Alevi Haber Ajansi

PSAKD GYK Üyesi Özgür Kaplan: Alevilik dava adamı olabilmektir

PİRHA-PSAKD GYK Üyesi Özgür Kaplan “Alevi Kimliğini Savunmak” başlıklı yazısında Alevi kimliğinin kirletildiğini ve Alevi örgütlerinin ve mücadelesinin dejenere edildiğini belirti.

Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Yürütme Kurulu Üyesi Özgür Kaplan “Alevi Kimliğini Savunmak” başlıklı yazısında, “Alevi örgütlülüğündeki her başarısızlık, sadece o an değişik olumsuzluklar yaratmakla kalmıyor, başarısızlığın nedenleri, kaynağı tespit edip kararlılıkla üzerine gidilmediği taktirde bu olumsuzluklar geleceğe taşınıyor” dedi.

Olumsuzlukların kimlik haline geldiğini belirten Kaplan, “Öyle derin felsefi ve bilimsel araştırmalar yapmaya da gerek yoktur, çevremize bu gözle baktığımızda kimlerin nasıl bir olumsuzluğu, kirlenmeyi kimlik haline getirdiğini çok açık görebiliriz” ifadelerini kullandı.

Kaplan Aleviliğin göreceli bakış açısını ise şöyle yansıttı:

“Kimileri açısından Alevilik; Ucuz kabadayılık edası ile küfür, hakaret, yalan söyleyip değerlerimize ve kadrolarımıza küfür edilmesinde hiç bir sakınca görülmeyen yaşam alanlarıdır.
Kimileri açısından Alevilik; Başka ideolojilerin faaliyet alanıdır. Siyasetlere insan devşirme zeminleridir.
Kimileri açısından Alevilik; Siyasi partilerle yapmak istediği pazarlıklar için çok kullanışlı bir kalkandır.
Kimileri açısından Alevilik; Örgütleri, nüfusları ve duyguları rahatlıkla sömürülerek emeklilik sonrası kartvizit yapılacak zeminlerdir.”

“BİZİ KÖKLERİMİZDEN KOPARMAYI KİMLİK HALİNE DÖNÜŞTÜRDÜLER”

Kaplan yazısına şöyle devam etti:

“Böylesi bir kirlenme yapısal kimliklerinin önemli bir parçası olmuştur. Bu kirlenmenin yarattığı kişilik, öyle bir hal alır ki, tüm referansını Sünni/Yezidi inançtan alan bu düzen içinde bile kendine yer bulma çabasını gayet doğal görür, hatta bunu hakkı olarak görür. Bunlar açısında güce tapmak siyasi kimliklerinin en belirleyici özelliklerindendir.”

“Özellikle yaklaşık son 70-80 yıldan bu yana, dünyada ve ülkemizde köylerden kentlere doğru başlayan göç doğaldır ki biz Alevileri de hem olumlu hem de bir takım olumsuzluklarla etkilemiştir” diyen Kaplan, “Şehir hayatına alışmaya çalışırken, Aleviler, belki de tarihinde ilk defa bu kadar örgütsüz kalmıştı. Bu boşluğu dernek ve vakıflarla doldurmaya çalıştık. İşte tam da bu süreçte, kirlenmeyi, bizi köklerimizden koparmayı kimlik haline dönüştürenlerin önü açıldı ve içimizdeki varlıklarını hala sürdürmekteler” diye belirtti.

” ALEVİLİK DAVA ADAMI OLABİLMEKTİR”

Ne Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin, ne Pir Sultan Abdal’ın, ne Şah Kalender’in varlık sorununu güç sorunu olarak görmediğini kaydeden Kaplan, ” Bütün yol ulularımızın temel sorunu kimlik sorunu olmuştur. Onlar tüm yaşamları boyunca insan olgunlaşmasını, kişiliğin gelişimini ve İnsan-ı Kamil olma hedefini anlatmıştır. Bu uğurda çok ağır koşullarda mücadele etmesini de bilmişlerdir. Bu bağlamda, bizim cennetimiz İnsan-ı Kamil mertebesine ulaşmak olmalıdır. Yani Alevi olmak bir yaşam anlayışını savunmak, kendi kurallarının çerçevesinde bunun mücadelesini sürdürmektir. Alevilik, dava adamı olabilmektir. Rıza şehri davasının neferi olmak ve bu sorumluluğu hissedebilmektir” dedi.

Kaplan ayrıca, “Bugün kendilerini var olma-yok olmaya indirgeyenleri, örgütü yönetme ve ben merkeziyetçilik adına, Alevilere yapılan saldırıları hafife alırken, içini boşaltarak örgütümüze yapılan saldırıları tek tek bireyler üzerinden ifade ederken görüyoruz” tepkisini gösterdi.

KİRLENME…

Kaplan yazısında son olarak şunları belirtti:

“Kirlenme öylesine yalın öylesine berrak görülmekte ki, sanki bizim örgütümüz başka örgütlerin şubesi kadrolarımız ise o örgütlerin emir eriymişçesine talimatlar verme cüretini kendinde bulabiliyor. Aynı kişilik örgüte, yol önderlerimiz olan Dedelere ve değerlerimize küfredebiliyor. Evet bir kirlenme yaşanıyor ve giderek bu kirlilik Alevilik adına meşrulaştırılıyor. Bu kirlenmeye karşı mücadele edilmediği ve kaynaklarının üzerine gidilmediği sürece örgütümüzün önünü tıkamaya devam edecektir.
Sonuç, kimliğimizin kirlenmesidir, Alevi örgütlerinin ve mücadelemizin dejenere edilmesidir. Davamız için canını vermiş şehitlerimizin anılarına kadar uzanacak bir kirlenme sürecidir.
Giderek bir kültürel çürümeye dönüşen ve bu süreci besleyen kişiliklerin tarihteki yerleri hep Yezid’in ve Yavuz’un yanı olmuştur.”

PİRHA/İSTANBUL

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak