PİRHA- Hızır inancının Alevilikteki en güzel olgu ve ibadet şekli olduğunu ifade eden Kureyşan Ocağı pirlerinden İsmail Alkan, “Hızır dediğinizde hoşgörü, paylaşım, sevgi, beraberlik gibi bütün komünal yaşamı içerisine alan bir işleyiş vardır. Hızır’ın anlamı yeşertmek, olgunlaştırmak, kimseyi darda zorda bırakmamak, düşeni kaldırmaktır” dedi.
Alevi inancında önemli bir yeri olan Hızır ayı başladı. Hızır ayı Alevilerde kutsal kabul edilir. Bu ayda oruçlar tutulur, cemler bağlanır, kurbanlar tığlanır. Ayrıca zorlu kış günlerinin geride kalması anlamına da gelen bu ayda lokmalar dağıtılır, ziyaretler ve türbeler ziyaret edilerek iyi dileklerde bulunulur. Hızır, Aleviler için bir kurtarıcıyı temsil eder.
Hızır günlerinde pirler talipleriyle buluşur, cem erkanları kurulur. Hızır orucu tarihleri çeşitli bölgelerde değişiklikler gösterse de Ocak ayının sonlarından itibaren başlayarak, Şubat ayı ortalarına hatta Mart ayına kadar devam eder.
Kureyşan Ocağı Piri İsmail Alkan Hızır aylarının Alevi inancındaki tarihsel, toplumsal yerine ve geleneksel ritüellerine dair PİRHA‘ya konuştu.
“ZOR GEÇEN KIŞ AYINDA PİRLER TALİPLERE GİDERDİ”
Alkan, kış aylarının en soğuk zamanlara denk gelen Hızır ayına dair, “Köylerden kentlere göç edilmeden önce herkesin kendi tarlasını, bostanını biçtiği yani işini bitirip evinde kaldığı süreçte pirler taliplere giderdi. Bu dönem kış ayına gelirdi, zemheri soğuklar ve kış vardı. Pirler belirli yerlerdeki taliplere giderek belirli sorunları giderir ve hizmetlerini yürütürlerdi. Pirler kaldıkları evin diğer komşularla ilişkilerini sorar, köydeki birlikteliği sağlamak için sorunu olanların hak meydanında müşküllerini hallederdi” diye belirtti.
“ALEVİ İNANCINDAKİ EN GÜZEL OLGU HIZIR’DIR”
Alevi inancında farklı cem, ritüeller içerisinde en belirgin olanın Hızır inancı olduğunu vurgulayan Alkan, şunları ifade etti:
“Alevilikteki en güzel olgu veya kalıcı olarak ibadet şekli Hızır’dır. Newroz, Abdal Musa, sorgu, görgü gibi cemlerimiz var ama Hızır dediğimizde her şey biter. Hızır dediğinizde hoşgörü, paylaşım, sevgi, beraberlik gibi bütün komünal yaşamı içerisine alan bir işleyiş vardır. Hızır’ın anlamı yeşertmek, olgunlaştırmak, kimseyi darda zorda bırakmamak, düşeni kaldırmaktır. Hızır kültü sıradan bir olay değildir. Bu Hızır ayı döneminde taliplerine gidip hizmetlerini bir ayda bitirenler döner, bitiremeyenler ise herkese gider hasbihal eder, müşküllerini halleder öyle dönerlerdi. Bu bazen ayları bulurdu. O gönül birlikteliği olduğu sürece Hızır yar ve yardımcısıdır. Bilirsen, canı gönülden çağırır isen Hızır yetişir. Hızır, Hakk’ın yeryüzündeki tecellisidir.”
“KOCA BİR DERSİM COĞRAFYASINDA HERKES HIZIR DİYOR”
Alkan, güncelde Hızır kültünün yaşatılmasının toplumsal dayanışma ile güçleneceğini söyledi.
Alkan, “Düşünün koca bir Dersim coğrafyası var herkes Hızır diyor. Herkesin imdadına kim yetişir? Hızır’ın yetişmesi anlamında güncelde ise bizlerin birinin Hızır’ı olup, birilerinin de bizlerin Hızır’ı olması anlamında getirebilmemiz önemli. Zorda, darda olana elimizi uzatabiliyor muyuz? Yoksa; böyle bir şey yaşanıldı ve orada kaldı diyerek olmaz. Darda, zorda olan bütün canlarımızla hasbihal olabilmek için kurumlara gelerek buraların toplumsal boyuta evrilmesini sağlayabilmeliyiz. Birbirimize el uzatıp dokunabiliyorsak bu Hızır kültünü güncele getirmiş oluruz. Alevi toplumunu bugüne kadar ayakta tutan en önemli öge, yarattıkları gelenekler ve inançlarıdır” diye konuştu.
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.