Alevi Haber Ajansi

PSAKD Ataşehir Cemevi Başkanı Kaya: Eşitlik mücadelesi vermeye ihtiyacımız var – VİDEO

PİRHA – PSAKD Ataşehir Şubesi/ Cemevi Başkanı Gülsev Kaya, Alevi derneğinde kadın yönetici olmanın güzellikleri olduğu kadar zorluklarının da olduğunu belirterek, “Erkek egemen aklın tarif ettiği yerlerde kadınlar sadece nesne olarak kullanılmaya çalışılıyor. Buna kesinlikle yüksek sesle itiraz etmeliyiz. Bizim varlığımızı kendimiz ifade edebilmeliyiz” dedi. Kaya, aynı zamanda bütün kadınlara, sistemin yarattığı şiddete karşı birlikte mücadele etme çağrısı yaptı.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Ataşehir Şubesi Cemevi’nden kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’ne bir ay kala hazırlıklarını yapmaya başladı.

Alevi kurumlarında yer alan kadınların neler yaşadığını, Alevi kurumları içerisinde erkek zihniyetinin ne boyutta olduğunu Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Ataşehir Şubesi Cemevi Başkanı Gülsev Kaya’ya sorduk.

“EŞİTSİZLİĞİ KABUL EDİP EŞİTLİK MÜCADELESİ VERMEYE İHTİYACIMIZ VAR”

Gülsev Kaya, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin olduğu sistem içerisinde bu meseleden bağımsız olmadıklarını dile getirerek, “Çünkü bu toplumda yaşıyoruz ve bu toplumdan bir kültür alıyoruz. Çünkü bu cinsiyet eşitsizliği kültürü büyüdüğünde insana bir bakış açısı yaratıyor. Ama bizim bu bakış açısını çözmek gibi bir derdimiz var. Önce bu eşitsizliği kabul edip bir eşitlik mücadelesi vermeye ihtiyacımız var. Bu yüzden kadınlar olarak da sayımız az olabiliyor. Çünkü kendimizi saran duvarlarımızı birinci elden kendimizin yıkması gerekiyor. Hem sistemin, hem toplumun, hem inançların dayatmış olduğu duvarları yıka yıka bu mücadele genişleyecek. Buradaki çaba bu anlamıyla önemli” dedi.

ALEVİ DERNEĞİNDE KADIN YÖNETİCİ OLMANIN GÜZELLİKLERİ VE ZORLUKLARI

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nde Ataşehir Şubesi’nde yönetici olmanın güzellikleri olduğu kadar zorluklarının da olduğunu belirten Kaya, bu zorluklara kaynaklık eden şeyin sistemin erkeklere dayatmış olduğu iktidar perspektifi ve başarılı olma meselesini engelleyen ‘ben’ci anlayış olduğunu ifade etti. Kaya, devamında şunları söyledi:

“Neticede her birimiz toplumun inanç anlamında eşit ve özgür yaşaması için mücadele ediyoruz ve bunda çok başarılı olma gibi bir derdimiz ve çabamız da var. Bizde bu meseleyle ilgili bütün üyelerle ve mahalledeki insanlarla bunu yapmaya çalışıyoruz. Birincisi bu dernekte kadının görünmeyen emeğini görünür kılmak ve mutfaktan çıktığımız, yönetmek anlamında güçlü sözler söylediğimiz bir süreci yaşamaya çalışıyoruz. Mesela burada kadın meclisinin kadınlarla buluştuğu özel bir çabası var bu meseleyle ilgili. Mesela burada eğitim alanında 300 çocuğumuz var. Bu çocuklar anneleriyle, kardeşleriyle gelip burada daha eşitlikçi, istismara uğramadığı, kendi inanç alanlarında Türkçe, Matematik, drama, resim gibi sanatsal alanlarda uğraşılar ediniyor. Çok özel çaba sarf ediyoruz. Bunun da çok olumlu dönüşlerini alıyoruz, bu anlamıyla da çok değerli. Toplumda birlikte üretmek gibi bir derdimiz var.

“VARLIĞIMIZI KENDİMİZ İFADE EDEBİLMELİYİZ”

Sınıf bilinciyle kuşanmış toplumun aslında bütün inancı, kültüründe herkesi ortaklaştırabilmiş kadınların daha fazla söz kurmasını, yönetimsel anlamda bulunduğu yerde yanlış yapmaktan, eksik yapmaktan kaygı duymadan daha fazla inisiyatif almasına ihtiyaç var. Bütün kadınlar bence bu yeteneğe sahipler ve birbirimizden daha fazla güç almalıyız. Erkek egemen aklın tarif ettiği yerlerde kadınlar sadece nesne olarak kullanılmaya çalışılıyor. Buna kesinlikle yüksek sesle itiraz etmeliyiz. Bizim varlığımızla kendimizi ifade edebilmemizi ben önemli buluyorum.”

“DAHA ÖRGÜTLÜ OLMAYA İHTİYACIMIZ VAR”

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nün önemine de değinen Kaya, “25 Kasım’ı bugünden konuşalım. Toplumda şiddetin bu kadar arttığı, sokak hayvanlarının yasalarla katledildiği, yenidoğan bebeklerin bile hastanelerde para karşılığında katledildiği bir ülkede bugün bizlerin söyleyecek daha çok sözü olmalı. Bugün dünden daha öfkeli, daha örgütlü olmaya ihtiyacımız var” dedi.

“BÜTÜN KADINLARI 25 KASIM’DA BİRLİKTE OLMAYA ÇAĞIRIYORUM”

Kaya şöyle devam etti:

“25 Kasım’ın takvimsel bir gün olduğu, orada olduğumuzda hiçbir şeyin zaten olmadığı yılgınlığından çıkmamız gerekiyor. Ben başta Alevi kadınlar olmak üzere bütün kadınları bu toplumsal mücadelede ses vermeye, birlikte olmaya ve buna karşı çıkmaya çağırıyorum. Sustukça, sessiz kaldıkça biz bu saldırıları yaşamamış olmuyoruz. Bu toplumun bütün kesimlerinde oluşmuş durumda. Nasıl ki vücudun bir yerinde yara oluştuğunda zamanında doğru müdahale edilmez ise bütün vücudu sararsa bugün her türden şiddet karşısında sessiz kaldığımızda toplumun bütün kesimlerine yayıldığını göreceğiz. O yüzden ben bütün kadınları 25 Kasım’ın örgütlenmesine, sistemin yarattığı bu şiddete karşı koymak için bütün kadınların sesini birleştirmeye, sokaklarda, meydanlarda birlikte olmaya çağırıyorum.”

Devrim FINDIK/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak