Alevi Haber Ajansi

Prof. Dr. Atilla Güney: Boğaziçi eylemlerinin meşruiyeti giderek büyüyor-VİDEO

PİRHA- Barış imzacısı akademisyen Prof. Dr. Atilla Güney, Boğaziçi Üniversitesi’ne Melih Bulu’nun kayyım rektör olarak atanmasına karşı süren protestoları iktidarın terörize etmeye çabalarına rağmen kitlesel eylemliliklerin halkın gözündeki meşruiyetinin giderek büyümeye başladığına vurguda bulundu. 

Protestolar sırasında polislerin öğrencilere uyguladığı sert müdahalenin ülkedeki muhalif kitlelerin tüm protestolarına yansıdığına işaret eden Güney, “Hükümetin elinde bulundurduğu medya gücünü ve dezenformasyon gücüne rağmen öğrencilerin kitlesel eylemlilikleri ve halkın gözündeki meşruiyetleri giderek büyümeye başladı” diye belirtti.

Barış imzacısı akademisyen Prof. Dr. Atilla Güney, Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan ‘kayyım’ tartışmasını ve ardından başlayan öğrenci eylemlerini PİRHA’ya değerlendirdi.

“İKTİDAR VE MEDYA EYLEMLERİ TERÖRİZE EDİYOR”

-Üniversitelere kayyum ne anlama geliyor? Ortaya çıkan protestoları nasıl görüyorsunuz?

Prof. Dr. Atilla Güney: Kendine özgü bir demokratik geleneği bulunan Boğaziçi Üniversitesi’ne Cumhurbaşkanı tarafından dışarıdan rektör atanmasının ardından üniversitenin temel bileşenlerinden olan öğrenciler, bir haftadır devam eden kitlesel bir eylemlilik süreci başlattılar. Bu eylemlerin arkasından bir AKP faşizmi klasiği ile karşı karşıyayız. Her zamanki gibi öncelikli olarak bu eylemi başlatan öğrencilere uygulanan polis şiddeti, fiziksel şiddet, bunun yanı sıra basına yansıdığı kadarıyla sözel ve fiziksel taciz vakaları ile karşılaştık. Bu AKP’nin bugüne kadar aldığı kararlar karşısında bu kararlardan mağdur olan kitlelerin muhalif kitlelerin protesto eylemleri sırasında sıkça karşılaştıkları tavırlar. Bugün de bu konuda bir şaşkınlık yaşamıyoruz ne yazık ki. Bunun yanı sıra yine her alınan idari karar arkasından bu karardan rahatsız olan, yada mağdur olduğunu düşünen kitlelerin başlattığı protestolar sonrasındaki bir başka AKP klasiği de ortaya çıktı. Bu da olayları terörize etme, olaylara katılan grupları terör örgütleri ile özdeşleştirme, kokteyl terör örgütleri tasarlayarak bu eylemsellikleri yapanları bu terör örgütlerinin mensupları olarak halka ve kamuoyuna yansıtma uygulaması. Gerek cumhurbaşkanının, gerek İçişleri Bakanının, gerek hükümetin diğer üyelerinden bu yönde sıkça açıklamalar duyduk.

“KİTLESEL EYLEMLERİN MEŞRUİYETİ GİDEREK ARTIYOR”

-Yaygın ve yandaş medya aracılığıyla protestoları manipüle etme durumu yaşanıyor?

Prof. Dr. Atilla Güney: Evet, bu durum sıkça karşımıza çıkıyor. Eylemlilik sürece devam ederken öğrencilerin rektörlük binasını basarak rektöre saldırmak istediklerini ilişkin yanlış bilgilendirme -ki bu bilgilendirme bilindiği gibi üniversitesinin hocaları tarafından yalanlandı- öğrencilerin büyük bir kısmının üniversite öğrencileri olmadığı, dışarıdan gelen kuvvetler olduğuna dair yanlış bilgilerle de sıklıkla karşılaştık. Bunun yanı sıra eylemsellik sürecinde dini değerlerin ve hassasiyetlerin Gezi’de olduğu gibi eylemliliklerin meşruiyetini sorgulamak adına kullanılması ile de karşılaştık. Bu süreçte İçişleri Bakanı yine de kabinenin diğer bakanları hatta ve hatta muhalefet partilerinin sözcüleri dahi böyle bir söylem tutturdular.

Bunlarla sıklıkla karşılaşıyoruz. Fakat bütün bunlara rağmen öğrenciler bütün bu hükümetin elinde bulundurduğu medya gücünü ve dezenformasyon gücüne rağmen öğrencilerin kitlesel eylemlilikleri  ve halkın gözündeki meşruiyetleri giderek büyümeye başladı. Eylemler Boğaziçi Üniversitesi kampüsünün dışında İstanbul’un sokaklarına yayıldı. Arkasından ülkenin farklı kentlerindeki üniversiteli öğrenciler, arkadaşlarına destek eylemleri başlattılar.

“AKADEMİSYENLER TAVIR GELİŞTİRDİ”

-Öğretim üyelerinin eylemleri de devam ediyor, akademinin tavrı sizce yeterli mi?

Prof. Dr. Atilla Güney: Bütün bunlar yaşanırken öğrencilerin yanı sıra üniversitenin diğer temel bileşeni olan akademisyenlerin bu konudaki tavırları çoklukla eleştiriye tabi tutuldu. Hocalarının öğrencilere destek olmadıkları, bu uygulamadan rahatsız olmalarına rağmen bu eylemlilik sürecine fazlasıyla öğrencilere destek olmadıklarına dair eleştiriler ile de karşılaştık. Hocalar bildiğiniz gibi önce rektörlük binasına her gün sırtlarını dönerek yaptıkları bir eylemlilikle öğrencilere destek oldular ya da karşı tavırlarını gösterdiler. Arkasından öğrencilerinin kitlesel biçimde gözaltına alınmasının ardından rektörlük binasına yürüyerek ellerindeki dövizleri ve pankartları rektörlük binasının önüne bıraktılar, basın açıklamaları yaptılar. Bir başka uygulama rektörün bir türlü idari kadro kuramaması. Rektör yardımcılarının atayamaması yine akademisyenlerin bu uygulamaya karşı bir protesto tavrı olarak da yorumlanabilir.

“BULU’NUN İSTİFA ETMESİ İRADE TASARRUFUNDA DEĞİL”

-Kayyum rektör bir açıklama yaparak istifa etmeyeceğini açıkladı. İstifa bekliyor muydunuz?

Prof. Dr. Atilla Güney: İstifa etmesini beklemiyordum. Görevden istifa etmesi ne yazık ki kendi irade tasarrufunda değil. kendisini oraya rektör olarak tayin eden yürütmenin en üstündeki Cumhurbaşkanının tasarrufunda olan bir şey. Biz bundan önceki istifalardan da biliyoruz. Bakanların, müdürlerinin istifalarından, hatta seçilmiş AKP’li belediye başkanlarının istifalarından ya da istifa ettirmelerinden biliyoruz ki AKP içerisinde herhangi bir idari kadroda bulunan bir bürokratın ya da seçilmişsin istifa etmesi ancak reisin tasarrufunda olan bir şey. Onun iradesi ve icazeti alınmaksızın bir istifa beklemek mümkün değil.

-Peki bu eylemler nereye varır?

Prof. Dr. Atilla Güney: Bu eylemlerin başarıya ulaşması kitleselleşmesine ve süreklilik arz etmesine bağlı. Ne yazık ki pandemi koşullarından kaynaklı üniversitelerin kapalı. Bunun sonucu olarak da, öğrencilerin büyük kısmı kendi memleketlerinde. Fakat buna rağmen yürüttükleri eylemsellikleri muazzam bir şey. Hocaların da bu eylemlere desteğinin artması gerekiyor.

Diren KESER/MERSİN

re

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak