PİRHA- PSAKD Kadıköy Şubesi’nde son dönemde Suriye’de ve Türkiye’de Aleviler’in yaşadığı sıkıntılara ilişkin konuşuldu. Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay, Suriye’de rejimin değişmesinin Seküler Sünni’leri de rahatsız ettiğini söyledi. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Karakaya ise, Suriye’de Alevilerin savunmasız olduğunu belirtti.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Kadıköy Şubesi ve Cemevi’nde “Savaşın gölgesindeki Suriye’de ve Türkiye’de Aleviler ne yapmalı?” konulu panel düzenledi. Panele; Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Karakaya konuşmacı olarak katılırken PSAKD Basın Yayın Sekreteri Hüseyin Ağçal ise panelin moderatörlüğünü yaptı.
“ALEVİLERİN SESİNİ KISMAK İSTİYORLAR”
Türkiye’de yapılan Alevilere dönük nefret söylemlerinin altını çizen Hüseyin Ağçal, “Bunu yapmalarının sebebi Türkiye’den yükselecek olan Alevilerin sesini kısmaktır. Başka hiçbir anlamı ifade etmeyen saçma sapan bir kavram. Siyasal İslam kavramına karşı kendilerinin ürettikleri bir kavram olarak adlandırıyorlar ama Siyasal İslam’ın bir karşılığı var, İslam’a göre yaşam, yani şeriat. Türkiye’deki Alevilerin üzerine böyle karabasan gibi çökmek veyahut da Alevilerin yanında söz söylemeye bile insanları imtina ettirmek istiyorlar. Suriye’deki Alevilerin yaşayacağı katliamları veyahut yaşadığı katliamlara ses çıkartanlara özellikle bunu yapıyorlar. Alevilere karşı yapılan herhangi bir eyleme sesinizi çıkartmayın demenin psikolojik baskısı olarak algılıyoruz” diye konuştu.
“SEKÜLER SÜNNİLER DE DURUMDAN RAHATSIZ”
Rejimi 13 yıl yıkmayı başaramadıklarını ancak 10 günde yıktıklarının altını çizen Karaçay, şu ifadeleri kullandı:
“Rejimin en güçlü olduğu dönemde rejim 10 günde devrildi. Bununla ilgili senaryoları arttırabiliriz, komple teorileri konuşabiliriz. Seküler Sünni’ler de durumdan rahatsız. Her zaman Alevilerden, Hristiyanlardan, Dürzilerden, Şiilerden bahsediyoruz ama en büyük kaydı yaşayanlardan biri de Seküler Sünniler ve Şam’da yapılan protestoların başını da onlar çekiyor. Herkes tedirgin, soru işaretleri yaşıyor.
Bugün Colani taraftarları hala İdlib’te yakınlarının hapisten çıkartılması için her gün eylem yapıyor, her gün protesto yapıyor. Ne yaptınız İdlib’te? Bir devlet mi yönettiniz? Diyorlar ki bizi İdlib’de gerekli deneyimi kazandık. Biz bunu da kabul etmiyoruz. Yeni rejimin Suriyeli kimliğine darbe yaptığını görebiliyoruz. Resmi organlarında yayınlamış oldukları atamalarla bugün Türk, Libyalı, Çeçen, dünyanın her bir yanından gelen, daha önce katliamlara bulaşmış adamları general, komutan rütbelerine getirdiler. Adalet Bakanlığı ve birçok bakan Suriye dışından. Dolayısıyla bugün Colani ile beraber Suriyeli kimliğini de kaybediyor Suriye. Bugün yeni bir video düştü. Cebele’de -Alevi noktasının yoğun olduğu hatta homojen olduğu bir yerdir- Türkistanlı, Libyalı ve Yemenli kişiler Alevileri Müslümanlığa, İslam’a davet ediyor. Suriye’nin güncel durumu bu.”
“SURİYE’DE EN SAVUNMASIZ OLAN KESİM ALEVİLERDİR”
İbrahim Karakaya, Suriye’de Alevilerin savunmasız olduğunu belirterek, “Bölge açısından baktığınızda öncelikle Suriye üzerinden örgütlü olan İslamcı gruplar vardı. Örgütlenen Kürt hareketi vardır. Kürtler kendi öz savunma güçlerini oluşturdular ve dolayısıyla o gücü bir türlü aşamadılar. Burada savunmasız olan tek bir güç var, Aleviler. Alevi nüfusu savunmasızdır çünkü Alevi nüfusu silahlı da değil. Yani örgütlü anlamda da çok böyle kendisini böyle bir saldırıya karşı örgütleyen, savunma gücünü oluşturan bir yapıda değildir. Devlet olarak on üç yıldır orada savaşıyorsunuz, rejimi bir türlü yok edemiyorsunuz. Rejimi değiştiren cihatçı, selefi güçleri Halk Kurtuluş Ordusu konumuna getirdiler. Rejimi değiştiren katilde halk kahramanı oldu. Bütün Türkiye televizyonlarına baktığınızda bu değişikliği, bu cihatçı kesimlerin yaptıkları katliamları örten bir politikayla karşı karşıyayız. Ama bunu çok da görmemek lazım. Ülkeyi yöneten Cumhurbaşkanı’nın bir açıklaması oldu. Yani öncelikle Alevilik üzerinden CHP’yi vuruyor, Kılıçdaroğlu’na Alevilik, mezhepçilik üzerinden vuruyor. peki yani aklı başında bir insan şöyle düşün. Bir devleti yönetiyorsun, bir başka ülkenin kalesine bayrak dikmek işgalciliktir. Buna karşı sessiz kalan muhalefete de ayrıca söylemek gereken çok şey var aslında. Neden bu konuda sessizsiniz, bu konuda tepki göstermiyorsunuz. Nefret söylemi hat sayfada” dedi.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.