Alevi Haber Ajansi

Pir Haydar Buga: Aleviler ilk kez bu kadar ahlaksızca bir süreçle karşı karşıya kaldı

PİRHA – AKP hükümetinin, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı açılacağını duyurması Pir Haydar Buga tarafından sert tepkiyle karşılandı. Buga, Alevi tarihinde ilk kez Aleviler bu kadar ahlaksızca, bu kadar densizce bir süreçle karşı karşıya kaldılar” yorumunda bulundu. Aleviliğin özünün devlet eliyle bozulmak istendiğini belirten Buga, iktidarı destekleyen dedeleri de eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 7 Ekim’de Şahkulu Sultan Dergahındaki açıklamalarına Alevilerden tepkiler gelmeye devam ediyor.

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Yol Erkan İnanç Kurulu Üyesi Pir Haydar Buga, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurulup, cemevi yönetimlerinin bu yöntem ile yürütülecek olmasını eleştirdi.

“ALEVİLER İLK KEZ BU KADAR AHLAKSIZ BİR SÜREÇLE KARŞILAŞTI”

Derviş Cemal Ocağı evlatlarından Pir Haydar Buga, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının samimiyetten uzak olduğunu vurgulayarak, geçmişte yaptığı cemevine yönelik “cümbüş evi” söylemini hatırlattı. Pir Buga, Aleviliğin Kültür Bakanlığına bağlanmasının yanlış olduğunun altını çizerek şunları söyledi:

“Binlerce yıllık kadim geleneği süren ve doğduğu coğrafyada yasaklı olan, her baskıcı unsur tarafından da katledilen, kıyımlara uğrayan Alevileri katlederek, sürgün ederek bitiremediler. Ama o kıyım ve katliamlar, Alevilerin onurlu sancakları oldular. Aleviler o sancakların altında bir araya geldiler ve her zaman bir olmaya, iri ve diri olmaya gayret gösterdiler.
Alevilik tarihinde ilk kez bana göre Aleviler bu kadar ahlaksızca bu kadar densizce bir süreçle karşı karşıya kaldılar. Alevileri Turizm Bakanlığı’na bağlamak…Aleviler bu ülkenin turistleri değil. Alevileri siz Turizm Bakanlığı’na bağlarsanız sanki Alevilik bir turistik tesismiş gibi ya da turistik hizmet sunan bir yermiş gibi algılanabilir.”

“20 YILLIK SÜREÇTE AKILLARINA ALEVİLERİ TANIMAK GELMEDİ”

“Cumhurbaşkanının zaten geçmişteki söylemlerini biliyoruz. AKP’li Recep Tayyip Erdoğan’ın şu söylemi beni çok incitmişti, ‘Cemevleri cümbüş evidir. Ali’yi sevmek Alevilik ise ben de en iyi Aleviyim’ gibi söylemlerde bulunmuştu. Bu söylemler bile çok inciticidir. Bu nedenlerle ben şahsen kendisine inanmam. Ama şunu da görüyoruz, 20 yıldır iktidarda olan bir zümre var ama bu 20 yıllık süreç içerisinde her ne hikmetse akıllarına Alevileri tanımak gelmedi. Ama seçime birkaç ay kala beyefendilerin aklına Alevi dergahlarını ziyaret etmek ve Aleviliği tanımak geliyor. Eğer Alevi dergahlarını ziyaret ediyorsanız öncelikle Alevilerin orada temsili olarak astıkları resimlere tahammül etmek zorundasınız. Onları kaldırıp yerlerine anlamadığınız lisanda kimi tabelaların asılması bile dergahlara yapılmış olan zülden başka bir şey değildir. Ardından başka bir dergaha Kur’an’la girmesi doğru değil.
Eski Diyanet İşleri Başkanı Süleyman Ateş’e bir televizyon programında ‘Türkiye’deki Alevi sorununu nasıl çözersiniz? diye sorulmuştu. Ateş cevap olarak demişti ki ‘Alevileri Kur’an’la tanıştırdığımız gün bu iş bitecektir’.

“ALEVİLİK BÜYÜK BİR OKYANUSTUR, GÖLETİN İÇİNE SIĞDIRAMAZSINIZ”

Pir Haydar Buga, Aleviliğin özünün devlet eliyle bozulmak istendiği vurgusunu da yaptı. Buga, iktidarı destekleyen dedeleri de eleştirerek şu sözlerle devam etti:

“Maalesef Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi Vakfı aracılığıyla yani içinde cem kelimesi bile geçmeyen ama yıllardır Alevilere ‘cem’ olarak yutturulan Cem Vakfı diye bir vakıf aracılığıyla görsel algı oluşturarak, Aleviliğin içine paslı çivi çaktılar. Ve maalesef biz o çivileri şu anda sökmekte zorlanıyoruz.

Alevilik bana göre büyük bir okyanustur onu küçücük bir göletin içine sığdıramazsınız. Yani İslamiyet’in içerisine sığdıramazsınız. İslamiyet Alevi inancının yanında küçücük bir gölettir. Ama zoraki o koca okyanusu, ummanı küçücük bir göletin içerisine sığdırmaya çalışıyorlar. Tarihin her sayfasında Hızır paşalar vardı, bundan sonra da olmaya devam edeceklerdir. Kişiliklerini, yolunu, benliğini satmış olanlar, birilerine sürekli yamanmak için, bu Alevilerin içindeki bizim kınalı kekliklerimiz…

“ALEVİLİK KENDİNE HAS BİR İNANÇTIR”

Ama bu süreçten sonra bence Aleviler biraz daha silkinecek ve kendine gelecektir. En azından taraflar netleşecektir. Birileri şunu diyor ‘2 milyara yakın Müslüman var. Onlar diyor ki ‘Yeryüzünde bir tane İslamiyet var. Siz de eğer İslam iseniz mabet yeriniz camidir’. Kendilerine göre çok haklılar. Ama birisi de çıkmış diyor ki ‘Asıl Müslüman biziz. Biz İslam’ın özüyüz’.

Bu durumda Diyanet İşleri Başkanı ile İzzettin Doğan’a şunu sormak isterim: ‘2 milyara yakın Müslüman var. Siz diyorsunuz ki ‘Asıl Müslüman biziz. Biz İslam’ın özüyüz. Tek bir mabedimiz var o da camidir’. Ama karşınızda 50 milyon olduğunu tahmin ettiğimiz bir toplumun içindeki bazı kişiler de diyorlar ki ‘Yok o 2 milyar Müslüman yalan söylüyor. Asıl İslam’ın özü biziz.’

Bu iki şahsa ‘Önce kendi aranızda bir karar verin’ demek isterim. Eğer İslam’ın özü cem ise ve özünde cemevi varsa; muhabbet, saz, semah, lokma, çerağı, rızalık var ise o zaman siz 2 milyar Müslümanın yaptığı şey yanlış, siz geleceksiniz ‘İslam’ın özü’ diye buraya sığınacaksınız. Onlar önce kendi aralarında bunun kararını versinler. Alevilik kendine has bir inanç, yol, kültürdür.”

 “ZİHNİYET VE DÜŞÜNCELERİ EBUSUUD İLE AYNI”

Pir Haydar Buga son olarak Aleviliğin halen Türkiye’de bir inanç olarak tanınmadığını vurgulayıp şu değerlendirmeyi yaptı:

“Aleviliği ‘Kültür evi’ olarak yorumluyor. Yani senin inançsal boyutunu göz ardı ediyor. Sana diyor ki ‘Sen inançsızsın’. Yani siz, Alevilerin inançsal boyutunu inkar eder ve Turizm Bakanlığı’na bağlarsanız Ebussuud ile aranızdaki söylem arasındaki farklılıklar ortadan kalkar. Zihniyet ve düşünce aynı. Geçmişini bilmeyen toplumlar gelecekleri hakkında söz sahibi olamazlar. Nereden geldiklerini bilmeyenler nereye gideceklerini de bilmezler. Aleviler nereden geldiklerini biliyorlar nereye gideceklerini de bilmelidirler. Gidip birilerinin kucağına oturulmamalı, birilerine kendilerini yama yapmamalı. Pir Sultan’ın itlerinin bile oturmadığı harami sofralarına gidip oturmaları bizleri rencide ediyor.”

Eren GÜVEN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak