PİRHA- PSAKD Diyarbakır Şubesi ve Cemevi, Yası Kerbela Orucu nedeniyle aşure lokması paylaştı. Burada konuşan Şube Eşit Başkanı Ayfer Artan, Kerbela’nın direnişin adı olduğuna dikkat çekerek, “Bu ülkenin barış sofrasında kendi inancımız, dilimiz rengimizle olacağız. Kerbela’da aldığımız direnişle yol önderlerimizin izinde barışın, adaletin, eşitliiğin yolunda yürüyeceğiz” dedi.
Yası Kerbela Orucu tutan Alevi toplumu aşure kazanlarını kurmaya devam ediyor. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Diyarbakır Şubesi ve Cemevi binaları önünde aşure lokması paylaştı.
Lokma paylaşımına Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Eşbaşkanları, Diyarbakır Büyükşehir, Bağlar, Sur, Kayapınar, Bismil belediye eş başkanları ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Açılış konuşması yapan PSAKD Diyarbakır Şubesi Eşit Başkanı Sırdaş Adıgüzel, adalet arayışı etrafında bir araya geldiklerini söyledi. Aşure’nin sadece bir yemek olmadığını mazlumun haykırışı olduğunu söyleyen Adıgüzel, “Kerbala yaşandı ama acısı bitmedi. İnançlarımız ibadet yerlerimiz tanınmıyor. Cemevlerimiz kültürel yerler denilen eşit yurttaşlıktan ayrı bırakılıyor. Kerbala bugün halen Soma’da Ankara’da, sokakta joplanan gençte umut buluyor. Biz Pir Sultan yolundayız. Aşure sadece lokma değil aynı zamanda vicdan çağrısıdır. Bu lokmanın bereketi bütün canlara adalet ve hak eşitliği getirsin” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Aşure lokmasının gulbengini Dede Kargın Ocağı dedelerinden Musa Kılıç okudu. Kılıç, “Mazlumla zalim arasındaki farkı hepimiz gönül gözümüzle görmekteyiz. Şah İmam Hüseyin’in davası mazlumun yanında olmaktır. Zalime karşı hiçbir zaman boyun eğmemek direnmektir. Gönlümüz bu yoldadır” dedi.
AYFER ARTAN: ZULME RIZA ZULÜMDÜR
Ardından zakirler sahne alarak deyişler seslendirdi. Sonrasında söz alan Eşit Başkan Ayfer Artan, bugün yalnızca bir lokmayı değil Hüseyin’in suszluğunu, Zeynep’in çığlığını mazlumların acısını paylaştıklarını söyledi.
Ayfer Artan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kerbelayı yalnızca hatırlamakla kalmaz onun bize yüklediği sorumluluğu da taşırız. Zulme rıza zulümdür. Kızılbaş Aleviliği’nde aşure yemek değil niyazdır” diye konuştu. Aşure’nin Yassı Matem’in sonu, umudun başlagıcı olduğunu söyleyen Ayfer Artan,” Bu lokma zalime hayır mazluma evet diyenlerindir. Bugün bu lokmanın manasını unutanlar çoğaldı. Aşure kazanıyla halkın gözünü boyuyanlar var. İnancı, niyazi kendi reklamı için kullananlar var. Bu ülkenin barış sofrasında kendi inancımız, dilimiz rengimizle olacağız. Kerbela’da aldığımız direnişle yol önderlerimizin izinde barışın, adaletin, eşitliiğin yolunda yürüyeceğiz.”
HATUN: BARIŞ KAZANLARINI KAYNATALIM
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun ise şunları söyledi:
“Aşure kazanını kaynatıp barış çağrısı yapanların emeğine sağlık. Bin 300 yıl önce Kerbela’da nasıl mazlumun sesi Hseyin olduysa bugünde Ortadoğu’da mazlumların sesi var. Ortadoğu’nun her yeri kerbeladır. İçinde savaş olmayan yer yok. Birçok yezid var ama Hüseyin, Ali gibilerde çok var. Bugün gönlümüzde büyük umutlar yaşattılar. Bizler onların umutlarını büyütelim barış kazanlarını kaynatalım. Barış herkesin Kürtlerin, Türklerin,Arapların, Çerkeslerin, Sunnilerin payıdır. Herkesin hakkı eşittir. Aşurenin tadı herkese aynıdır.
Bu kutsal günler herkes için kutludur. Yeni bir yaşam inşa ediliyor. Herkes bu yeniyaşamda kendini rengiyle, inancıyla görmelid.r Kendi topraklarında kendi suyuyla doymalı. Kerbela’nın da Madımak, Mereş’in de Roboskî’nin de yüzleşmesini yaparak yaralarımızı sarmalıyız. Dicle ve Fırat akıyor, kan akıtmaya gerek yok. Toprağımız hahyet zengindir herkesi doyurur. Binlerce kazan aşure yapıp herkesi doyurabiliriz. Umut ediyoruz ki dünkü kutsal gün herkesin barışına vesile olur. Bir daha Kerbela, Sivas, Madımak yaşanmasın.”
Ardından zakirler deyişler seslendirdi ve semah dönüldü. Etklinlik aşure lokmasının paylaştırılmasının ardından son buldu.
PİRHA/DİYARBAKIR
Yoruma kapalı.