PİRHA – Prof. Dr. Ahmet Özer, Cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimlerinin ardından hükümetin baskıcı politikalarının sürdürdüğünü, ekonomik durumun iyice kötüleştiğini ve halkın yoksullaştığını söyledi. Özer, “Türkiye, tarihinin en büyük enflasyonuyla, faiz ve döviz sarmalıyla, cari ve aynı zamanda bütçe açığıyla karşı karşıya kaldı. Ve ekonomik kriz giderek ekonomik bunalıma evrilmeye başladı” dedi.
14 Nisan ve 28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerinin ardından hükümetin baskıcı politikaları sürüyor.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Özer, hükümetin izlediği politikaları ve Türkiye’deki ekonomik durumu PİRHA’ya değerlendirdi.
“TOPLUM, ANA MUHALEFET PARTİSİYLE DUYGUSAL KOPUŞ YAŞADI”
Seçimlerden önce katı, merkeziyetçi bir bürokratik yapıyla karşı karşıya kalındığını söyleyen Özer, “Bu yapı Türkiye’yi ileriye taşıyamazdı. Zaten sorun da sıkıntı da değişme ihtiyacı ve aciliyeti de buradan kaynaklanıyordu” dedi.
Seçimler sonrası toplumun, ana muhalefet partisiyle duygusal bir kopuş yaşadığını da belirten Özer, şunları dile getirdi:
“Neden bu kadar uygun koşullar varken 20 yıldır iş başında olan bu kadar sorunlu, problemli işlere bulaşmış bir Cumhur İttifakı’nı değiştiremediniz?” diye toplum, özellikle muhalefete oy veren seçmen, bir isyan gösterdi. Bu tepkiler aynı zamanda bir öfkeye, öfke de giderekten bir duygusal kopuşa yol açtı. Özellikle ana muhalefet partisinin tabanıyla tavanı arasında bir duygusal kopuş yaşandı. Hatta önümüzdeki yerel seçimlerde bu tamir edilmediği takdirde özellikle gençler başta olmak üzere belli kitleleri sandığa götürmenin zor olduğu yolunda bir takım araştırmalar ortaya konmaktadır.”
“YEREL SEÇİMLER KAZANILIRSA MEVCUT İKTİDAR 5 YIL SÜRMEZ”
Özer, yerel seçimlerin muhalefet tarafından kazanıldığı takdirde mevcut iktidarın 5 yıl sürmesinin mümkün olmayacağını, kazanılmadığı takdirde ise cumhurbaşkanı ve cumhur ittifakının bundan sonra yapacakları her türlü iş ve işlemi, meşruiyet temelini kazanılmış iki seçimi göstererek yapacaklarını dile getirdi. Özer, bunun üzerine “Bu da onların öz güvenini yükseltecek, ellerini güçlendirecektir” dedi.
“CHP TOPLUMSAL KESİMLERİN ÖNEMLİ KISMIYLA BARIŞIK DEĞİL”
Prof. Dr. Ahmet Özer, CHP’nin genişleyememesinin sebebini ise şöyle açıkladı:
“CHP, genişleyemiyor. Çünkü toplumsal kesimlerin önemli kısmıyla barışık değil. Kürtlerle barışık değil, muhafazakarlarla barışık değil, yoksullarla-varoşlarla barışık değil. CHP’nin oy aldığı kitleye baktığımız zaman gelir ve eğitim düzeyi bakımından Türkiye ortalamasının üstünde olan, şeriat ve bölünme endişesi yaşayan, kent soylu, kıyı şeridinde birikmiş, orta ve orta üstü bir sınıfı temsil ediyor. Bir sosyal demokrat partinin mağdurlardan oy alması lazım. Mağdur olan kesimler Aleviler, Kürtler, samimi dindarlar, yoksullar, işçiler, sendikasızlardır. Buralardan oy alamadığınız zaman iktidara yürüyemezsiniz.”
“SEÇİMLERDEN SONRA ZAM VE ZULÜM POLİTİKASI GELDİ”
Özer, seçimler sonrası Türkiye’nin ekonomik durumuna da değinerek şunları ifade etti:
“Zam ve zulüm politikası geldi. Benzinin ve mazotun fiyatı 35 TL’ye kadar çıktı. Emekliye, çalışana, dul ve yetimlere verilen paralar, sağ el ile verilip sol ceplerinden bir gece vakti alındı. Körfez ülkelerine Cumhurbaşkanı bir gezi yaptı. Tekrar yoksul kesimlerden, mağdurlardan ve çalışanlardan maalesef yüksek vergilerle, zamlarla boşaltılan kasaların dolması yoluna gidildi. Bu da Türkiye’nin nüfusunun önemli bir kesiminin yoksulluk, onun da yarısının açlık sınırında olduğu bir yapıya sürükledi. Asgari ücret artık yoksulluk sınırının altında kaldı. Hele hele asgari ücretin altında aylık alan bazı emekliler de açlık sınırının altında kaldı. Dolayısıyla Türkiye, tarihinin en büyük enflasyonuyla, faiz ve döviz sarmalıyla, cari ve aynı zamanda bütçe açığıyla karşı karşıya kaldı. Ve ekonomik kriz giderek ekonomik bunalıma evrilmeye başladı. Bunların üzerini örtebilmek için olağanüstü bir meclis toplantısı yapıldı. Ama sadece toplanıp dağıldı. Herhangi bir şey ortaya konulamadı. Çünkü Cumhur İttifakı aynı zamanda mecliste de bir çoğunluğa sahip.”
“CUMHUR İTTİFAKI ENGELLİYOR”
Prof. Dr. Ahmet Özer, kazanılacak bir seçimin kazanılmadığını vurgulayarak, “Mesela Cumartesi Anneleri engelleniyor onu geçelim Akbelen’de bir yeşil alan katledilmeye çalışılıyor. Kazanılacak bir seçim vardı kazanılamadı. Kazanılamayınca da seçmende büyük bir hayal kırıklığı meydana geldi. Bu hayal kırıklıklarını gidermek için de ana muhalefet partisi başta olmak üzere HDP ve diğer partiler kendi içerisinde öz eleştiri süreci yaşadılar. HDP ise değişime giderek kendi genel başkanlarını değiştireceği yolunda bir deklarasyonda bulundu” dedi.
AHMET ÖZER KİMDİR?
Prof. Dr. Ahmet Özer, 1960’ta Van’da doğdu. İlk, orta öğrenimini Van’da, lise eğitimini Diyarbakır’da bitirdi. 1986’da Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden birincilikle mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi’nde sosyoloji alanında, ODTÜ’de ise “Bilim ve Siyaset Felsefesi” alanında olmak üzere 2 master yaptı. 1999’da doçent oldu, bu yıl ise profesör. Süleyman Demirel Üniversitesi’nde Sosyoloji Bölümü’nde öğretim üyesi. Kan davası, Güneydoğu’nun sosyo ekonomik yapısı, İsrail’deki Kibutz ve Moşhavlar ile GAP Bölgesi’nin karşılaştırılması, bölgenin geleneksel yapısı ve kalkınma süreci, bölgedeki yerel yönetimlerle ilgili çalışmalar yaptı.
ESERLERİ
“GAP ve Sosyal Değişme”, “Güneydoğu Anadolu ve GAP Gerçeği”, “Sosyal Bir Varlık Olarak İnsan”, “Modernleşme ve Güneydoğu”, “11 Eylül – ABD ve Küreselleşme”, “Tanzimat’tan Günümüze Batılılaşma ve AB”, “Doğu’da Aşiret Düzeni ve Brukanlar”, “Kentleşme ve Yerel Yönetimler” isimli bilimsel çalışmalarının yanı sıra Şehrivan isimli bir de romanı yayınlandı.
Devrim FINDIK/İSTANBUL
Yoruma kapalı.