için “hayırlı olsun” dedi. Sivas katillerinin avukatları AKP tarafından milletvekili, belediye başkanı, bakan ve hatta Anayasa Mahkemesi üyesi yapılarak ödüllendirildiler. Sivas Katliamından bugüne kadar çeyrek yüzyıl bu şekilde geçti” dedi.
“TOPLUMSAL YAŞAM İKTİDAR ELİYLE GERİCİLEŞTİRİLİYOR”
“Bugün ise AKP iktidarı Sivas Katliamında kendi özünü ve ruhunu bulan bir parti olarak Alevi halkımıza ve diğer tüm ilerici-demokrat toplum kesimlerine karşı baskı ve tehdit politikalarına hız kesmeden devam ediyor” diyen Ulutaş, şöyle devam etti:
“Toplumsal yaşam siyasal iktidar eliyle hızla gericileştiriliyor. Devletin artık şeklen kalmış olan sınırlı laik niteliği bütünüyle ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Seküler yaşam biçimleri iktidar tarafından hedef alınıyor. Eğitimde akıl, bilim, eleştiri ve sorgulamanın yerine kör inançlara ve akıldışı dogmalara dayalı gerici bir anlayış getiriliyor. Çocuklarımız tacizci-tecavüzcü-gerici vakıflara teslim ediliyor.Kürt sorununda barış ve kardeşliği savunanlara iktidar katliam politikalarıyla karşılık veriyor. birçok yerde sivil halka dönük insan haklarına, uluslararası hukuka ve vicdana aykırı çok acı olaylar yaşanmıştır. Bunların dışında ülkemizin bütün kamusal kaynakları emperyalistlere ve yandaş sermaye gruplarına peşkeş çekiliyor. Doğa sermayenin çıkarları doğrultusunda talan ediliyor.
“GENÇLERİMİZ ALEVİ KİMLİKLERİNDEN DOLAYI İŞE ALINMIYOR”
Aleviler üzerindeki bin yıllık asimilasyon, baskı, sindirme ve katliamlar üzerinden gerçekleştirilen yok etme politikaları AKP iktidarı tarafından da hevesle uygulanıyor. Kutsal Mekanlarımız ya çeşitli şekillerde yok ediliyor ya da siyasal İslamcı yapılara teslim ediliyor. Cemevlerimiz tanınmıyor. Alevi çocuklarına zorla din dersleri dayatılıyor. Dersim, Maraş, Çorum,Malatya, Sivas ve Gazi Katliamlarının üzeri devlet tarafından ısrarla örtülüyor. Alevi köylerine zorla Cami yapılıyor. Cami olmayan köylerimize hizmet götürülmüyor. Kamuda ayrımcılığa uğruyoruz. Gençlerimiz Alevi kimliklerinden dolayı işe alınmıyorlar. Birçok insanımız baskı ve ayrımcılıktan dolayı toplumsal yaşamda Alevi kimliğini gizlemek zorunda kalıyor.”
SİVAS’TAKİ ANMAYA ÇAĞRI
“2 Temmuz 1993 Sivas Madımak Katliamı özünde sadece Alevilere karşı değil; ezilen, ötekileştirilen, dışlanan, yok sayılan bütün toplumsal kesimlere karşı yapılan bir katliamdır” vurgusu yapılan açıklamada, “Gelin hep birlikte dayanışmayı ve mücadeleyi büyütelim. Büyütelim ki bize bu acıları yaşatanlardan hesap sorabilelim. Önderimiz Pir Sultan Abdal’ın “Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan” şiarıyla Sivas Madımak Katliamının 25.yılında Sivas Madımak Oteli önünde buluşalım” çağrısı yapıldı.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.